Seçimler yaklaştıkça siyasetçilerin dili sertleşiyor. Siyasiler aramıza fitne-fesat sokuyorlar, bizi birbirimize düşman yapıyorlar. Bunu yaparlarken vicdanları sızlamıyor, Allah’tan korkmuyorlar.
Bunu sürekli ve en başta Recep Tayip Erdoğan yapıyor. Adam bugüne kadar: “Ben Türkiye’de herkesin başbakanıyım, cumhurbaşkanıyım. Hoş görü ve barışı egemen kılmak benim görevim” demedi, demeyecek de. Bugün iftar programında veryansın ediyordu: “Dinsizler, imansızlar, komünistler!”
Yapma Recep Bey, Tarih ve kutsal dinler böylesi huyların sahiplerini kötü anıyor; Hz. Muhammed: “Fitne uykudadır, uyandırana lanet olsun”, Yaratan: “Bozgunculuk adam öldürmeden daha şiddetli-bir durum-“diyor. Aldığımız dinî eğitim, yaşımız ve makamımız bizi kavgacı/bozguncu yapmamalı.
Türkiye’de kavgacı ve düşüncesiz politikacıların yaptığının aynısını taraftarları da yapıyor. Bu da yanlış! Herkesin aklı ve bir kişiliği var. Akıl ve kişilik insan gibi olmayı gerekli kılıyor. Aklını kullanmama, kişilik sahibi olmama vakaları çokça “dindar, kahraman” görünen politikacıların taraftarlarında görülür. Bunun tipik örneği AKP’lilerdir.
Recep Erdoğan meydanlara çıkıyor; kendisi iktidara gelmeden 10, 20, 30 yıl önce yapılan üniversite, havaalanı, hastane, fabrika gibi yerler için, “ben yaptım” diyor, AKP’liler de bu gerçek dışı iddiaları alkışlıyorlar.
İnsan biraz insanca düşünür ve davranır. İnsan bir robot veya ses cihazı değil, insan olduğunu gösterir. İnsan ister AKP’li, ister bir başka partili, ister bir tarikat veya cemaatin elemanı olsun, ne olursa olsan ama bilinçli ve iradeli olsun. İnsan bilinçsiz-iradesiz olursa insan olmaktan çıkar; maskara olur.
Siyasi geleceği için bizi birbirimize düşman edenler vebal altındadırlar. Böyleleri ve-tabii hepimiz-böylesi konularda yakın geçmişimizi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal’i örnek alabiliriz.
Yıl 1930. Türkiye’nin tek partiyle değil, demokrasiyle, muhalefetle, birden çok partiyle yönetilmesinin gereğini gören Mustafa Kemal Fethi Okyar’a bir muhalefet partisi kurdurtur. İki parti arasındaki tartışmaların haddini aştığını görünce Okyar’a der ki:
“Kavgalı gecelerde sizi soframda birleştireceğim.” Bunun gereğini de yapar. Umarız Mustafa Kemal; başta Recep Erdoğan olmak üzere herkese örnek olur ve her birimiz ağzı bozuk, eli kılıçlı birer fedai olmayız.
