Gençliğimde siyasal İslamcılar “Osmanlı’yı Hıristiyanlar yıktı” diye bağırırlar, Atay Hocam da bize: “Osmanlı’yı medreseler yıktı” der, gerekçesini de açıklardı.
Bugün: “Amerika, Batılılar, Siyonistler Türkiye’yi yıkıyor. Beka meselesi var” diye bağırıyorlar. Amerikalıların, Batılıların, Siyonistlerin Türkiye’yi yıkmak istemeleri doğrudur, delilleri vardır ama; Türkiye’yi patır-çatır yıkan bir güç daha var. Bu güç, Siyasal İslamcı AKP öncüleri ile onların destekleyicisi medreseler, tarikat ve cemaatlerdir!
“Türkiye sarılmış. PKK vuruyor. Akdeniz’de sular yükseldi. Şimdi AKP öncüleriyle, tarikat ve cemaatlerle uğraşmanın zamanı mı” demeyin; AKP’nin kurucuları ve en önde gidenleri, AKP’yi ayakta tutan tarikat ve cemaatler, Türkiye’de var oldukları günden beri T.C., Cumhuriyet değerleri ve Mustafa Kemal’e saldırıyorlar. Bu mihraklar, Amerikalılar, Batılılar, Siyonistler ile birlikte, düşünmeden, utanmadan, Cumhuriyet’imizi yıkmak için uğraşıyorlar. FETÖ’nün Cumhuriyet yıkıcılığı nasıl belgelenmiş ise, AKP, tarikat ve cemaatlerin Cumhuriyet yıkıcılığı da aynı şekilde belgelidir; Bu yıkıcılar FETÖ’ye paralel olarak, T.C.’ni boğazlamak için aralıksız uğraşıyorlar.
Bugün: “Amerika, Batılılar, Siyonistler Türkiye’yi yıkıyor. Beka meselesi var” diye bağırıyorlar. Amerikalıların, Batılıların, Siyonistlerin Türkiye’yi yıkmak istemeleri doğrudur, delilleri vardır ama; Türkiye’yi patır-çatır yıkan bir güç daha var. Bu güç, Siyasal İslamcı AKP öncüleri ile onların destekleyicisi medreseler, tarikat ve cemaatlerdir!
“Türkiye sarılmış. PKK vuruyor. Akdeniz’de sular yükseldi. Şimdi AKP öncüleriyle, tarikat ve cemaatlerle uğraşmanın zamanı mı” demeyin; AKP’nin kurucuları ve en önde gidenleri, AKP’yi ayakta tutan tarikat ve cemaatler, Türkiye’de var oldukları günden beri T.C., Cumhuriyet değerleri ve Mustafa Kemal’e saldırıyorlar. Bu mihraklar, Amerikalılar, Batılılar, Siyonistler ile birlikte, düşünmeden, utanmadan, Cumhuriyet’imizi yıkmak için uğraşıyorlar. FETÖ’nün Cumhuriyet yıkıcılığı nasıl belgelenmiş ise, AKP, tarikat ve cemaatlerin Cumhuriyet yıkıcılığı da aynı şekilde belgelidir; Bu yıkıcılar FETÖ’ye paralel olarak, T.C.’ni boğazlamak için aralıksız uğraşıyorlar.
Size, Aydınlık Gazetesi’nin yeni yayınladığı iki haberini iddiama örnek olarak vereyim.
- “AK Parti’den ‘mele açılımı” Aydınlık, 20.07.2019. Haberin özeti şu: “Cumhuriyet’in kurduğu İlahiyat Fakültelerinin değil, medreselerde eğitim alan mollaların yüksek din eğitimini şekillendirdiği sonuçları ortaya çıktı.. Mollaların büyük bir kısmı DİB bünyesinde imam-hatip, müftü, vaiz, Kuran kursu öğretmeni olarak çalışmaktadır. Medreseler, 2000’li yıllardan sonra devletle yakınlaşmış, birçoğu Kuran Kursu adı altında hem yasal meşruiyet sorununu aşmış hem de devletten maddi destek almaya başlamıştır.”
2- “Tarikatlar Böyle Devletleşti” Aydınlık, 21 7.2019. .. “Yüksek Lisans tezinde çarpıcı veriler var. Siirt’teki 19 medreseden 14’ü AKP döneminde açılırken, .. Medreselerden mezun olan öğrenciler, hiçbir belgeye sahip olmadığından dolayı istihdamda sıkıntı çekmektedir. Ancak bu sorun Açık İmam-Hatip Lisesi ve İlahiyat İLİTAM programlarıyla aşılmaya çalışılmış, .. (Medreselerdeki) Bir nevi mahkeme görevi gören “DİVANLAR”, anlaşmazlık durumunda İslami hükümlere göre kararlar vermekte,…. Önceki yıllarda talebe yetiştirmek amacıyla daha çok kırsal alanlarda fahri imamlık yaparak görev yapan Tillo Medresesi mezunları, bugün itibarı ile sayıları 700’ü bulan Tillo mezunlarının kahir ekseriyeti Diyanet İşleri personeli olarak… Medreselerde Nakşi Tarikatı ve Şafii Mezhebi ana damar oluşturmakta, ..”
AKP, Açık İmam-Hatip Lisesi’ni yalnızca Diyarbakır ve Siirt’te değil Türkiye’nin her yerinde uygulamaya koydu.
Din Adı Altında Uygarlık ve Devlet Düşmanlığı:
İlmi araştırma ve Yüksek Lisans tezleriyle ortaya çıkan bu gerçeklerin esası “din ve dindarlık” değildir; akıl, bilim ve Cumhuriyet düşmanlığıdır. Burada Cumhuriyet düşmanlığı “İslami ilimler, takva, züht” gibi zırhlara bürünmüş; durmak dinlenmek bilmeksizin akla, uygarlığa, Türkiye Cumhuriyeti’ne, millet/ulus kavramına zehirli oklar atmaktadır. Bunu Türk halkı asla unutmamalı, görmezlikten gelmemeli ve korkmadan karşı koymalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkma düşüncesi ve eylemleri, Türkiye’nin içinde, Cumhuriyet’imizin kurulduğu günden beri vardır. Bu düşünce sahipleri eskiden beri dış yıkıcılarla paralel çalışmaktalar. Bu yapı 2002’den beri kamu kurum ve kuruluşlarındaki T.C. kısaltmalarını kaldırdı, devrim kanunlarını çiğnedi, siyasal ümmetçilik yaptı, Atatürkçülüğü esas alan askeri okul ve akademileri kapattı. Bugün Türkiye içinden, devletimize ve çağdaş düşünceye karşı soğuş savaş özelliklerini taşıyan bir savaş görülmüyor gibi ise, bu, iç kaynaklı düşmanlığın bitmiş olmasından değildir; zaruretler, dünyanın gidişatı şimdilik bunu gerektirdiğindendir. İç düşmanlık bitmez.
Aklı kullanmak kolay değildir. Ortaçağın tortularından temizlenmek zordur. Her yönetici ve parti bağımsız yaşayamaz, bilimsel düşünemez. Bakmayın siz bugün kahramanlık yapanlara; bunlar, bugünler geçer geçmez, eskisinden daha hınçlı olarak üzerimize yine çullanacaklar, eski huylarını hortlatacaklar. Öyle de olsa başaramayacaklar; biraz cesaret, biraz özveri bize yeter.
