Nazım Peker
Nazım Peker

Bayram Sofrası Tadında Bir Türkiye

(Bakacağın yüze; utanacağın sözü söyleme)

 
MHP de değişim kanadının dört adayından olan Meral Akşener’i Haber Türk televizyonunda 18.04.2016 günü Ece Üner Hanımın sunduğu “Enine Boyuna” programında dinledim.
 
MHP’nin neden halka inemediğini, neden kendini anlatamadığını daha güzel ve net anladım.
 
Meral Hanım, kırmadan-dökmeden, camdan okumadan, oflayıp puflamadan bir anne şefkatinde ve bir hanım efendi tadında bütün sorulara; kimselere cevap hakkı tanımadan açık yüreklilikle cevap verdi. Kötüleri, kötülükleriyle baş başa bırakarak; Ece Hanım’ın sorularını cevapladı.
 
Ülkücü edep ve adabın ne olduğunu da dosta düşmana bir güzel hissettirdi.
 
Olaylara bakışıyla, yıllardan gelen tecrübe birikimiyle çözüm önerileriyle; ülkenin karanlık günlerine ve kötü gidişatına nasıl çözüm üreteceğinin kodlarını da verdi.
 
S. Devlet Bahçeli hakkında saygılı cevapları, bilmem ki Devlet Bey’e ulaştı mı? “ O halen bizim ve MHP’nin seçilmiş Genel Başkanıdır. Deneyimli bir siyasetçidir. Kişilerle istişare yapar ama MHP’nin kurullarıyla yapmaz.” Tespiti MHP’deki sorunun da galiba açık cevabıydı. Danışmanlar, acaba doğru ve gerçek haberleri veriyorlar mı?
 
MHP’de dikey bir hiyararşi vardır. Tepe emir verir, tavan ancak tekmil. Ben bunu değiştireceğim. Her ülkücü, her ülkücü fikir ve görüş mutlaka değer bulacak ve değerlenecek. Çünkü dünya da sistem artık böyle!” Derken taban ile tavanın uyumlu ve saygın çalışmasına dikkat çekti.
 
Ensar Vakfı’ndaki çirkin olay ve S. Ramazanoğlu’nun korumacı bir tavır sergilemesine bile; edep ve adap ölçülerinde cevap verdi.” Kötülük ve ahlaksızlık her yerde ve her zaman kötüdür. Korunması değil en ağır şekilde cezalandırılması gerekir. Emanete ihanet edilir mi?” Diyerek olayın çirkinliğini anlattı.
 
Terör, bir terör meselesidir. Asla bir etnisite meselesi değildir. Oranın halkı, bizi terk ettiniz diye dertlenmekte. Biz inşallah bölge halkını devletimizle kucaklaştıracağız ve terk etmeyeceğiz. Başbakanlığım sırasında, bölgelere düğünlere gideceğim ve evlere misafir olacağım” İfadesiyle:  “Türk halkını ayrıştırmak yerine birleştireceğim. Asla ülke insanını karşı karşıya getirmeyeceğiz.” demekte.
 
Hakkında çıkan her türlü iftiralara karşı da, “Bazılarını mahkemeye verdim. Veremediklerimle de Ruzu Mahşerde hesaplaşacağım
 
Nasıl bir Türkiye hayalinizdir? Sorusuna verdiği cevap çok manidar ve şefkat doluydu: “Ben inşallah Başbakan olduğumda arkadaşlarımla beraber: ‘ Bayram sofrası Tadında bir Türkiye’ hayal ediyorum ve bunu da inşallah başaracağız. Nasıl ki BAYRAM SOFRASINDA birlik, hoşgörü, ahenk, bereket, sevinç ve coşku varsa, öyle bir Türkiye. Komşularıyla arasını düzeltmiş.  Yıllardan süzüle gelmiş PARLAMENTER DEMOKRATİK sistem; bize, en uygun bir sistemdir. Bugün BAŞKANLIK sistemine geçseniz; rayına oturması, hukuki eksikliklerin giderilmesi için en erken 15 yıl gereklidir ki buna ne gerek var. Aksayan yönlerini düzelterek PARLAMENTER DEMOKRATİK sistemle yolumuza devam edeceğiz.”
 
Bütün Türkiye gördü ki, MHP artık reaksiyon değil aksiyon bir parti konumuna gelmiştir. Bütün Türkiye artık MHP’yi konuşmakta, MHP’yi yazmaktadır.
 
MHP ve ülkücü irade, üzerindeki atalet toprağını atmış güvenle, emin adımlarla geleceğe doğru yürümektedir. Bu kutlu yürüyüşe, kimseler de (Allah’ın izniyle) engel olamayacaktır. Zaten Türk ırkı ne zaman dara düşse ufukta daima bir dişi kurt görünür ve ona ASENA denir.
 
Ülkücü irade millet el ele, çok bunaldık; MHP gel hele!
 
Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!