Basına sızdırılan İmralı Tutanakları denilen belgeyi üşenmeyip okuyanlar, okuyup ta satır aralarını anlayanlar o günden beri bugünün gündemini tahmin edebiliyorlardı. "Bebek katili/Uyuşturucu baronu" orada açık ve net olarak söylüyordu zaten çekilme ile ilgili hususları.
Ardından kendi durumuyla ilgili olarak ta "(Gülerek) Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Şunu bilin ki bu hamlem komployu boşa çıkaracaktır. Ben komployu aşıyorum. Başarılı olursam, Ne KCK tutuklusu kalır ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek." diyordu.
Bugün konuşulan iki önemli hususun cevabı da bu cümlesindedir aslında. BDP Eş Başkanı G. Kışanak ve diğer bazı sözcüler, bugün adeta düğmeye basılmış gibi; "bu işin yasal alt yapısı hazırlanmalıdır. Eğer bir savcı çıkar da soruşturma başlatırsa süreç sona erebilir." gibi laflar etmektedirler. Bunun Türkçe meali; İmralı’da mukim " Bebek katili/Uyuşturucu baronu" na rahat konuşma, demeç ve nutuk çekme hakkının sağlanmasıdır. Peki, mevcut yasalarımıza göre bu nasıl olabilir? Sadece ama sadece serbest bırakılması ile sağlanabilir.
Yani neymiş? Serbest bırakılması için düğmeye basılmıştır, bugünkü açıklamalar da bunun işaret fişeğidir. Ayrıca Kandil de mukim "Harami başı" nın dün basına yansıyan son röportajına bakılacak olursa öyle kolay kolay bir çekilmenin olmayacağı da aşikardır.. Diyarbakır’da 21 Mart günü bazı objektiflere yansıyan pankartta yazılan "Kürtlere statü, Apo’ya özgürlük" sloganı 3-5 çapulcunun 20 Mart gecesi kafiye olsun diye uydurdukları bir şey değilmiş..
Günlerdir olan bitenlerle ilgili olarak savcıları göreve çağıran MHP Liderine adeta misilleme yapar gibi; MHP’nin Bursa mitinginde atılan bir slogan üzerine, MHP Lideri’nin verdiği cevap hakkında savcıları göreve çağırmanın da neyin hazırlığı olduğunu anlamış oluyoruz böylece..
Ortada benim görebildiğim tek bir gerçek var: Dağdakiler bu süreç martavalı sayesinde hayatlarının en ağır kışını çok rahat ve sıkıntısız bir şekilde geçirdiler. Asıl manzara havalar ısınıp, karlar eriyince ortaya çıkacaktır.
İnşallah ben yanılırım !…
