Hüseyin Utku daha beş yaşındaydı. Annesinin babasının gözünden sakındığı çok sevimli bir çocuktu. Ondan geriye, 7 Ağustos tarihli, sevimli ve güler yüzüyle, babasının sosyal medya hesabında elinde Türk bayraklı fotoğrafları geriye hatıra olarak kaldı.
Dünya üzerinde, hiçbir politika…
Yapılan hiçbir siyaset!
Düşünülen hiçbir amaç…
Gösterilen hiçbir hedef!
Senden daha önemli değildi Hüseyin Utku!
Yaptığınız sözde savaşın…
Yaptığınız vahşet dolu mücadelenin…
Niyetinizin…
Tiyniyetinizin…
Olmayan vicdan ve merhametinizin…
Kalp diye taşıdığınız, kararmış acımasız o nesnenin…
Allah belasını versin!..
Hüseyin Utku, çocuktu, çocuk!…
Ne günahı vardı?
Ne istediniz küçücük bir çocuktan?
Kimbilir ne hayalleri, ne umutları vardı!
Küçücüktü Hüseyin Utku!
Anasının kuzusuydu…
Babasının aslan parçasıydı…
Dedesinin yiğidi…
Ninesinin Mühendisi, doktoruydu…
Belki de Polis olacaktı, aynı babası gibi!
Babam Polisti, ben de Polis oldum diye gurur duyacaktı.
Hayatını elinden aldınız Hüseyin Utku’nun…
Bir aileyi söndürdünüz, geride kalanların boynu büküldü kaldı.
Ey terör denen kanla beslenen vahşet!
Ey terörist denen nalet!
Kendi açtığın kan çukurlarında boğul!
Masum insanları öldüren bombalar elinde patlasın!
Ne istediniz 5 yaşındaki küçücük, masum bir çocuktan?
Daha büyüyecekti…
Koşacaktı, gülecekti, mutluluktan havalara uçacaktı Hüseyin Utku!
Okuyacaktı…
Babasının annesinin kardeşinin resimlerini yapacaktı.
Top oynayacaktı…
Okul şarkıları söyleyecekti…
İlkokula Konya’da başlayacak, okumayı söktüğünde, Konya caddelerindeki, bütün tabelaları birer birer okuyacaktı.
Elindeki ay-yıldızlı bayrağı o gülen yüzüyle, tertemiz, en içten haliyle birçoğumuza doğru sallayacaktı…
Baba, Ahmet Gülbahar Kahramanmaraş-Afşin’liydi.
Tayini Konya’ya çıkmıştı.
İlişiğini kesmek ve mesai arkadaşlarıyla veda etmeye oğluyla birlikte gitmişti son görev yaptığı Trafik Bölge Müdürlüğüne….
Yer; Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Bölge Trafik Müdürlüğü’ydü.
Hüseyin Utku ve babası Ahmet Gülbahar işlerini bitirmişler tam dışarı çıkmışlardı ki, Çınar Bölge Trafik Bölge Müdürlüğüne PKK’lılar tarafından bombalı araçla saldırı düzenlendi.
Babasının elinden tutan Hüseyin Utku, metrelerce ileriye savrulmuştu.
Küçük bedeninin takati yetmedi…
Ve oracıkta ruhunu teslim etti…
Babası ise hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayacak şehadete erecekti.
Hüseyin Utku ve babası Ahmet Gülbahar el ele Şehadet kapısından girdiler içeri…
Saldırıda, 5 polis memuru şehit oldu, biri çocuk 2 sivil hayatını kaybetti.
O çocuk 5 yaşındaki Hüseyin Utku Gülbahar’dı.
Anne, Betül Gülbahar, oğlunun ardından feryat ediyordu;
“İkisini bir koyun ne olur, benim yavrum korkar, korkar benim kuzum, annesiz!”