Bir ülke düşünün ki vergi rekortmeni komedyen…
İki ihtimal var:
Ya o ülkede para eden tek şey, insanları güldürmek…
Ya da iş adamları burunlarından kıl aldırmıyorlar, çok ciddî adamlar…
Adam bir kendisi, bir de sahnesi… İlave hiçbir dekorasyon da yok… Kazanıyor ve vergisini veriyor.
Peki ülkenin neredeyse tamamı inşaat halinde…
Devasa, ucube gökdikenler yapılmış… Her taraf Firavunların piramitlerini bile masum gösterecek iğrenç binalarla dolu. AVM’ler, towerslar, twinsler, plazalar…
Bunları yapanlar ya hilali ahmer aşkına bu yapıları dikmişler. Ya da vergi kaçırıyorlar…
Ya o büyük enerji işleri?..
Hani bu ülke enerji köprüsü idi.
Demek ki bir Deli Dumrul köprü başını tutmuş, kimseyi yaklaştırmıyor…
Bu kadar enerji şirketi var, aralarında biri de vergi rekortmeni olsa ya…
Artık reel ekonomiye döneceğiz demişti bir önceki başbakanımız, hocamız…
O da inşaatlardan pek rahatsız olmuştu.
Reel ekonomi neydi?
Dönemedik galiba…
Yoksa en reel işimiz gülmek mi?
Eğer bu kadar şehri kirletenler üstüne üstlük vergi de vermiyorlarsa batsın bu düzen…
Yeni Terör Eylemleri Beklenmeli
Fransa’nın Nice kentinde meydana gelen terör olayı üzerine birçok istihbaratçı ve dış siyaset yorumcusu Fransa ile Türkiye’nin hatta Suudi Arabistan’ın Suriye politikalarının benzerliği – paralelliği yüzünden böylesi bir terör merkezinin hedef durumuna getirildiler görüşünde.
Öyle ya Suudi Arabistan’ın üstelik de Haremeyn’inden bir önemli şehri Medine şehri terörün hedefi oldu. Türkiye’de İstanbul, Ankara, Kilis, Şanlıurfa vb kentler hedefte zaten…
Paris, Nice, sıra kim bilir nerede?
Belki Lyon’da, belki Marsilya’da…
Niçin Rusya, İran, ABD ya da İngiltere veya Almanya hedef değil diye soruyorlar?
Böylece IŞİD’in ABD’nin kontrolünde bir terör örgütü olduğu ve vekâlet savaşı sürdürdüğü kanaatini paylaşıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde NATO’da bir dizi toplantılar yapıldı. Kimi de o toplantılardaki ABD stratejilerine karşı koyuşun cevabı bir cevabı imiş bu terör eylemleri…
Yani bir odada görüşmeler yapıyorsun, bir bakıyorsun adam cep telefonuyla bir şeyler karıştırıyor; meğerse terör vekillerine sinyal çakıyormuş mesela…
Bu durumda insanın aklına kötü şeyler geliyor.
MİT’te muhtemel değişiklik olmasın diye de acaba bu lanet olası terör örgütü bir takım dolambaçlı eylemler icra eyleyebilir mi?
MİT’te Kasırga
Hakan Fidan elçi olacakmış.
Abdullah Gül-Davutoğlu-Fidan-ABD-İngiltere bloğu dağılmış.
Nereden öğreniyoruz bunu?
Aydınlık gazetesinden…
O nereden öğrenmiş?
Cumhurbaşkanı’na yakın çevrelerden.
Hakan Fidan ABD büyükelçiliğini istiyormuş da, yukarısı Japonya büyükelçiliğini uygun görüyormuş.
ABD büyükelçisi olamayacağını da en iyi yine kendisi bilirmiş…
Bugünlerde MİT’te çok alt görevlerdeki adamlarla iş tutuyormuş devlet mekanizması…
Bunu da yine Aydınlık gazetesinden öğreniyoruz.
Aklıma bu durumda bir zamanlar yapılması tasarlanan sinema filmi geldi.
Hakan Fidan’ın hayatı film olacakmış.
Yoksa vizyona girdi de ben mi fark edemedim?.. Demek ki film çevirmekle olmuyormuş bu işler…
Prim Bizde Başarısızlığa Verilir
Avukatın biri TFF’nu mahkemeye verdi. Dağıtılan primlerin geri alınmasını talep ediyor.
Futbolumuz da siyasetimiz de, iç politikamız da dış politikamız da birleşik kaplar misali birbirinin aynı hizayı tutturmaya meyilli…
Devlet Arınmalı
Bu ülkenin paralel örgütü, Ergenekon yapılanması, istihbarattaki çekişmeleri, bürokrasinin diğer unsurlarındaki kafa karışıklığı ve siyaset dünyasındaki küresel temsil ajandaları o kadar kendi dışındaki yapılarla ünsiyet peyda etmiş ki, bu saatten sonra artık yerlilik ve millilik adına bir duruş sergilemek neredeyse imkânsız.
Zira bir bakıyorsunuz yerlilik ve millilik adına ortaya çıkan her potansiyel öyle ya da böyle başka bir küresel mahfilin payandası olma geçmişi arz ediyor.
Rusya, Suriye, İsrail, İran, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve bilumum istihbarat bakımından operasyonel istihbarat yapabilme kabiliyeti olan hangi ülke varsa Türkiye’nin içine virüs gibi girmiş.
Bu virütük yapı daha çok da devlet denen aygıtın içinde kol geziyor.
Yapılması gereken o halde nedir?
Devlette re-organizasyon…
Baştan sona arınma ve ayıklanma…
Yani asıl arınma ve ayıklanma gariban bir partide, baraj endişesi olan bir partide değil; bizzat bu arınma ve ayıklanmayı aklı sıra planlayan mahfillerde yapılmalı…
Devlet baştan aşağı arınmalı ve ayıklanmalı…
Başarı olmadan prim veriliyor…