Covid 19 vakaları Türkiye’de henüz görülmeye başladığı 17 Mart Salı günü BAE derhal Türkiye, Irak, Lübnan ve Suriye’ye yönelik uçuşların askıya alındığını duyurmuştu. Bu emirlik Türkiye düşmanlığında sınır tanımıyor.
Bu bağlamda bir haber de Afrika’dan geliyor: Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti sözcüsü birliklerinin asi General Halife Hafter milislerinin elindeki kentlere yönelik olarak düzenlenen operasyonlarda ele geçirdikleri silah ve mühimmata ilişkin bilgi veriyor. Sözcünün açıklamalarına göre operasyonlarda, yüzlerce ağır ve hafif silah, Grad roketleri ve mühimmatın yanı sıra Birleşmiş Arap Emirlikleri’ne (BAE) ait 6 panzer ve 10 tank ele geçirilmiştir.
Bu haberi de ilginç kılan iki boyut vardır; Birincisi BAE gibi küçük bir emirliğin Türkiye’nin de taraf olduğu Libya’da karşı cephede onlarca tank ve silahla çatışmaya lejyonerler göndermiş olmasıdır. İkincisi de BAE adlı bu emirliğin her yerde Türkiye’nin çıkarlarının karşıtlığını yapmış olmasıdır.
Libya’da açıkça Türkiye düşmanlığı yapan BAE, Hafter'in arkasındaki en önemli güçlerden birisidir. BAE'nin Rusya'dan satın alıp Hafter'e tahsis ettiği hava savunma sistemi Pantsir S-1/SA-22 Greyhound, bölgede Türk hava unsurlarına karşı kullanılıyor. Türk İHA ve uçakları da bu sistemde “düşman” olarak tanımlanmıştı.
ABD’li senatörlere BAE'nin Washington Büyükelçiliği adına ulaştırılan maillerde, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik Barış Pınarı Harekâtı’nı kınadığı vurgulanarak “BAE, ABD Temsilciler Meclisinden geçen yasa tasarısı gibi Türkiye'ye karşı yaptırım adımlarını destekliyor.” ifadesine yer veriliyordu. Bu maillerde BAE’nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması için lobicilik yaptığı anlaşılıyordu.
İş o hal almıştır ki Türkiye Libya’da Yunanistan’dan daha çok BAE adlı bu küçük emirlikle karşı karşıyadır. Aslında Türkiye yönünden düşman düşmandır büyüğü küçüğü olmaz, diye düşünmek gerekir. Zira Balkan Savaşı sırasında altı yüz yıllık cihan devleti olan Osmanlı’ya karşı savaşı ilk açan da zamanın küçük ülkesi Karadağ’dı. Ancak burada dikkate alınması gereken husus şudur: Çapı, çerçevesi ve gücü sınırlı bir emirlik, boyundan çok büyük işlere kalkışıyorsa bunu birileri adına yapıyor olmasıdır.
Olgunun Türkiye yönünden gerçeği şudur: Son zamanlarda Türkiye karşıtlığının olduğu her yerde Birleşik Arap Emirlikleri vardır. Adı üzerinde BAE bir “Emirlik” olup Türkiye gibi bir devletin her yerde karşısında saf tutma cesaretini kendinde görüyor.
Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Katar’da, Filistin’de vb. Türkiye’nin ve çıkarlarının karşısında her ülkeden daha çok BAE ve onun para desteğini almış lejyonerler var.
Bundan bir süre önce İngiltere, İsrail, Mısır, Suudi Arabistan ve BAE istihbarat şefleri bir körfez ülkesinde bir araya gelmişlerdi. Bu görüşme İsrail tarafından servis edilmiştir. Burada MOSSAD Başkanı Yossi Kohen, “Asıl tehlike İran değil, Türkiye’dir” diyordu. Demek ki BAE’nin tetikçiliğini yaptığı ülkeler Türkiye karşıtı bir cephede birleşmiş haldedir.
Türkiye bütün dikkatini korona virüsle mücadeleye çevirdiği şu sıralarda BAE’nin manevralarını göz ardı etmemelidir. Çünkü ABD, İsrail, Yunanistan, İngiltere mesajlarını BAE üzerinden veriyor.