Av. Mehmet Bacaksız
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Irak ve Suriye Rejimlerinin Yıkılması Kimin İşine Yaradı?

Irak ve Suriye Rejimlerinin Yıkılması Kimin İşine Yaradı?

0
Paylaş

İsrail savaş uçaklarının hiçbir engelle karşılaşmadan Irak ve Suriye hava sahasından geçerek İran’ı bombalamasının sebebi Irak ve Suriye rejimlerinin çökertilmiş olmasıdır. Rejimleri çökertildikten sonra Irak’ta ve Suriye’de Devlet diye bir şey kalmamıştır. Şimdi şu soruyu kendimize ve muhataplarına soralım: IRAK VE SURİYE REJİMLERİNİN YIKILMASI KİMİN İŞİNE YARADI?

2001-2002 yıllarında o zamanki ABD Yönetimi, Irak’ı işgal etmeye, Saddam’ı devirmeye karar vermişti. Bunun için o zaman görevde olan   57. Hükümet, yani Ecevit’in Başbakan olduğu DSP-MHP-ANAP Hükümeti’nden destek talep etti. 57. Hükümet, Irak’a müdahalenin Kuzey Irak’ta bir Kürt Devleti’nin kurulmasına yol açabileceği, bunun Türkiye’nin toprak bütünlüğüne zarar verebileceği gerekçesiyle talebi reddetti. Hatta, Kuzey Irak’ta Kürt Devleti kurulmasını önlemek için Irak’ın ABD tarafından işgali durumunda kolordu düzeyinde bir askeri kuvvetle Kuzey Irak’a girmek, o bölgeyi kontrol etmek kararı aldı.

ABD Yönetimi, destek talebinin reddedilmesinin intikamını Ecevit Hükümeti’ni yıkarak aldı. Ecevit’in ABD’nin tavsiyesiyle hükümete aldığı Kemal DERVİŞ, çevirdiği entrikalarla Hükümetin yıkılmasında başrolü oynadı. Ecevit’in sağ kolu olan Hüsamettin ÖZKAN, Kemal DERVİŞ’le işbirliği yaptı. Ecevit’in hastalığı bahane edilerek başka hükümet formülleri konuşulmaya başlandı. DSP’den çok sayıda milletvekili istifa ettirildi. Devlet BAHÇELİ’nin hiç sebep yokken erken seçim istemesi nedeniyle 2002 Kasım’ında erken seçim yapıldı. DSP, MHP, ANAP, DYP hepsi baraj altında kaldı. Sadece AKP ve CHP barajı geçerek Meclis’e girebildiler. AKP, aldığı %34 oyla Meclis’in yaklaşık 2/3’ü oranında milletvekili çıkardı ve iktidar oldu. CHP ise tek başına muhalefet oldu.

ABD, 2003 yılı Mart ayında Irak’ı işgale başladı. İşgalden önce AKP Hükümeti’nden Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 90.000 Amerikan askerinin konuşlanması için Meclis’ten yetki alınmasını talep etti. AKP Hükümeti bu yetkinin verilmesi için Meclis’e tezkere gönderdi. AKP Tezkeresi az bir oy farkıyla Meclis’te reddedildi.

Tezkere Meclis’te reddedilmiş olsa da AKP Hükümeti, yetkisiz olarak İncirlik Üssü’nü ABD savaş uçaklarının kullanımına açtı. İncirlik Üssü’nden kalkan ABD savaş uçakları haftalarca, hatta aylarca Irak’ı bombaladı.

ABD, Irak’ın işgalini tamamlayıp Saddam rejimin devirdikten sonra yeni bir anayasa hazırlattı. Bu anayasa ile Irak hukuken ikiye, fiilen üçe bölünüyor, Kuzey Irak’ta Federe bir Kürt Devleti kuruluyordu. AKP Hükümeti bu anayasaya hiç itiraz etmediği gibi Kuzey Irak’ta kurulması hedeflenen Federe Kürt Devleti’nin kurulması, gelişmesi için her türlü yardımı yaptı. Sonuç olarak diyebiliriz ki; Irak’ta Saddam rejiminin devrilmesi, Irak’ın hukuken ikiye, fiilen üçe bölünmesi için AKP Hükümeti’nin ABD’ye az veya çok yardımı, desteği olmuştur.

2010 yılında ABD Yönetimi Kuzey Afrika ülkelerinde Arap Baharı isyanlarını başlattı. Arap Baharı isyanları 2011 yılında Suriye’ye sıçradı. O zamana kadar Türkiye-Suriye arasında çok iyi bir iklim vardı. Başbakan Tayyip ERDOĞAN ile Suriye Devlet Başkanı Beşar ESAD birbirlerine “Kardeşim” diye hitap ediyorlardı. Hatta, iki ülke hükümetleri ortak toplantı düzenliyorlardı.

Suriye’de gösteriler başlayınca AKP Hükümeti önce tarafsız bir tutum takındı. Ancak, bu fazla sürmedi. Hükümet, Esad’ı halkını öldürmekle, katil olmakla suçlamaya başladı. Devam eden süreçte AKP Hükümeti, Suriye muhalefetini örgütledi, eğitti, silah ve cephane verdi. Beşar ESAD rejiminin kısa sürede yıkılacağı düşünülüyordu. Ama, öyle olmadı. ESAD rejimi yıllarca dayandı. Bu süreçte Suriye’den milyonlarca sığınmacı ülkemize geldi. AKP Hükümeti, gelenler için Açık Sınır uygulaması yaptı. Gelenlere kimlik dahi sorulmadı. Suriye’de iç savaş biteli yıllar olduğu halde gelen sığınmacıların çok azı dışında kalanlar geri dönmediler.

2024 yılının son aylarında Beşar ESAD rejimi çöktü. Ahmet El ŞARA adında birinin önderliğinde aslında terör örgütü olan HTŞ iktidara geldi. ESAD rejiminin çökmesinde, HTŞ’nin iktidara gelmesinde AKP Hükümetinin çok önemli rolü oldu.

Mevcut durumda Suriye’nin ekonomisi çok zayıf, ordusu hemen hemen yok gibi. Buna karşılık PKK’nın Suriye kolu olan YPG’nin 80-90 bin silahlı askeri var ve uçak dışında bir orduya rahatlıkla yetecek miktarda ağır silahı, cephanesi var. 80-90 bin kişilik bu ordunun maaşlarını ABD ödüyor. YPG, hali hazırda Suriye’nin %30’unu kontrol ediyor.

Beşar ESAD’ın devrilmesinden sonra İsrail, Suriye’de askeri üs, askeri araç gereç anlamında hiçbir şey bırakmadı, hepsini bombalayarak imha etti. Buna ilaveten Suriye’de işgal ettiği toprakları genişletti, başkent Şam’a 20-25 km kadar yaklaştı.

13 Haziran’da İsrail savaş uçakları Suriye ve Irak hava sahasından geçerek İran’ı bombaladı. Halen de bombalamaya devam ediyor. İsrail savaş uçakları Suriye ve Irak hava sahasından geçerken hiçbir engelle karşılaşmıyorlar. Çünkü, Irak’ın ve Suriye’nin elinde İsrail savaş uçaklarını engelleyebilecek hiçbir hava savunma sistemi yok. Halk deyimiyle söylersek; İsrail savaş uçakları Irak ve Suriye hava sahasında köpeksiz köyde değneksiz geziyormuş gibi rahat ve korkusuz uçuyorlar.

Yazılanları özetlersek, İsrail savaş uçaklarının hiçbir engelle karşılaşmadan Irak ve Suriye hava sahasından geçerek İran’ı bombalamasının sebebi Irak ve Suriye rejimlerinin çökertilmiş olmasıdır. Rejimleri çökertildikten sonra Irak’ta ve Suriye’de Devlet diye bir şey kalmamıştır. Şimdi şu soruyu kendimize ve muhataplarına soralım: IRAK VE SURİYE REJİMLERİNİN YIKILMASI KİMİN İŞİNE YARADI?

 Sorduğumuz soruya kendimiz cevap verelim. Irak ve Suriye rejimlerinin yıkılması tamamen İsrail’in işine yaramıştır. Bu gerçeği tespit ettikten sonra son bir soru soralım: Bütün bu gerçekler ortada iken AKP’NİN İSRAİL KARŞITLIĞI HAVADA KALMIYOR MU?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!