Arzuguven
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Bayramlar gerçekten bayram mı?

Bayramlar gerçekten bayram mı?

0
Paylaş

Fakire cennet vaadiyle servetini katlayan Fildişi kulelerinin AK çocukları mükellef sofralara çökmüşken;  halkın  hanesinde BAYRAM değil, YOKLUK var. Tencerede et değil, dert kaynıyor. Bu gece; kaç çocuk sevinci kursağında uykuya daldı kim bilir? Kim bilir; kaç çocuğun hayallerine rezervasyon yapıldı Tanrı katında: Başucunda bayramlık elbisesi, ayakkabısı başka bahara! Hem sonra, Millet iradesi gasp edilmiş; yargı yürütmenin memuru olmuş, zalimin buyruğu nefesimize çökmüş; ne bayramı?! O bayram bu devran dönmeden gelmeyecek!

Çocuktum…

Bayramlaşma merasimlerinde ikiyüzlülüklere maruz kaldığım zaman dilimini reddeden bir çocuk.

Gamze vardı…. Yakın bir aile dostumuzun “şımarık” kızı. Büyüklerinden  “aferin” alkışı için samimiyetsiz tavırlarından asla ödün vermez, bayram günlerini dahi pas geçmezdi.

Koş Gamze koş; bayram kumpanyası başlıyor .Bu fırsatı kaçırma!

7-8 yaşlarındaydım… O zaman karar vermiştim; insan göründüğü gibi olmalıydı! Huyum kurumasın, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.

9 yaşım… Anne ve babamla son bayramımdı. Bir rivayete göre “Tanrı benden çok sevmişti!

Neyse…

Gamze’de kalmıştık…  Annem bu samimiyetsiz zaman diliminde ısrar edince, bu mizansene daha fazla dayanamadığımı hatırlıyorum:

Mahallede oyun oynarken sürekli mızıkçılık yapıp hak yiyorsun.  Büyüklerine yaranmak için “Şirine” olmaktan vazgeç, kendin ol!

Sonra mı? Ağlayarak olay mahalini terk eden bayram şekerinin boyası döküldü.  Kurdelasından hırs alırcasına saçlarını yolarak odasına kapandı.   “Ne iyi işte sana zahmet vermemiş” dediğinizi duyar gibiyim ama kaba kuvvet uygulamayı bilmiyordum; bilmiyorum. ☺️

Ne diyordum?

Özür dileyecekmişim!

Ne münasebet? Fazlaca sabretmiştim bu sahtekara.

Büyüdüm…

Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın malına!

BUGÜN “KURBAN” BAYRAMI

Üç kuruş nakliye parası vermemek için, arabasının; motosikletinin arkasına zavallı canları bağlayıp, işin ehli varken; 3 dua öğrenenin eline bıçağı verip zavallı hayvanlara eziyet edenler, sizden nefret ediyorum!

Kan revan içinde görüntüleri sosyal medyada paylaşanlar; bu travmaya ortak ettiğiniz için sizden de nefret ediyorum!

Merasim başladığı an itibariyle İstanbul Boğazının kana bulanmasından daha çok nefret ediyorum

Kurbanlık hayvanları, evlerinin bahçesinde; sokağın ortasında eziyetle kesip bir de marifetmiş gibi çocuklarına izletenlerden daha daha çok nefret ediyorum!

BAYRAM MI?!

Fakire cennet vaadiyle servetini katlayan Fildişi kulelerinin AK çocukları mükellef sofralara çökmüşken;  halkın  hanesinde BAYRAM değil, YOKLUK var.

Tencerede et değil, dert kaynıyor

Bu gece; kaç çocuk sevinci kursağında uykuya daldı kim bilir?

Kim bilir; kaç çocuğun hayallerine rezervasyon yapıldı Tanrı katında:

Başucunda bayramlık elbisesi, ayakkabısı başka bahara!

Hem sonra,

Millet iradesi gasp edilmiş; yargı yürütmenin memuru olmuş, zalimin buyruğu nefesimize çökmüş; ne bayramı?!

O bayram bu devran dönmeden gelmeyecek!

Bu bayram tebrik telefonu beklemeyin.

Arkadaşlar; ablalar, kardeşler…

Hocalarım, büyüklerim,

Kusuruma bakmayın.

Yalan yok!

Rol yapamam.

Herkes hakkını helal etsin.

O bayram bu devran dönmeden gelmeyecek!

Cancağızım…

Sağlıcakla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!