Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN, eskiden beri yeni anayasa yapılmasını istiyor, bu isteğini “Darbecilerin yaptığı anayasadan kurtulmak için sivil bir anayasa yapmak” şeklinde dillendiriyordu. Bahçeli’nin başlattığı İkinci Açılım Süreci’nden sonra yeni anayasa konusu daha çok konuşulmaya başlandı. Giderek artan dozda konuşulmaya devam edilecek. Ben de aklımın erdiği, dilimin döndüğünce bu yeni anayasa konusundaki tartışmalara 4 konu başlığı ile katılmak istiyorum.
1- Yoğun Olarak Yaşadığımız Sorunlarla Mevcut Anayasa Arasında bir İlişki Var mı?
Yıllardır yüksek enflasyon ve buna bağlı hayat pahalılığı, yoğun işsizlik, gelir dağılımının bozulması, derin yoksulluk, hukuksuzluk vb. sorunları yaşıyoruz. Özellikle Cumhur İttifakı’nın yüksek sesle yeni anayasa yapılması talebinde bulunması, “Yaşadığımız sorunlarla mevcut anayasa arasında bir sebep-sonuç ilişkisi var mı*” diye insanı düşündürüyor.
Yaşadığımız sorunların çoğunluğu ekonomik sorunlar. Ekonomik sorunların sebebi de ekonomiktir. Hiçbir anayasa ekonomik sorunların sebebi olamaz. Hukuksuzluğun sebebi de anayasa değildir. Hukuksuzluğun sebebi hukukun uygulanmamasıdır. “İyi kanunlar, kötü uygulayıcıların elinde kötü bir kanun, kötü kanunlar iyi uygulayacıların elinde iyi bir kanun haline gelir.” Çok doğrudur. Sonuç olarak, yaşadığımız sorunlarla mevcut anayasa arasında bir ilişki yoktur.
2- Halkımızın Yeni Anayasa Yapılması Talebi Var mı?
Öğretmenlik, avukatlık gibi meslekler halkla iç içe olmayı, halkla sosyal etkileşim kurmayı gerektirir. Önceki mesleğim öğretmenlik, ikinci mesleğim avukatlık. 1976-2001 yılları arasında 25 yıl öğretmenlik yaptım. 2002 yılından beri de avukatlık yapmaktayım. Bu nedenlerle 50 yıla yakındır halkla iç içeyim, güçlü bir sosyal etkileşim içindeyim. Halkımızın sorunlarını, taleplerini halka yüksekten bakan siyasetçilerden ve bürokratlardan daha iyi bildiğimi düşünüyorum.
Halkımız, yüksek enflasyon ve buna bağlı hayat pahalılığı, yoğun işsizlik, gelir dağılımının bozulması, derin yoksulluk, hukuksuzluk vb. sorunları ağır biçimde yaşıyor. Bu sorunlardan ötürü çok sıkıntılı, yorgun ve huzursuz. Halk, bu sorunların acil çözülmesini istiyor. Kırsal kesimde ve şehirlerin varoşlarında yaşayan insanlarımızın büyük çoğunluğu, anayasanın ne olduğunu ve içeriğini bilmiyor. O yüzden bu insanlarımız anayasa tartışmalarına ilgisiz. Bu konuda da sonuç olarak, halkımızın yeni anayasa yapılması gibi bir talebi yok.
3- Yeni Anayasa Yapalım Diyenler Samimi ve Şeffaf mı?
Yukarıda açıkladığımız üzere, Cumhur İttifakı yeni anayasa yapılması konusunda ısrarcı oluyor. Bunların yeni anayasa konusundaki en güçlü gerekçeleri, Darbe Anayasasndan Kurtulmak için Sivil Bir Anayasa Yapmak. Böyle bir gerekçeye dayananların Darbe Karşıtlığı konusunda samimi ve net olmaları gerekir. Cumhur İttifakı, bu konuda samimi ve net değil. 12 Eylül Darbecilerinin yaptığı anayasada en çok problem yaratan konuların başında YÖK, yani Yüksek Öğretim Kurulu var. Ama, Cumhur İttifakı bileşenleri YÖK’ten hiç rahatsız değil. AKP, defalarca anayasa değişikliği yaptı. Bu değişikliklerin içinde bir defa dahi YÖK’ü değiştirmeyi düşünmedi. Gene, mevcut Siyasi Partiler Kanunu 12 Eylül Darbesi’nin ürünü. Cumhur İttifakı, Siyasi Partiler Kanunu’nu da değiştirmeyi düşünmüyor.
Yeni anayasa yapılmasını isteyenlerin, öncelikle mevcut anayasanın hangi maddelerinden niçin rahatsız olduklarını açıklamaları, yapmak istedikleri anayasa konusundaki taslak metinlerini ortaya koymaları gerekir. Bunlar yapılmalı ki; siyasi partiler arasında müzakere yapılabilsin. Cumhur İttifakı, bu konuda hiç şeffaf değil. Anayasanın hangi maddelerinden niçin rahatsız olduklarını açıklamadıkları gibi yapmak istedikleri anayasa konusunda taslak metinleri yok.
4- Yeni Anayasa İsteyenler, Anayasanın İlk 4 Maddesine Sahip Çıkıyorlar mı?
Yeni anayasa isteyenlerden birisi DEM Partisi. DEM Partisi, anayasanın ilk 4 maddesinin kaldırılmasını veya değiştirilmesini istiyor. Cumhur İttifakı bileşenlerinden HÜDA PAR da anayasanın 4. Maddesinin kaldırılmasını istiyor. Ama, Cumhur İttifakı’nın büyük ortakları AKP ve MHP, ilk 4 madde konusunda net değiller. Mesela, Binali YILDIRIM, geçenlerde bir konuşmasında merkezi hükümetin yetkilerinin bir kısmının yerel yönetimlere devredilmesinden söz etti. Anayasanın ilk 4 maddesi buna engel. Bu sebeplerle, AKP ve MHP anayasanın ilk 4 maddesi konusunda güven vermiyor. Bu, milletin yeni anayasa taleplerine şüphe ve güvensizlikle bakmasına sebep oluyor.
