Bir köksüz kavgadır bağrımıza tebelleş olan!
Mübarek kavgaların sanatkârı Ülkücü harekette…
***
Anlaşılamaz, izahtan uzak, mesnetsiz bir hezeyan!
Bir olağanüstü kurultay talebine cevaben olağanüstü çarpıtmanın sarsıntılarıdır sürüp giden…
*
Mesele açık, net, berrak mı berrak…
Ülkücüler bir araya gelmek, meşveret istiyor…
Kurultay istiyor… Toy istiyor.
Değerlendirmek, değer görmek, değerini bulmak, değeri teslim etmek istiyor.
İsteyen de, karar sahibi, hüküm verici de Ülkücü… Olacaksa bir emanet devir teslimi, alacakta Ülkücü verecekte…
*
İpeğe sarılmış çelikler, Ülkücüler…
Hısımları yürektendir, hasımları çok!
*
Bir haller oldu…
Hısımlar düşerken birbirimize, hasımlar ahkâm keser oldu da halimize, nedir bu zül diyemez olduk tepeden tırnağa…
Konuşamaz olduk karşılıklı.
***
Dilimizden düşürmediğimiz Ülkücü İrade, dilde kalırken sadece, talebin Ülkücü Hareketin omurgasından geldiği örtüldü bile bile…
Sanki ihraç edilip bertaraf edildiğinde tüm hadise sonlanacak edasıyla, hedef isimlere indirgenen, şahsi bir meseleymiş süsü verilen, bir koca irade beyanı hiç edilmek istenir oldu.
*
Bağrımızdan yükselen bu ses ‘tanıdık’ değil.
Her şey Benim demekte bir anlamda! Dünden bugüne, en alttan en tepeye her şey ben…
Ben düşündüm siz düşünmeyin, ben karar verdim siz vermeyin, ben böyle istedim siz istemeyin demekte…
Devam etmekte… Ya ben, ya tufan!
Ya ben varım, ya siz yoksunuz!..
*
Sahi! Soruyorum kendime, “Ben yok muydum?..” Soruyorum gardaşıma, “biz yok muyduk?..”
***
Teneke çalıcılar çıktı sahneye, peydahlandılar her yerde, her bir tarafta.
İthamlar, suçlamalar, senaryolar, yaylım ateşleri peşi sıra!
Kuşatmalar, kumpaslar, uluslararası oyunlar, .ihanetler, dıştan yönlendirenler, ötekilerden etkilenenler vs. vs…
Hainler, satılmışlar, paraleller, yılanlar, çıyanlar, bilmem nerenin adamları, ajanlar, piyonlar, vs. vs…
Sanırsınız Dünyanın kiri, pisi, pası topyekûn bizde!
*
Hey oradakiler!..
Söylemek zorundasınız…
Yurdumun her bir yerinde Ülkücülerin seçtiği ve sizleri seçen Ülkücü delegelere neden güvenilmez.
Ülkücü delegelerden neden korkulur, neden kaçılır!
Aklına mı, samimiyetine mi, ahlakına mı, davaya olan sadakatine mi güvenilmez! İnsanlığına mı güvenilmez!..
2023 Hedefi konurken güvendiklerimiz kimlerdi…
Söyleyin!
*
Bilmelisiniz ki; Öne sürdüğünüz her mazeret, her dayanak, inandırıcılıktan uzak, yavan, yaşanan savrulmanın zerresine değmez basitlikte!..
*
Farkındasınızdır muhakkak… Toplum nezdinde Zamana ve mekâna vurduğu mühür ile anılan Milliyetçi Hareket, son yaşananlarla, en sığ yapılanmalarda bile olmayacak bir zaaf görüntüsüne mahkûm edilmiş durumda! Bunlar mı böylemi! Sorusu, bakışı can yakıcıdır.
***
Bilirsiniz…
Mevzuubahis Vatan Millet Bayrak Ezan olduğunda…
Namussuzluk, arsızlık, bölücülük varlığımıza kastettiğinde…
Kavganın hasını yaparız.
*
Biliriz ki…
Birbirimize karşı, içe dönük kavga köksüzdür.
Dalaşmadır!
Beceremeyiz…
Dahası yakışmaz.
*
Vesselam derken!
Büyük bedeller ödemiş, temelinde şahadet olan bu kutlu davanın kudretinde çizikler oluşturulmasın…
Basitliklerden medet umulmasın.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milletiyle içerden ve dışardan kuşatma altındayken…
Ülkücü Hareket kendi içine evrilemez, gömülemez!
Dikkati dağıtılamaz… Etkisiz bırakılamaz!
Kesin olan şudur ki; Kurultay yapılana kadar bu köksüz kavga bitmeyecektir.
Zaman dar, tehlike büyüktür.
Ne olur…
Ülkücüyü avara koymayın…
Allah Rızası için!..