Kavanozdaki Peynir

Fakir bir aile babası, günlerden bir gün pazardan biraz peynir alır. Bu peyniri bir kavanozun içine yerleştirir.
 
Her sabah kahvaltı sofrasına kavanozdaki peynir de konur.
 
Kavanozun ağzı kapalıdır.
 
Bütün ev halkı, besmele ile sofraya otururlar.
 
Ellerinde ekmekleri sırayla kavanozun dışına sürerek sözde peynirli kahvaltı yaparlar.
 
Kahvaltı sonrası, kavanozlu peynir dolaba konur ve kilitlenir.
 
Bu iş, günlerce böyle sürer gider.
 
Ta ki… Adam bir gün kavanozdaki peyniri dolapta unutup da tarlaya gittiği güne kadar.
 
Sabahın erken saatinde tarlaya giden karı-koca, tarlada çalışırken evde ki çocukları akıllarına gelir. Çocuklar akıllarına gelince kavanozdaki peynir de.
 
Karı-koca, “Eyvah! Çocuklar bugün ne ile kahvaltı yapacaklar? Katıkları peynir, dolapta kilitli kaldı” diye hayıflanırlar.
 
Ani bir kararla, eve gidip, dolaptan peyniri çıkarmayı düşünürler.
 
Çok üzgündürler. Gözleri gibi sevdikleri çocukları, bugün katıksız kahvaltı yapmak durumunda kalmıştır. Bu zavallı ve acınacak durumdan çocuklarını kurtarmak gereklidir. Bu düşüncelerle eve gelirler.
 
Hızla içeri girerler. Bir de ne görsünler?
 
Çocuklar hep beraber dolabın önünde toplanmışlar, ellerindeki ekmek parçalarını dolabın kapağına sürerek yemekteler.
 
Bu durumu gören baba, öfkeyle, “Bakın şu eşek sıpalarına! Ha bugünde katıksız kahvaltı yapsanız ölür müydünüz?” diye bağırır.
 
Fakir ülkenin, seçilmiş dini bütün yöneticileri, bu millete kavanozdaki peyniri değil, kavanozun bulunduğu dolabın kapağına bile ekmek sürmeyi çok görmektedirler.
 
Ülkenin memuru, işçisi, ana-baba sofrasına muhtaç olmuş, geçinemez haldedir. Emekli-memur-işçi- köylü-çiftçi perişandırlar. Duyan, gören, bilen var mı?
 
Bunlar yetmezmiş gibi, elektriğe ve doğalgaza yapılan zamlarda üstüne üstlük olmuştur. Vatandaş geçinme derdinde hükümet, hangi zamları yaparsam daha çok vergi toplar, lüks yaşarım, uçak ve araba saltanatı kurarım derdinde. (Bu yıl devlete 8.500 araç alınacak. Almanya’da devletin elinde toplam; 10.500 araç vardır.)
 
Bu millete birazcık acıyın ve merhametli olun; Kendilerinize seyyanen aylık: 1.500 TL zam yaparken memura, neden ancak % 3 zammı reva görürsünüz. Sizde hiç vicdan yok mu?
 
 
Ne olur bu millete, kavanozu koyduğunuz dolabın kapağını bari çok görmeyiniz!
 
Esen kalınız.