Sanki marifetmiş gibi, muhalefeti ikide bir “Sivas’ın ötesine gidemiyorlar.” diye suçlamakta.
Eğer gidilemiyorsa, gidilemediği doğruysa, bunun tek suçlusu ve sorumlusu var. O’da ülkenin bir parçasını gidilemez hale getiren S. Başbakan Erdoğan’dır.
Aklı başında, sağlıklı bir düşünceye sahip hangi lider, bu utanç verici durumu siyasette propaganda malzemesi yapar?
Halkın seçeceği ilk Cumhurbaşkanı olabilmek uğruna devletin, hırsının ve nefsinin varını yoğunu ortaya süren Başbakan, ülkenin bu hale gelmesinden ÖZÜR dileyeceği yerde bu UTANÇ verici fiille övünebilmektedir.
Pes ki pes doğrusu!
Sayın Erdoğan! Siz iktidar koltuğuna oturmadan önce bu bölgelere; iktidarı dahil ülkenin tüm muhalefet partileri ve vatandaşları rahatlıkla gidebiliyordu. Şunu asla unutmayınız; siz geldiniz bu bölgeyi devletle kavgalı PKK’nın inisiyatifine bıraktınız. Bu sayede bırakın muhalefeti, sıradan vatandaşlar bile acaba bölgeye gidebiliyorlar mı?
Hiç düşünüp, akıl aşındırdınız mı?
Evet! Devri iktidarınızda, bölgeye sade vatandaş da gidemez, giremez oldu. Eserinizle kıvanç duyup övünebilirsiniz!
Çünkü KCK ve PKK militanları yol kesiyor, günlerce yolları kapatıyor, kimlik soruyor, araçları yakıyor. Siz ne yapıyorsunuz, “Sabrımızı sınamayın! Bu yaptığınız sürece zarar veriyor” yollu acizce yalvarmaktan öte. Acaba devletin uğradığı zararı, hiç akıl edebiliyor musunuz?
O bölgede içi, sivil vatandaş dolu araç konvoylarını, Özel Kuvvetler, polis, Toma ve tanklar eşliğinde gidecekleri yere ancak götürebildiğinizi biliyor musunuz?
Sayın Başbakan… Sayın Erdoğan.. Sayın Cumhurbaşkanı adayı!
12 yıldır bu ülkeyi; kim yönetiyor? Oturduğunuz koltuğun şerefi be itibarıyla ülke ülke dolaşmaktasınız. Devletin imkân ve nimetlerinden olabildiğince faydalanıp, nasiplenmektesiniz. Bu olanaklarla da muhalefete ve size taraf olmayanlara ayar verip fırçalamaktasınız: Doğru mu?
Acaba siz Şırnak’a, Hakkari’ye hangi şartlarla gidebilmektesiniz? Şırnak’a, Hakkari’ye korumasız gidebildiğinizi dürüstçe söyleyebilir misiniz?
Bizim devlet anlayışımızda gitmek: oradaki devlet hâkimiyeti ile doğru orantılıdır. Yolları, madenleri, güvenliği çapulcu ve eşkiyanın insafına terk etmemektir.
Unutmayın ki, o bölgeye kuşlar da gidiyor. Hiç değilse onlar, Toma’nın, tankın, Mit’in, Özel Güvenlikçinin, sinyal karıştırıcının, keskin nişancıların korumasında değil.
Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanı adayı! Dürüstçe söyler misiniz; siz o bölgeye, bir aile babası, bir Recep Tayyip Erdoğan, sıradan bir devlet memuru olarak gidebilir misiniz?
Özel Güvenliği, keskin nişancıyı, Toma’yı, Mit’i, Heronları, TSK’yı, sinyal karıştırıcıları devreye sokmadan; Hakkari, Batman, Diayarbakır, Şırnak, Yüksekova, Tunceli illerine gidebilir misiniz, gezebilir misiniz, seyahat yapabilir misiniz?
Gidemiyorsanız, gezemiyorsanız, AYIP olan budur. Eşiniz hanımefendi, oğlunuz Bilal, Kızınız Sümeyye hanım, sade bir vatandaş olarak o bölgelere, saydığım koruma kalkanları olmadan gidip gezebiliyorlarsa; söz veriyorum; bu can bu tende olduğu sürece size OY vereceğim.
Ama ne ayıp ki; siz kendiniz bile ülkenin bir bölgesini gidilemez, gezilemez hale getirmişsiniz.
Eğer bu, övünülecek bir başarıysa; eserinizle övünebilirsiniz!
Esen kalınız
