Avrupa ve Asya kıtaları kavşağında yer alan Azerbaycan, tarihi gelişme ve evrim aşamalarından, basamak-basamak geçmiş en eski medeniyetler ve kültür merkezlerinden biridir.
Ülkemizin coğrafi konumu çok zengindir, Azerbaycan iklimi dünyadaki 11 iklim çeşidinden 9 sahiptir– ılımlı iklim, verimli topraklar ve zengin doğal kaynaklar.
Azerbaycanhalkınınmaddi ve manevi kültürü sarsılmaz temel ve tükenmez güç üzerinde kurulmuştur.
Böylesine sağlam bir temele dayanan maddi ve manevi kültür, dünyamızda ilerleme kaydetti ve kendi ulusal psikoloji kakışında gelişme zirvesine ulaştı.
Azerbaycan her zaman çok kültürlü devlet olarak diğer halklara, milletlere, uluslara, farklı etnik guruplara, geleneklere onların milli ve manevi değerlerine duyarlı olmuştur.
Bu husus Azerbaycan halkında olduğu kadar, herhangi bir ulus ya da toplumda gözlenemez.
Bu nedenle, birçok Kafkas halkı, etnik azınlıklar Azerbaycan’ı vatanları olarak görüyorlar.
Azerbaycan halkı her zaman diğer milletlere karşı samimi tutum sergilemekle yanaşı, o halkların kültür ve ulusal değerlerine her zamansaygı duymuştur.
Kültür fazlalığı çok kültürlülük çok kültürlülüğün gelişmesinde büyük rol oynamıştır.
Ve kuşkusuz bu devletin izlediği maksatlı politikaya, temel talimatlarına vehoşgörüye bağlıdır.
Politik yapıdan ve hükümet biçiminden, aynızaman da tarihsel koşullara rağmen, devletin sahip olduğu kültüre uygun politika uygulamalı. Bu tarihen böyle olmuştur.
Örneğin, Helenizm klasik Yunanistan ve Doğu Avrupa halklarının tarihsel gelişiminin en üst sayfasıydı.
Helen yöneticilerinin başkentleri ve sarayları, yönetim merkezi sadece kendi devletlerinde değil, aynı zamanda Helenizm'in tamamında kültür merkezlerine dönüştürülmesine özel önem verilmiştir.
Helenizmin kültür ve ideolojisinde gelenek az da olsa, Azerbaycan'da yoğunlaşmıştır.
Helenizm döneminde, Yunan dili Azerbaycan'da yaygınlaştı ve öğrenime başlatıldı.
Yunan dilinin Şeyh Nizami tarafından mükemmel bir şekilde incelenmesi, ona eski Yunan felse fifikirleri ve kültürü hakkında bilgi vermesine izin verdi.
Bildiğiniz gibi, hukuk, evrensel ahlaki değerlerin ayrılmaz bir parçasıdır.
Konu kültürel öge olan, insan varlığının esasını, onun hayatının anlamı ilgilendiren hukuku kapsamakta. Felsefe bakımından yasanın yaşam unsurunun kültürlerin yakınlaşmasıyla şekillendirildiği tesadüf değildir. Bu çok kültürlülüktür. Bu çok kültürlülüğün çekirdeği olan Azerbaycan, korumasında güçlü bir devlettir.