Zamana Yenik Düşen İki Değer: Tiftik Ve İpek

Zamana Yenik Düşen İki Değer: Tiftik Ve İpek

Tiftik ve ipek Anadolu’nun iki önemli kültürel ve ekonomik değeridir. Tiftik keçisi ve ipek böcekçiliği yetiştiriciliği bu toprakların kadim uğraşlarından olmasına rağmen, zamana yenik düşmüş ve bugün yok olma noktasına gelmiştir. Bu iki yetiştiriciliğin yeniden canlandırılması hem kırsal kalkınma hem de tekstil sanayisi açısından önem arz etmektedir.

Tiftik, Ankara keçisinin uzun, parlak ve yumuşak kıllarından elde edilen bir elyaf türüdür. Tiftik yünü, moher (mohair) olarak da bilinir. Ankara keçisi Orta Asya’dan Anadolu’ya gelirken beraberimizde getirdiğimiz bu coğrafyaya özgü bir keçi türüdür. Et ve süt verimi düşük olduğu için daha çok tiftik elde etmek için yetiştirilir. Ankara keçisinin ana vatanı adından da anlaşılacağı üzere Anadolu’dur. 1840’lara kadar sadece Ankara ve civar illerde yaşadığı, dünyanın başka yerlerinde yetiştiriciliğinin yapılmadığı bilinmektedir. Dünyada “Angora Goat” olarak anılması da bu yüzdendir.

Geçmişte tiftiğin çok değerli bir elyaf olması nedeniyle bazı ülkeler Ankara keçisini kendi ülkelerine götürüp yetiştirmek istemiş ise de başarısız olmuşlardır. Ancak 1838 yılında yapılan ticaret anlaşması sonrasında, İngilizler sömürgeleri olan Güney Afrika’ya götürerek Ankara keçisinin bu ülkede yetiştirilmesinde başarı sağlamışlardır. Daha sonraki yıllarda ise ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda’da da Ankara keçisi yetiştiriciliği yaygınlaşmış, tiftik kalitesi daha da iyileştirilmiştir. Bugün de anılan ülkelerde yetiştiriciliği yapılmaktadır.

1988 yılına gelinceye kadar dünyada ham tiftik, tiftik ipliği ve kumaş üretim ve dış satımı bakımından rakipsiz bir halde bulunan ülkemiz, maalesef bugün bu vasfını yitirmiştir. Tiftik hak ettiği değeri bulamayınca, bir yandan tiftik keçisi varlığımız azalmış, diğer yandan da etinden yararlanmak amacıyla yetiştiriciler kıl keçileri ile melezleme yapmaya başlamış ve Ankara keçisinin ırk saflığını tehlikeye düşmüştür. Bu tehlikeyi ilk fark edenler akademik çevreler ve yetiştiriciler olmuş, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı göreve davet etmiştir. Bakanlık bu çağrıya olumlu yaklaşmış, 2005 yılında Ankara keçisini de 1996 yılından beri sürdürülen “Hayvan Gen Kaynaklarını Koruma Projesi” kapsamına almıştır. Proje halen Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsü bünyesinde ve yetiştiriciler elinde devam etmektedir. Buna ilave olarak tiftik destekleme kapsamına alınmış kilogram başına prim ödenmeye başlanmıştır. Buna rağmen Ankara keçisi yetiştiriciliğinde ve tiftik üretiminde beklenen gelişme sağlanamamıştır. Bu demektir ki farklı yaklaşımlar ve yeni desteklere ihtiyaç vardır.

Ankara keçisi konusunda çalışmalar yapan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Havva Eylem Polat’ın bildirdiğine göre, tiftik üretimi ve Ankara keçisi sayısı 60 yıl içinde dibe vurmuştur. 1890 yılında 2247 ton olan tiftik üretimi,1936’da 6506 tona, 1959 yılında ise 10270 tona yükselmiştir. Bu bilinen en yüksek üretimimizdir. Yıllar içinde tiftik üretimimiz düşmeyi sürdürmüş, 2009 yılına gelindiğinde 194 tona kadar düşmüştür. Tiftik üretimi, yukarıda kısaca değindiğim tedbirler bir miktar yükselmiş ve 2019 yılında 380 tona çıkmıştır. Benzer durum tiftik keçisi varlığımız için de geçerlidir. 1863 yılında 1,5 milyon olan keçi varlığımız 1960’ta 6 milyona ulaşmış, ancak bu durum sürdürülememiş ve keçi varlığımız hızla azalmıştır.  2020 yılı itibarıyla Ankara keçisi varlığımız 287.000, tiftik üretimimiz ise 380 tondur. Bu gelişmeler de gösteriyor ki Ankara keçisi zamana yenik düşmüştür ve düştüğü yerden kaldırılmayı beklemektedir.

Ankara keçisinin asıl önemi, kuşkusuz sadece tiftikten kaynaklanıyor. Osmanlı padişahlarının vazgeçilmezi olan bugün de bilenlerin tercih ettiği “sof kumaşı” tiftikte elde edilir. Yıllarca Ankara, Yozgat, Bolu ve çevre illerinde halk dokuma tezgahlarında tiftiği önce ipliğe, ardından da sof kumaşına çevirmişler ve geçimlerini sağlamışlardır. Sof kumaşının sıcak havalarda terletmemesi soğuk havalarda üşütmemesi, su geçirmez oluşu gibi üstün özelliklerinden dolayı özellikle lüks tüketim malı olarak hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlarda kolayca müşteri bulmuştur. Sof kumaşının ünü 16. ve 17. yüzyılda sınırları aşmış ve birçok Avrupa ülkesine ihraç edilmiştir. Tiftik başta örme ve tekstil endüstrisi olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır. Kadın ve erkek için kışlık elbise kumaşı üretiminde, örme kumaşlarda, şal ve atkı yapımında, döşemelik kumaşlarda ve battaniye yapımında kullanılır.

Ankara keçisinin ve tiftik üretimin yarınlarda da var olabilmesi; keçi varlığının artırılmasına, tiftik kalitesinin ıslah çalışmaları ile yükseltilmesine ve tiftiğin hak ettiği fiyattan alıcı bulmasına bağlıdır. Başka türlü sentetik elyafla tiftiğin rekabet etme şansı yoktur.

İpek de benzer kaderi paylaşan başka bir değerimizdir. İpeğin ilk önce Çin’de kullanıldığına dair yaygın rivayetler bulunmakla birlikte aksi görüşler de mevcuttur. İranlılar ve Hintliler de ipeği kendilerine ait sayarlar. Kesin olarak bilinen bir şey varsa, o da ipeğin batıya doğudan geldiğidir. İpeğin dünya ölçüsünde bir değer kazanmasında ve batıya taşınmasında Çinlilerle olan yakın ilişkilerinden ve batıya yaptıkları akınlardan dolayı ipeğin batıya taşınmasında Türklerin de payı olduğu tahmin edilmektedir. Ancak ipeğin Bizanslılar tarafında kullanımı Türklerin Anadolu’ya gelişinden öncedir. Bizanslıların ipekle tanışmasının Tatarlar, Hint ve İranlı tüccarlar vasıtasıyla olduğu sanılmaktadır. Kısacası Anadolu’da ipekböcekçiliği 1500 yıllık bir geçmişe sahiptir.

İpekböcekçiliği yardımcı bir tarım kolu olarak kabul edilir. Büyük bir yatırımı gerektirmez. Ailede yaşlı, genç herkesin emeği değerlendirilir. 35-40 günlük bir uğraş sonunda oldukça iyi bir gelir getirir. İpekböceği yetiştiriciliği, dut ağacının yetiştiği her yerde yapılabilir. Köyden kente göçün ve gizli işsizliğin önlenmesi, 35-40 gün gibi kısa sürede yüksek gelir sağlaması yönleri ile kırsal kalkınmada göz ardı edilmemesi gereken bir uğraştır. İpek böcekçiliği, dut ağacının yetiştiği her yerde yardımcı bir tarım kolu olarak yapılabilir. Büyük bir yatırım gerektirmez. Evinizin bir odasını bile bu işe ayırarak ipek böceği yetiştirebilirsiniz. Pazarlama sorunu bulunmamaktadır. Koza Birlik üretilen kozanın tamamını satın almaktadır.

İpekçilik, Osmanlı İmparatorluğunda XVI’ncı yüzyılın başında büyük bir gelişme göstermiştir ve ipekli dokumacılık önemli bir iş kolu haline gelmiştir. XVI’ncı yüzyılın ortasına doğru, Osmanlı devletinin farklı coğrafyalara genişlemesi, zenginliğin artması, saray adamlarının ve halkın süslü ve ağır elbiseler giymek arzusuna sonucu ipekli dokumacılık çeşitlenmiş, bu işle uğraşanlar ülkenin her tarafında çoğalmıştır. O dönemde Bursa’dan başka, İstanbul, Edirne, Amasya, Denizli, İzmir ve Konya gibi yerlerde ipekli kumaş dokuma tezgâhları artmıştır.

İpek ipliği çok sağlam bir lif yapısına sahiptir. Bu yüzden çok faklı alanlarda kullanılmaktadır. Hafif olması sebebiyle astronotların kıyafetleri ipekten yapılmaktadır. Tekstil sanayisinde ve halı dokumacılığında önemli bir yerin olan hafif ve zarif olması nedeniyle başka alanlarda da kullanılmaktadır. Örneğin ipek yorganlar, anti alerjen olması soğukta sıcak, sıcakta serin tutma özelliğinden dolayı tercih edilmektedir.

Günümüze gelecek olursak tıpkı tiftik gibi ipeğin de unutulmaya yüz tuttuğunu söyleyebiliriz. Hem üretim azalmış hem de bu işle uğraşan aile sayısı. Ülkemizde 90’lı yıllarda 2 bin ton civarında olan üretimi. 2002 yılında 99 ton düşmüştür. O günden bugüne hiçbir ilerleme olmadığı gibi üretimde bir miktar daha düşmüştür. 2020 yılı itibariyle üretimimiz 90 ton civarındadır.

Sözün özü tiftik ve ipek hak ettiği değeri görmemektedir. Oysa tiftik ve ipek ekonomik değerinin yanında bizim kültür mirasımızdır. Görmezden gelemeyiz. Tekstil sanayisi, halı ve kumaş dokumacılığı ve el sanatları yönüyle bu iki ürün yeniden eski görkemli konumuna kavuşturulmalıdır. Bu zor değildir. Tarım ve Orman Bakanlığının Ankara keçisi ve ipek böceği yetiştiriciliğine vermekte olduğu desteği biraz daha artırması ile üretim artacak, birçok ailenin yeniden geçim kaynağı olacaktır. Öte yandan tiftikten üretilen sof kumaşlar ile Ankara, ipekli kumaşlar ile Bursa ünlenecektir.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!