Maraş Bize Mezar Olmadan, Düşmana Gülzâr Olamaz

Maraş bize mezar olmadan, düşmana gülzâr olamaz…”

diyen bir yerden bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz yıl, bu güne şahit olmuştum. Kahramanmaraş’ta öyle bir coşku vardı ki sizlere anlatamam. İlk defa böyle bir manzarayla karşı karşıya kaldım. Dört yıl boyunca Gaziantep’te okudum; keşke daha önce bu etkinliklere katılsaymışım diye kendi kendime kızdım.

Sütçü İmam’ın torunları bu diyarı öyle bir sahiplenmişler ki sokaklar yediden yetmişe doluydu. Davul, zurna eğlencenin hoş bir sedasıydı. Her mahallenin bir BAYRAĞI vardı ve bu bayrakların hepsi Kahramanmaraş’ın Ökkeşleri, Mehmetleri, EDE’leriydi… Sizlere bu mutluluğu gerçekten nasıl anlatacağımı bilemiyorum; ama ben bu manzarayla karşılaştığımda gözlerimin dolduğunu itiraf edemeden geçemeyeceğim.

Normalde Kahramanmaraş’ta saat 21.00’dan sonra sokaklarda kimseyi bulamazsınız. Fakat o gün, saat 01.00 lara kadar sokaklar düğün yeriydi. Eskiden daha güzel olurmuş bu etkinlikler; ama olsun yine de çok güzeldi. Ama bir burukluğum da olmadı değil. Çünkü medya tarafından ve siyasi merciler tarafından gereken önem verilmemişti.

Umarım bu yıl gereken önem, gereken değer verilir ve gerekli ses Kahramanmaraş’tan gelir.

Biz tarihte, Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te, Şanlıurfa’da, Çanakkale’de, Sarıkamış’ta Türk Milletinin birlik beraberlik ruhunu düşmanlara net bir tavırla gösterdik, Kalelerimize diktiğimiz Ayyıldız’ımızla ruhumuzun mührümüzü vurduk. İşte bugün de Kahramanmaraş’taki bu coşku, bu eğlence, “12 ŞUBAT” birilerine verilecek en iyi cevap olması gerekir. Yani daha da büyük ve ihtişamlı, daha medya önünde olmalı.

Gerçekten bu gün, bizim için büyük bir mesaj. Evet, bir SÜTÇÜ İMAM, bir İMAM RIDVAN daha gelmez bu dünyaya. Fakat onların torunları dedelerinin mirasına da kimseye el sürdürtmez. Çünkü onların her biri namlusunda mermiyle yatıp kalkan dedelerini hiçbir gün unutmuyorlar. Her Cuma Namazında İmam Rıdvan’ı Ulu Cami’deki;

“Hürriyeti olmayan bir milletin Cuma Namazı kılması caiz değildir…”

sözleriyle hatırlıyorlar. Her kaleye bakışlarında Zalhocaoğlu Osman’ı(Osman Erşan) görüyorlar. Her Nakip Camii önüne geldiklerinde Aşıklıoğlu Hüseyin’nin Guvernör Andre’ye verdiği:

“Maraş Bize Mezar Olmadan, Düşmana Gülzâr Olamaz…”

cevabı akıllara geliyor. Zaten bu sözler Kahramanmaraş’ın mücadele parolası olarak kale girişinde de kendini göstermektedir. Hatta bu parola kırmızı renkle yazılmıştır ki ancak kan aktığında bu yazıyı silebilirsiniz mesajı verilmektedir.

Sözün özü itibariyle Kahramanmaraş, kahramanlığından gurur duyuyor ve bu onurunu da kimseye, kimselere çiğnetmek istemiyor. Hala anneler, erkek evlatlarının asker olacağı için Sütçü İmam’ın sütünden içirmeye devam ediyorlar. Hala gelin olacak kızlar, ceviz ağacından oyma sandıklarını çeyizleriyle doldurmaya çalışıyorlar. Hala analar, kışlık için patlıcanlarını kurutuyorlar, tarhanalarını hazırlıyorlar, biberlerini dövüyorlar…

Kahramanmaraş “Kahramanca” yaşıyor ve ilelebet de “Kahraman” olarak yaşayacağını bütün dünyaya haykırıyor…

Saygılar…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!