Babuşcu’ya Benden Bir Edik

Bildiğiniz üzere aylardır Ermenekli Recep Dedemizin kara lastik ayakkabısı gündemde. Kara lastik deyip geçmeyin, o ayakkabı kimilerine kapak oldu kimilerine de karalar sürdü.
 
Bugün çıkmış bir milletvekili: “600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun 90 yıllık reklam arası bitti.” diyor.
 
Türkiye Büyük Millet Meclisinin milletvekili olmasını geçtim, bir bayan bunu söylüyor. Merak ediyorum; Cumhuriyet olmasaydı sen bugün böyle nasıl konuşabilecek, sanal alemde bu sözleri nasıl yazabilecektin?
 
Hayret bir şey ya!
 
Tarih:
 
1930: Kadınların belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkı.
 
1933: Kadınların köy muhtar ve heyetlerine seçilme hakkı.
 
1934:Kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkı.
 
Acep bu tarihler Tülay Babuşcu’ya bir şeyler hatırlatıyor mu?
 
Nerden hatırlayacak, o her ay aldığı maaşı bilir. Hakkaten vekil maaşı ne kadardı?
 
Eczacılıktan bu kadar parayı kazanamaz tabi. Endemik bitki şirketi de pek yolunda da gitmiyor sanırım Tülay Hanımın.
 
Haaa, doğru ya haziranda seçimler var. Nasıl düşünemedik bunu!
 
Malum Balıkesirli vatandaşlarım Tülay Hanımın balını kesecekler. Vekil bundan korkuyor zannımca…
 
Her şey beklenir bu AKP zihniyetinden. Densizliklerinin sonu yok elbette; fakat bu kadarına da pes dedirtiyorlar. Biz geçmişimizi asla inkar etmeyiz, tarihimizle her daim övünürüz; lakin 1923 bu milletin Albayraklı zaferidir.
 
Kahramanmaraş’ta "Maraş bize mezar olmadan, Düşmana gülzar olamaz",
 
Gaziantep’te "Vur!",
 
Çanakkale’de "Dur!" diyen bir milletiz biz.
 
Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin bu konudaki sözleri Babuşcu’ya kapak olmuştur:
 
“… 29 Ekim 1923, mazisi binlerce yılı bulan Türk milletinin süreklilik içinde muhafaza ettiği iradesi olup, 1299 Söğüt felsefesine yapılan güçlü bir aşı, muhteşem bir ekleme ve geçmişi tamamlayan kader noktasıdır.
 
Bunu bilmeyen ya provokatör, ya yabancı hayranı, ya tarih hasmı ya da kör bir cahildir…”
 
Çok haklısınız Genel Başkanım, cahillik işte.
 
Yalnız aç tavukluk da var bunu da unutmayalım. Bunlar gibilerini ilerleyen zamanlarda da bekliyorum. Acaba hangi saçmalıklar gelecek bunların devamında. O ceylan derililer yumuşak ve rahat ya; bırakmayı kimseyi istemiyor malum. Rüşvetler peşin sıra geliyor, milyon dolarlık saat hediyeler cabası, üstüne bir de hırsızlık ve ayakta alkışlanma. Daha ne olsun!
 
Film buna denir, reklam buna denir Babuşcu.
 
Bizler Ay Yıldızlı bayrağımızın gönderinde kule reklamı yapmıyoruz. Bizler Ay Yıldızlı bayrağın altında ölmeye yeminler ediyoruz.
 
Reklam da film de sizin işiniz.
 
Tarihte reklam da yoktur, film de!
 
Tarih; şandır, şereftir.
 
Bu kavramlar sizin lugatınızda olmadığı için oyun zannetmeniz çok normal. Timsah gözyaşlarına alışkınsınız nasılsa. Tiyatro bitiyor, yuhalanacaksınız hiç kuşkunuz olmasın…
 
SAYGILAR…