TSK’ya Kumpası Kim Kurdu, Kim Yönetti?

Türkiye, S. Başbakan sayesinde gündem manyağı oldu çıktı. Bir ülke düşünün ki, akşam gündemle yatıyor sabah yeni bir gündeme uyanıyor.
 
Büyük rüşvet Operasyonu, hükümetin ağzını fena çarpmış ki, pek çoğunun ağzı yamulmuş halde.
 
Kim neyi, nerede, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilemez vaziyette.
 
Yalanlar yalanı getirmekte peş peşe..
 
Başbakanın sağ kolu, aldığı nefesi kadar yakınında olan siyasi baş danışmanı, baş sözcüsü, Yalçın AKDOĞAN, köşesindeki yazısında, “TSK’ya kumpas kuruldu.” Diyerek aklınca Cemaati suçlamakta..
 
Cemaate karışmam amma…
 
Yalçın Bey, Başbakanın ağzı-gözü, kulağı olduğuna göre, bu sözde Başbakandan  çıkmış sayılmaz mı?
 
Başbakan dediyse, tarihi bir hukuk ve operasyon skandalı olmaz mı?
 
Ben bu açıklamadan, “TSK’mızın değerli komutanlarına komplo yapıldı, sanal ve sahte belgeler, kasetler düzenlenerek, ayarlanmış gizli tanıklar dinletilerek, başlarına bu çorap örülmüştür.” Anladım.
 
Sizler ne anladınız?
 
Eğer bu doğru ise ki Başbakan’ın danışmanı da söylediğine göre doğrudur. Öyle ise bu KUMPAS işini kurcalamak gerekir. Bu kirli ve pis kumpası aydınlatmak ise değerli Türk yargıç ve savcılarına düşer.
 
Yaşları 60’ın üzerinde olan paşaların haksız yere çektikleri ızdırap ve acıları dindirmek gerekmez mi? Onlarca gelecek vaat eden genç subaylarımızın kararan hayatlarını, geleceklerini iade etmek vicdani ve ahlaki bir fazilet değil mi?
 
Kumpasın olduğu artık gerçek!
 
Buna dinimiz İFTİRA der. İftiranın karşılığını ise bilenler biliyor.
 
Öyleyse “Bu KUMPASI kim, kimin adına, niçin yaptı? “ sorusuna cevap bulmalıyız.
 
ABD’li bir uzman, “TSK sindirilmeseydi, pasifize edilmeseydi AÇILIM süreci başlatılamazdı.” Açıklamasını yapmıştı.
 
Demek ki, Dış güçlerin içerdeki taşeronları, bu KUMPAS işini yönetmişler. Kimin adına? Dış güçlerin menfaatine! Ilımlı İslam, Dinler arası diyalog adına. Birilerinin yararına.
 
TSK’nin değerli avukatlarının, bu açıklamayı delil göstererek; davaların yeniden yapılmasını ve yapılan bu ahlaksız KUMPAS işinin iptalini tez elden istemeleri gerekir. Genel Kurmay Başkanlığı da bu davalarda zarar gören mensuplarının haklarının iadesi için gerekeni, tez zamanda yapmalıdır.. Bu açıklama aslında bu davların, düşmesine ve yok hükmünde sayılmasına en güzel kanıttır.
 
Taşlar yerine oturmaya başlıyor.
 
Paşalara ve TSK’nın değerli elemanlarına yapılan bu zulmü yapanların da, açığa çıkarılarak, en ağır şekilde cezalandırılmaları gerekir ki.. Bir başkaları bir daha böyle adi ve terbiyesiz işe kalkışmasınlar.
 
S. Arınç’ın dediği olacak galiba. Ne demişti Arınç, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor.. Safralarını atıyor.”
 
Temizliyor mu, atıyor mu?
 
Çarşambaya bakarsak, perşembenin gelişi, yeni günlere ve yeni gündemlere gebedir.
 
Doğumu hep beraber göreceğiz.
 
Bu ülkeye ve bu ülkenin değerlerine savaş açanların cezalanmasını Allah, bu gözlere de gösterecek mi?
 
Umarım görürüm.. Şu pişkinliğe bakar mısınız? Orduya KUMPAS kurulmuş. Kuranı biliyordunuz da neden gereken önlemi almadınız? O kadar insanın AHINI Allah (cc) görmedi mi, o feryatları duymadı mı?
 
Allah şaşırtınca, Nuh’un gemisindeki pislikleri bile yapanlarına temizletiyor.
 
Esen kalınız.