Nazım Peker
Nazım Peker

Enis Berberoğlu- Askeri Casusluk

 

Elbette adalete ve adil kararlara saygımız sonsuzdur. Ülkemizde ve dünyada hiç tartışılmaması gereken tek kurum HUKUK ve kararları olmalıdır. Ama maalesef, adaletin kestiği parmak acımaz görüşünden, adaletin kararları; “sızlatıyor-incitiyor” görüşüne gelmiş olduk.

CHP milletvekili Enis Berberoğlu, MİT tırları davası yargılanmasında, “Askeri casusluk ve devlet sırlarını sızdırmaktan” hüküm giydi ve tutuklandı. Buraya kadar her şey normal!

Hükümetin ve dönemin Başbakanının açıklamalarına göre, Adana’da durdurulan MİT tırlarındaki mühimmat, Bayır-Bucak Türkmenlerine gönderiliyordu. Bayır-Bucak Türkmenlerine askeri yardım ya da mühimmat göndermek; Türkiye’nin asli görevlerinden değil midir? Türkiye, elbette soydaşı Bayır-Bucak Türkmenlerine yardım edecektir. Bu, uluslararası antlaşmalara da asla aykırı değildir. Bu, aslında gurur duyulacak erdemli bir davranıştır. Bunun neresi sır ya da casusluktur?

Yoksa bu tırlar, Bayır-Bucak Türkmenlerine gönderilmiyor muydu?

 

KATAR-ABD-TÜRKİYE

Biz alelacele, düşünüp, taşınmadan Katar hakkında verdiğimiz kararlardan dolayı yine nal topladık. Yine aldatıldık, yine yanıldık mı?

Bildiğiniz gibi pekçok Arap ülkesi, İsrail konusunda bir araya gelemez iken, ABD’nin güdümüyle Katar’a karşı birleştiler ve ekonomik ambargo dâhil ger türlü yalnızlaştırma siyasetinde birlik oldular. Gerekçe: Katar’ın terör örgütlerine lojistik, siyasi ve parasal destek sağlaması!

Sanki Sam Amca, bu konuda yunmuş-yıkanmış, sütten çıkmış akkaşık!

Bizim iyilik damarlarımız kabarıverdi, hemen Katar’dan yana ağırlığımızı (!) koyduk. Asker gönderme kararı aldık. Oysa ABD’nin özel çıkarları ve hesapları vardı.

Katar bizi iyot gibi dışladı ve ABD ile oturup 15 milyar dolarlık uçak alım anlaşmasını imzaladı. Kriz de bitti.

Yine mi yanlış ata oynadık, yine mi kaybettik, yine mi aldatıldık?

                                    

SURİYE PETROLLERİ PAZARLIK MASASINDA

Suriye konusunda başından beri yanlış yaptık. Bir soru soracağım: Saddam yıkılmasaydı, Esad güçlü olarak kalsaydı; güney sınırlarımız böyle mi olurdu, Türkiye dört milyon Suriyeli ile sıkıntı yaşar mıydı?

ABD başkanlığında Suriye petrolleri, paylaşılmakta; çıkarılan petrol Ürdün üzerinden Batı’ya ulaştırılacak. Batı, Suriye’nin ne demokrasi ne insan hakları nede kadın hakları ihlali derdinde! O, çıkarının derdinde.

İşin tuhaf yanı da, bu pazarlık masasında PYD var ama Türkiye yok!

Çok düşündürücü ve kahredici bir durum değil mi?

Hani bizim dünya siyasetimiz? Hani bizden izinsiz Ortadoğu’da yaprak kımıldamaz vizyonu muz? Hani Batı bize imreniyor, Batı bizi kıskanıyor görüşlerimiz.

Kıskanılmak ve imrenilmek böyle bir şey mi?

Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!