Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Kara Gün

featured

Bir kara gecenin ardından kara bir güne daha uyandık. Allah bir daha göstermesin demenin , olmayacak duaya , ” Amin ” demek olduğunu hepimiz biliyoruz… Yaradan’ ın verdiği ilim , tam zamanını bilemesek bile , bunların sürekli olacağı konusunda bizleri uyarıyor… Sabahtan beri , ” Günaydın ” diyerek beni arayan dostlarıma , ” İnşAllah aydındır ” demekten başka elden gelen yok… Hepinize Merhabalar olsun…

Depreme nasıl davranacağımızı , neler yapacağımızı henüz Millet olarak öğrenemedik… Bir ara tren altına sıkışmış acı içinde ki vatandaşa mikrofon uzatıp ” Kendinizi nasıl hissediyorsunuz ” diyen muhabirin altından malesef çok sular akmadı. Durum daha da beter oldu… Kanalımızın birindeki sunucumuz , vatandaşa ne yapacağını anlatıyor. Canlı yayına bağlanmış Adana Belediye Başkan’ ına da soruyor. ” Adana halkına diyecek bir şeyiniz var mı ” Bu dekolte kızımız kafasını çalıştırmaktan çok uzak. Adana ve deprem bölgesinde ki bütün insanları , ellerinde çayları ekran karşısında zannediyor… Hani bir tabir vardır. ” Koyun can derdinde , kasap mal derdinde ” Yayıncıların en net durumu bu. Hepsi elbirliğiyle , koordinasyonu sağlamakla görevli insanları meşgul ediyor. Adeta görevlerine mani oluyor… Ekranlar reyting peşinde iken Millet canının derdinde… Gözü aydın diyebileceğim tek kesim , deprem hocaları. Saat 05 ten beri karaborsadalar. Üniversite Jeoloji bölümleri en az iki hafta zorunlu tatile girebilir. Hocalarımızın , okul ve talebeyle uğraşacak durumları yok…

Bir kara günde Elazığ’ ımızı vuran depremden sonra , gerçek ilim ehli hocalarımızın tamamı bu depremi işaret etmişti… ” Noldu ” Temel etrafına sürekli şikayette bulunuyormuş , hastayım diye. Doktorlar dahil ,bütün eş dost ,turp gibisin diyerek geçiştiriyormuş… Sonunda Emr-i Hak tahakkuk edince , varisleri mezar taşına yazdırmış… Hastayız dedük inanmaduniz , hastayız dedik inanmaduniz , noldi… İşte durumumuz bu. 1999 Gölcük depreminden itibaren , arada Düzce’yi de atlattık , her kes o kadar rahat ki… Sanki İstanbul gibi mega kentimiz , deprem riski altında değil… Kimsenin umurunda değil… ilim adamları vakit geçiyor , her an olabilir dese de , vur patlasın çal oynasın modundayız… Eşimiz dostumuz , ikaz ettiğimiz kimseler, çok büyük bir rahatlık içinde. Eski bina almayın en azından oturmayın dediğimiz kimseler çok rahattalar ve hiçbirşeyi kaale almıyorlar… Devlet , bir yerde Devlet demekte tam doğru değil , Devleti hasbelkader yönetenler , kese hesabındalar. Toplanma alanları AVM lere dönüşmüş veya ranta açılmıs durumda. Hasarlı binaların ne olacağı hala yapılan toplantılarda ki fantezi tedbirlerden öteye işlem görmemekte… Onaltı milyonluk İstanbul’ un vereceği rahatsızlık , son depremde etkilenen nüfüsun kat ve kat üstündedir… Bu , sadece sivil halk açısından olacaklarla alakalı bir durum değil. İstanbul ve çevresi , Türkiye’ nin ekonomisinin ve sanayi tesislerinin neredeyse %60-80 ini ilgilendiren bir bölgedir…

Bu ilave baskı da , son olarak tek bir isteğim olacak. Yerine gelme ihtimali olmasa bile , dile getirmek zorundayım… Sadece ekran başı tespitlerimde bile gayet açık olarak görüyorum…Bölgeye Bakan ,MV. i Genel Müdür gibi kimseler lütfen gitmesin… Alanda olması gereken kimselerin çoğu bu zevatın peşine takılıyor Hiç merak etmesinler , yerel sistemler kolaylıkla her şeyi koordine edebilirler…

Özel bir not… Sabah 05.00 itibariyle aldığım haberlerde , hiç bir akrabamın zarar görmediğini öğrendim…Allah herkesin yardımcısı olsun. Hosça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!