Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Bize yabancı, iyi olmayan çok farklı bir kültür, beyinlerimiz içine enjekte ediliyor…

Bize yabancı, iyi olmayan çok farklı bir kültür, beyinlerimiz içine enjekte ediliyor...

23 Ocak gününden hepinize merhabalar… Oh be, başta deyip kurtuldum. Yoksa yazı ilerledikçe, acaba unutur muyum diye strese giriyorum… Nostalji bekleyenler, yavaş yavaş kıpraşmaya başladı. Müşteri, Velinimetimizdir. Hangisini kırabilirim ki… Sizlere sürprizim var. Yarını, bu işe ayırdım… Tamam da haberli sürpriz nasıl olur, anlayamadım. Bir yanlış yaptık. Esasında, sürpriz olması için, söylememem lâzımdı… Macun tekrar tüpe giremeyeceğine göre, yapacak bir şeyimiz yok… Gerçi, konu sürpriz olabilir, hangi konuya el atacağımı bende bilmiyor ve de çok merak ediyorum… Yazıyı ilk okuyan bana da bildirirse çok memnun olacağım…

Şişmanlamamak ve ilk ihtiyacı sınırlamak, iştahı azaltmak için, salataya da ihtiyaç var dedikten sonra esasa gelelim…

Haberci meslektaşlarım için çok kolay, seyirci için de hala ilginç görüntüler… Yasak kontrolü yapan ekibin yanına konuşlan… Sana istemediğin kadar malzeme verecek kimseler hazır… Psikopatlar mı dersin, kendini göstermek isteyenler mi dersin, macera arayanları mı dersin, çuvalla adam var… Al geniş açıya, bas deklanşöre, sende kenarda çayını yudumla… İki saatte bir haber bültenine yetecek; seyircisi de hazır, olay çıkar… Arkadaşlar. Bu tip ucuz, danışıklı döğüş olaylara girmeyin… Haber değil, teşvik yapıyorsunuz…

Elimizi medyaya bulaştırdık devam edelim. Ne de olsa kendi bölgemizdeyiz… Eskiden milli kültürümüzü dejenere eden Evlilik Programları vardı. Şükür olsun ki, ne kadar neyi götürdükleri belli olmadan bittilerO programların sunucuları ne yapıyor, şu an hangi tip programlar ekranlara geliyor diye, bir günümü ayırdım ve seyrettim… Keşke yapmasaydım. Dehşete düştüm. Hepsinde ortak olan konu, 4-5 kişi var. Bunlar sürekli birbirlerini didikliyorlar. Bırakın insanlığı, hayvanlıktan bile nasibini almamış ucubeler; tevazu, insanlık, hoşgörü, adalet, saygı, sevgi vs. gibi duygulardan arınmış halde sürekli birbirlerine bulaşıyorlar. Temel prensip, kendisi dışında ki herkes kötü, iş bilmez, kabiliyetsiz vs… Hele bir tanesi var ki, Türk insanının misafirlerine karşı tutumunu ters yüz etmişMuhtelif şehirlerden 4-5 kişi sırayla birbirlerine yatı misafiri oluyorlarMisafirin birisi, ev sahibinin tırnağı uzun olduğu için kahvaltı yapmıyor. Önünde boş tabak oturuyor. Öbürüsü, misafir umduğunu değil bulduğunu yerin hilafına “Ben sabah mutlaka yumurta yerim niye yok?” diye olay çıkarıyor… Hangi birini anlatayım ki, fecaat… Bu olaylar sadece program olsa neyse. Yeni nesiller bunları örnek alarak yetişiyor… Bize yabancı, iyi olmayan çok farklı bir kültür, beyinlerimiz içine enjekte ediliyor… Fert olarak, RTÜK olarak ve de Hükümet olarak sadece seyrediyoruz. Çok acil olarak tedbir almamız lazım… Bunlar bir yana yetiştiğimiz kültürün bir örneğini vermek istiyorum… Üniversite başlangıcı dönemleriydi. İki arkadaş, bahçeli bir evde misafirdik. Kahve geldi… Arkadaşımın kahvesinde, herhalde ağaçtan düşme bir sinek geldi… Ne yapacak diye merak ederken, bir şey diyecekmiş gibi oldu sonra hiç bozuntuya vermeden, sineği üfleye üfleye fincanın kenarına itti ve kahveyi bitirdi. Ev sahibine de en ufak bir şey belli etmedi… Biz böyle bir kültüre sahipken, zırzop programlar milletimizi nereye götürüyor? Bu tahrifatı 4-5 nesil geçse bile düzeltebileceğimizi zannetmiyorum… Başka grup programlar da ise anaç bir kadın, polis, savcı, hâkim pozisyonlarına geçmiş, tamamı çarpık ilişkiler ürünü olayları sorguluyor… Bir tek, herkesi ayağa kaldırıp, “Türk Milleti adına…” demedikleri kalmış… Genelde tespit ettiğim bir şey daha var… Zorlanarak seçildiği ayan beyan belli olan türbanlı birisi mutlaka oluyor… Bu kişi de kafasının içine göre değil, kafatasını örtene göre davranıyor. Kendisini efendi, diğerlerini tebaa görüyor, toplumun her kesitin de olduğu gibi… RTÜK; yalanı, dedikoduyu, haksızlığı, kul hakkını vs. şiar edinen bu kimselere mâni olmalı. Onların şahsında dinimize gelebilecek zararlar önlenmeli.

Hatırlar mısınız? Bir aralar, Milli Damat‘ımız vardı. Sağ olsun çok, komiklikler yapar bizleri güldürürdü. Bir gece ansızın ortadan kayboldu. Nerededir ne yer ne içer sıhhati nasıldır. İnanın ki çok merak ediyorumZindaşti’nin kankası, Burhan Kuzu Hocamız, bir gece içinde koronaya teslim olup, dünyasını değiştirmişti. O zaman da belirtmiştim. Bu korona çok zalim bir hastalık. Allah Damat’ın başına vermesin. MazAllah, bize yazacağı hatıralarla birlikte yok olur gider. İğnenin kovuğundan adam bulup çıkaran, özgür medyamız burada çuvalladı. İki satır, magazin türünden bile haber yok. Ben meslektaşlarıma çaktırmadan bilgi vereyim… Tebdili kıyafetle, kendine özge bir seyahat programı içine girmiş olabilir… Ulu-Soy firmasının, yolcu listeleri incelenirse, bir ipucu mutlaka çıkar… Daha yok, gerisini de sizler çözün… Son kıyak: Binali’nin oğlanın yatlarını da araştırın

Bir aralar çarpık neticeleri yüzünden birçok yazıma konu olmuştu. Sabahın ilk seferinden, akşamın son seferine kadar serbest kartlarıyla otobüslerde seyahat eden +65’ler için epey öz eleştiri yapmıştımÇoğu yerde, sokağa çıkışın serbest olduğu zamanlar dahilinde bile toplu taşımaya biniş yasağı geldi. Bu da işin tuzu biberi oldu, düşünceler ve niyetler adeta bilendi… Ben, araştırmacı ve inceleyici özelliğimden dolayı bazı kanaatlere sahip oldum… Pandemi süresi bitiminde büyük patlamalar olacak. Çoğu +65’in araçlara, öyle bir bakışı var ki… İlk ele geçecek fırsatta uzun süreli patlama yaşanacağı kesin… Otobüsler, garajlarına bile döndüğünde içinde yatacaklar hiçte az değil. Bu süre dolmadan uygun tedbirler derhal yürürlüğe girmeli… Daha önce dediğimiz gibi , günde 2 kontur veya ayda 20-30 kontur gibi bir uygulama yapılarak, sadece ihtiyaç anında kullanım sağlanmalıdır, lüzumsuz kullanımlara mani olunmalıdır… Benden söylemesi

Kapatmadan gelelim Korona Günlüğü’ne… Koca Bakan’ın, 20 milyon doz Aralıkta, 20 milyon doz Ocak’ ta , 10 milyon doz Şubat’ta dediği ve hemen hemen her gün yayınlanan görüntülü videosu sonrası  ortadaki durum: elimizde ki, 3 milyon doz… Rahmetli  babam dahil birçok Müslümanın paralarını çalan , müstesna şahsiyet değerli şeyhimiz ve ABD vatandaşı olmuş çok çok değerli bir evlat yetiştirmiş , gebererek zebanileri isyan ettiren büyük insan Enver’in gazetesi manşet atıyor… Bu ne telaş, 10 milyon doz, ay sonu gelecek (!!!) diye… Nasıl… Hepinizin yüreğine su serpildi mi. Daha ne diyeyim ki… Bende et kemik bileşeni bir Ademoğluyum. İlla ülser mi olayım, kanser mi olayım?

Hepiniz Allah’ a emanet olun. Hoşça kalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!