H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Küresel Gündem; Korku!

Bir şeyle her şey değişebilir.
İnsanlık yeni bir imtihanın ve yapılanmanın eşiğinde…
 
Bugünden sonra ya doğruları görecek, insanca yaşamanın şartlarını oluşturmak adına yapılması gerekenleri milli bir hassasiyet içinde yerine getireceğiz… Ya da küresel korkularla kontrolümüzü kaybedeceğiz.
 
Korana’nın ne olduğu ile ilgili iki farklı tez ortaya atılıyor;
1) Bütün bu yaşadıklarımızın nedeni; insanların, doğayla sağlıklı iletişim içinde olmaması neticesinde, özlerini ve dirençlerini kaybetmiş olmaları…
2) Küreselci emperyalizmin “yeni dünya düzenini kurabilmek için kurguladığı biyolojik savaş olduğu yönünde…
 
Yeni dünya düzeni ile birlikte,  inşa edilmek istenen “tek dünya devleti”, “tek para birimi”, tek kutuplu bir ekonomik sistem… 
Bu da dünya yönetiminin tek elde olması anlamına gelmektedir. Özellikle bugünlerde piyasaya yerleştirilmeye çalışılan “Tek Para Birimi” sisteminin, tek kutuplu ekonomik sistem için önemli bir adım olduğu ifade edilmektedir.
Bugün ne dersek diyelim, yaklaşık 200 devlet korana virüsüyle mücadele ederken, arka planda neler olup bittiğini ancak sis dağılınca görebileceğiz.


 
Şimdi çok daha önemli bir durum var. İnsanların korkularına teslim olmamaları gerekir.
Özellikle internet aracılığı ile algı operasyonuna maruz kalan toplumun, korkuları yüzünden kolayca kontrol altına alınabileceği ve küresel gücün tuzağına düşebileceği konusuna dikkat çekiliyor.
Salgınla mücadele eden insanlık, “hepimiz, dünya denilen aynı gemideyiz” diyor ki, bu kabul, tam da küreselcilerin beklediği bir şey. Sarısı, karası, beyazı, zengini, fakiri, Müslüman’ı, Hıristiyan’ı bütün insanlar bir duygu etrafında aynılaşmış görünüyor.
 
Dünya nüfusunun azaltılmasından daha önemli bir durum; korkuları yöneten küresel güç bütün dünyanın gündemini hatta yarınını belirliyor. 
Muhtemelen bir adım sonrasında kendi yöntemleriyle sözde, ülkeleri iyileştirme sürecini başlatacaklar.
Son on yılda bu türden salgınlarla karşılaşıyoruz. Her biri bir öncekinden daha kalıcı etki bırakan salgınların, toplumları yıkan siyasi ve sosyal değişimler yaratan, önemli bir güç olduğunu artık herkes kabul etmek durumda…
 
Sorun ve gündem küresel olabilir. Lakin tedbirler ve iyileştirme süreci ulusal ve bireysel olmalı.
Bugün bize düşen özellikle Sağlık Bakanımızın işaret ettiği tedbirlere harfiyen uymak, alınan kararları, ülke birliği içinde yerine getirmektir.
Bu kaos ortamında algıların, aklımızı kontrol altına almasına izin vermemeliyiz. Özellikle sosyal medyanın korku pompalayan yanına esir olmamalıyız.
Ulusal Devletlerin gücü bu süreci nasıl yönettiği ile önem kazanacaktır.
Süreci yönetmedeki başarısı ile hepimizin güvenini kazanan Sağlık Bakanımızın dediği gibi, “salgın küresel, mücadele ulusal” hatta bireysel.
Bugünleri sağlıkla atlatırsak eğer, yarınlarda neler yapmamız gerektiğini daha iyi hesap etmemiz mümkün özellikle, üretim, doğanın ve verimli toprakların korunması, sağlıklı beslenmek gibi konular, ülke siyasetinde yeniden ele alınmalıdır.
 
Ülke ve birey olarak ayakta kalmak ve biz olmak için önce sağlıklı olmak diyoruz. Umarım her vatandaş sorumluluğunun farkındadır. Korkularımızın bizi teslim almasına müsaade etmeden, panik yapmadan, korunma yöntemlerini aynen uygulamalıyız.
Lütfen ellerinizi çok temiz tutun. Zorunlu olmadıktan sonra kalabalık alanlara çıkmayın. Çıkarsanız da, yanınızdaki insanlarla aranıza bir metrelik mesafe koyun…
Unutmayın bizi, korkularımız değil, temizlik ve sosyal mesafe konusunda ki hassasiyetimiz selamete çıkaracaktır.
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!