Feridun Yıldız
Feridun Yıldız

Sultan Alparslan’dan Devlet Bahçeli’ye…

Aylardan Ağustos, günlerden Cuma.

Yıl, 1071. Yer, Malazgirt Ovası.

Malazgirt Meydan Savaşı öncesinde Sultan Alparslan askerlerine sesleniyor. Üzerinde beyaz bir elbise:

“Biz ne kadar az olursak olalım, onlar ne kadar çok olurlarsa olsunlar, bütün Müslümanların minberlerde bizim için dua ettikleri şu saatte kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur, gayeme ulaşırım, ya da şehit olarak cennete giderim.

Sizlerden beni takip etmeyi tercih edenler takip etsin. Ayrılmayı tercih edenler gitsinler. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ancak ben de sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan gaziyim.”

Gün 29 Ocak 2010.

Yer, Manavgat Antalya.

Sueno Otel’de yapılan “Akademisyenler Çalıştayı”nda MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli 700’ye yakın üniversite öğretim elemanına sesleniyor. Ses vakur ve kararlı:

“Ülkede açılan tahribatı onaracak ve MHP’nin 2023 Türkiye hedeflerini gerçekleştirecek siz bilim adamlarsınız. Ne hesabınız varsa erteleyin. Sakın ola ülkeyi 3. defa AKP iktidarına teslim etmeyin ve Okyanus Ötesi’nin projelerine hizmet etmeyin. İsteyen benimler gelsin. Kimse olmasa bile ben tek başına yoluma devam ederim.”

Aralarında 940 yıl gibi uzun bir zaman süreci olmasına rağmen her iki Türk liderinde de aynı fikir, aynı vakar, aynı kararlılık ve aynı liderlik karizması mevcuttur. Her ikisi de vatanı, devleti ve milleti için kellesini koltuğuna almış kahramanlardır.

Sultan Alparslan’ın askerleri gözlerini bile kırpmadan Alparslan’ın arkasından Malazgirt Ovası’na aktılar. Kendilerinden kat be kat sayıca üstün Bizans Ordusu’nu dağıtıp, İmparatorlarını esir aldılar.

Malazgirt Zaferi’nden 940 yıl sonra Malazgirt gazilerinin torunları, Türk Ülkücülerine düşen görev liderlerinin peşinde son damla kan, son nefes cana kadar mücadele edip 12 Haziran 2011 Seçimlerinde partilerini MHP’yi tek başına iktidara getirmektir. İşte o zaman şehitlerimizin ruhları bizden emin olacaktır.

SİYASETTE AHLAKÎ DEĞERLERDEN KAÇIŞ

Geçtiğimiz hafta MHP’li Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp’in partisinden istifa ederek AKP’ye geçmesiyle başlayan tartışmalar, Özalp’in ve eski Beypazarı Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın açıklamaları AKP’nin amaçları için her türlü aracı, gayri ahlakî de olsa, kullanabildiğini gösterdi. Yavaş, AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin, Özalp’in parti değiştirmesinin ardından yaptığı bu hibelerin çok manidar olduğu belirterek, “Bu hibe desteği, Türkiye’de siyaset arenasında yaşanan kirlenmişliğin göstergesidir. Bu hibeler ahlaksız teklifin birer parçasıdır.” demektedir. Rakip belediye başkanlarına gayri ahlakî markajın tek örneği Beypazarı değildir. AKP Yerel Seçimlerin hemen ardından bu tür markajlara başlamış, iktidar gücünü kullanarak rakip partilerin belediye başkanlarını devşirmiştir.

Son günlerde ikinci bir ahlâk dışı siyasî davranış da Demokrat Parti’de görülmektedir. Bir haftadır her gün cep telefonuma DP Genel Merkezi’nden faaliyetlerinden haber etme maksatlı mesajlar geliyor. Bugüne gelinceye kadar MHP dışında hiçbir siyasî parti ile ne ünsiyetim oldu ne bağlantım… Bu yüzden DP yetkililerinin ne benim GSM numarama sahip olmaları, ne de benimle ilişki kurmaları anlaşılabilir değildir. Bu mesajlar sadece benim telefonuma değil, pek çok MHP’li arkadaşın telefonlarına da gelmeye devam ediyor. Bunun izah edilebilir tek bir nedeni vardır. Namık Kemâl Zeybek MHP saflarında iken edindiği telefon verilerini Genel Başkanı olduğu DP’ye taşımıştır. Bu ise siyasî ahlâk kurallarına aykırıdır.

 

SEÇİME DOĞRU

MHP 28 Ocak’ta “2023’e Doğru Yükselen Ülke Türkiye Sözleşmesi” adını verdiği 2011 Seçim Bildirgesi ile seçim yarışına ilk başlayan parti oldu. MHP bu seçimlere şimdiye kadar ilân ettiği seçim bildirgelerinden çok farklı bir bildirge ile giriyor. Toplumun her kesimini ilgilendiren, ayağı yere basan projelerle dolu bir seçim beyannamesi.

Bu kadar muhtevası zengin bir bildirgeyi kendisi ve ekibi ile birlikte Adana’da toplumun her kesimine tanıtan, dinlenmeden arı gibi çalışan MHP Adana İl Başkanı Ahmet Erdoğan’ın adını anmazsak kendisine haksızlık etmiş oluruz. Temennimiz Türkiye genelinde bütün teşkilat mensuplarının Ahmet Erdoğan’ı örnek almasıdır.

Biz basın mektupları bir taraftan halkı bilgilendirirken, diğer yandan da halkın isteklerini yönetenlere iletiriz. Tabanda Ülkücüler ellerine alabilecekleri, kitap haline getirilmiş “2023’e Doğru Yükselen Ülke Türkiye Sözleşmesi”ni bekliyorlar. MHP Genel Merkezi’ne duyurulur…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!