Ercan Çalışkan
Ercan Çalışkan

Neler oluyor bize?

featured

Birkaç sene önceydi. Üniversite yıllarında aynı yurtta kaldığımız, hemşehrim, pek çok ortak hatıramız olan bir arkadaşımın cenaze töreni için memlekete gitmiştim. Cenaze namazından sonra mezarlığa gidildi. Mezarına kondu. Kürekler elden ele dolaşmaya başladı. Küreği alan, mezara birkaç kürek toprak atamadan bir başkası küreği elinden alıyor, ondan da bir başkası alıyordu.

Bir yandan onlara bakıp yüzlerindeki ifadeyi anlamaya çalışıyordum.

Tevfik Fikret’in deyişiyle her birinin “Yüzünde giryeli, muzlim, boğuk şikâyetler…” okunuyordu. Kim bilir zihinlerinde hangi ortak anıları dolaşıp duruyordu.

Haberleri izlerken Sayın Cumhurbaşkanı’mızın “14 Mayıs’ta bunları Cudi’ye, Gabar’a gömmeye var mıyız?” cümlesini duyunca yazının başında anlattığım arkadaşımızı toprağa verdiğimiz gün geldi aklıma.

Toprak atanları düşündüm. Her partiden arkadaşı vardı mezarına toprak atan. Hepsi de samimi anlamda üzgündü. Ağlayanlar da vardı, gözyaşlarını zorla tutanlar veya kimseye göstermek istemeyenler de… Hiçbiri giden arkadaşlarının sağlığında siyasi görüşünün ne olduğunu aklına bile getirmiyordu.

Ve mezarının başında hiçbir siyasi parti lideri veya üst yöneticisi de yoktu ama her partinin ilçe yöneticileri oradaydı.

Sonra siyasilerin dillerine pelesenk olmuş küfürleri, hakaretleri düşündüm. Birbirlerine akla hayale gelmedik küfürleri, hakaretleri yapıp sonra can ciğer dost, yol arkadaşı olanlar bir bir gözümün önünden geçti. Uzun süredir sosyal medyaya çok seyrek girmemin nedeni de bu değil miydi zaten? Yukarıdaki siyasilerin gergin politikalarının illerdeki, ilçelerdeki taraftarlarına yansıması, hakaretlerin, küfürlerin giderek büyümesi ve mezarlıktaki iç parçalayan samimi üzüntüler…

Bakıyorum, bugünlerde de, seçim yaklaştıkça aynı kısır döngü…

Rakiplerini düşman gibi gören açıklamalar, hakaretler…

Yalanlar, yalanlar, yalanlar…

Yok Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracaklarmış, yok Apo’yu serbest bırakacaklarmış…

Muhatapları diyor ki “Eğer biz bunları söylediysek belgenizi ortaya koyun, her birimiz siyasetten şimdi çekileceğiz; peki ispat edemezsek siz ne yapacaksınız?”

Bunlara cevap var mı? Tabii ki, “Hayır!”

Şöyle bir geçmişe bakın. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İBB’de 557 terörist sayısının ilerleyen zamanlarda 1667’ye çıktığını söylemişti. Sayın Bakan 16 Eylül 2022’de de Kırklareli’nde düzenlenen mitingde, “10 ilde 120’nin altında terörist kaldı, 29 Ekim 2023’te tek bir terörist kalmayacak” da demişti.

Geldiğimiz noktada o gün bugün mahkûm olmuş tek bir kişi yok.

Ama şu an kendileri gibi düşünmeyenler, kendilerine oy vermeyenler vatan haini, PKK’lı, hatta iktidar partisi listelerinden aday olan DSP Genel Başkanı’na göre “Küffar”; ayrıca dış güçler, din düşmanları ve vatanı satanlar…

Yok be kardeşim, yok! Neler oluyor bize böyle? Lütfen baştaki mezarlığı düşünün ya da aile çevrenizi, akrabalarınızı, arkadaşlarınızı, komşularınızı düşünün. Düşündüklerinizin hangisi vatanın satılmasına razı olur, kim bu vatanın toprağının düşman çizmesiyle çiğnenmesine “Evet!” der?

Şunun şurasında yapılan bir seçim sadece. Oy vermek demokratik bir hakkın kullanılması.

Keşke bu demokratik hakkı kullanarak değiştirmeyi öğrenebilsek! Yapamayan gitsin, diğeri gelsin diyebilsek… Son beş senede cebimize giren parayı ölçebilsek, başka ülkelerdeki bizimle aynı işe yapanlarla kendimizi karşılaştırabilsek… Beş sene öncesine göre öne geçtiysek, en azından yerimizi koruduysak baştakileri seçsek… Tam tersi olduysa da diğerlerini… Bırakın da seçimimizi bu ölçüte göre yapalım.

Yeni ortak HÜDA PAR’ın yoldaşı, Hizbullah Davası kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan askerî alan sorumlusu Mehmet Emin Alpsoy vicdanlarda kanayan bir yarayken bir imzayla affediyorsunuz da düşman, hain gördükleriniz için kendinize “Doğru mu düşünüyorum?” sorusunu sormuyorsunuz bile…

İnanın, bu milletin yarısı düşman değil, gömülecek insanlar değil.

Böyle düşünerek kendinizi inkâr ettiğinizin farkında değil misiniz?

Hem bir kanadınız “Bu milletin %99’u Müslüman diyerek ‘Ümmet! Ümmetin lideri!’ diyor; diğer kanadınız da “Türkiye Türk milletinin vatanıdır diyerek milliyetçiliği kimseye bırakmıyor.

Hem de bu ülkede yaşayan insanların en az yarısını vatan haini, FETÖ’cü, PKK’lı ilan ediyorsunuz.

Sonra da Cudi’de, Gabar’da mezar kazıyorsunuz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!