Washington merkezli Türk Demokrasi Projesi adlı bir dernek kuruldu. ‘Türk Demokrasi Projesi’ adlı derneğin kurucuları arasında ABD Başkanı George W. Bush’un kardeşi ve eski ABD başkanı George H. W. Bush’un da oğlu olan eski Florida Valisi Jeb Bush, İtalya’nın eski Dışişleri Bakanı Sant’Agata gibi isimler de bulunuyor.
Kurucular arasında ayrıca CHP eski vekili firari fetöcü Aykan Erdemir de yer alıyor. Turkish Democracy Project (Türk Demokrasi Projesi) grubu içerisinde CHP’li eski vekil firari fetöcü Aykan Erdemir’in olması akıllara, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün tekrar belirttiği “Dostlarımızla birlikte Türkiye’ye demokrasiyi getireceğiz” sözlerini de akıllara getiriyor.
Erdemir daha önce de ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Edelman ile birlikte, Washington merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı’na (FDD), ‘ABD’nin İlgi Alanları’ adlı bir çalışma raporu hazırlamış ve “Türkiye Programı Kıdemli Direktörü” sıfatıyla, ABD Başkanı Joe Biden’a tavsiye için hazırlanan raporun Türkiye kısmında, “Türkiye’ye karşı cezalandırıcı ve tehditkar olunmalı” ifadelerini kullanmıştı.
Kurucular arasında yer alan ve Trump döneminin Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton ise twitterdan yayınladığı mesajında “Türkiye için alarmı çalmanın zamanı geldi. Otoriter bir liderin yönetiminde, bir zamanlar güvenilir bir NATO müttefiki demokrasiye sırtını dönüyor ve Rusya ile ittifaktan memnun.” sözlerine yer verdi.
Turkish Democracy Project (Türk Demokrasi Projesi) isimli derneğin internet sayfasında “Son yıllarda, Türkiye’nin iç politikası giderek demokratik olmaktan çıkarken, saldırgan dış politikası bölgede tehlikeli bir istikrarsızlığa neden oluyor. Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Türkiye, dünyanın iki numaralı gazeteci hapishanesi, İslamcı aşırılık için iyi bir sığınak ve MENA ve Akdeniz bölgelerinde bir saldırgan haline geldi.” ifadeleri yer alıyor.
Sitede ayrıca, “Türk Demokrasi Projesi, Türkiye’nin son zamanlarda demokrasiden uzaklaşmasına ve otoriterliğe dönüşmesine yanıt olarak oluşturulmuş, kâr amacı gütmeyen, partizan olmayan, uluslararası bir politika örgütüdür” açıklamasına yer verilmiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili sitede ayrıca, ” Geçen yüzyılın büyük bir bölümünde Türkiye, liberal idealler ve kültürel özgürlük alanında güvenilir bir müttefik ve modeldi. Ancak son yıllarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası toplumdaki konumunu ve özgür ve liberal demokrasi statüsünü önemli ölçüde değiştirdi.
(Erdoğan) aşırılıkçı grupları destekledi, Orta Doğu’dan Avrupa’ya kadar uzanan çatışmaları desteklemek için malzeme gönderdi, etnik azınlıklara zulmetti, özgür basını yok etti, siyasi muhalifleri hapse attı ve öldürdü, demokratik kurumları aşındırdı, Türkiye’nin tüm kurumlarına yolsuzluk yaydı. Aynı zamanda, Türkiye ekonomisi, Erdoğan’ın politikalarının bir sonucu olarak ciddi bir ekonomik gerileme yaşadı. Hukukun üstünlüğü bozulurken ve yolsuzluk yaygınlaşırken, Erdoğan ve oligarkları servet ve güç toplamaya devam ediyor. 2020’de Freedom House örgütü, Türkiye’yi resmen “özgür değil” ilan etti” deniliyor.
Derneğin internet sitesinde ‘misyonumuz’ başlığı altında ise, “Türk Demokrasi Projesi, Türkiye’yi daha demokratik politikalar benimsemeye teşvik etmeye ve Türkiye’nin demokratik kurumlarının, insan haklarının korunmasına ve ekonomik refahına yönelik sürekli erozyona yanıt vermeye kararlıdır. Türkiye’nin kendisini demokrasinin ve kültürel özgürlüğün temel ilkelerine yeniden adayarak bir kez daha güvenilir bir bölgesel ve uluslararası ortak olabileceğine inanıyoruz. Bu amaçla, diyalog ve savunuculuk yoluyla demokratik reformu teşvik ederek ileriye doğru açık bir yol sağlamayı umuyoruz.” açıklaması yer alıyor.
ABD en son bir ülkeye demokrasi götürmek istediğinde Ortadoğu yerle bir oldu.
Öte yandan bu okumayı yaparken gözden kaçırılmaması gereken bir başka hususta kulis bilgisi olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a NATO’da MHP ‘den vazgeçip, Kürt meselesini çıldırtıcı hale getirmeden yeni bir proje üzerinde durması uyarısı yapıldığı.
Ardından MHP Lideri Bahçeli’nin HDP İzmir İl Binası’na silahlı saldırıda bulunan kişinin Deniz Poyraz için “PKK’nın kırsal katılım sorumlusu, şehirden dağa çıkmak isteyen PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden halkanın içinde yer alan milis işbirlikçisidir” sözlerini hatırlarsak taşlar yerine oturuyor.
Suriyeliler ile başlatılan stratejik göç mühendisliği, Türkiye’nin güneyinde boşaltılan bölgeler ve sessiz istila da buna eklenince bir projede son aşamanın NATO Zirvesi’nde yapılan uyarı, Türk Demokrasi Projesi derneğinin Erdoğan’ın 20 yıllık icraatlarını üst üste koyarak duyurması ile tamamlanmaya çalışıldığını ve Türk iç siyasetinde dengelerin değişeceği bir miladın ilk taşlarının döşendiği anlaşılıyor.
