Suriye’de yaşanan iç çatışmayı, Türk dış politikasını Orta Doğu’da bir bataklığa sürükleyen Davudizmin stratejik hatalarından da yararlanarak, kendi lehine kullanmayı başaran PKK, 2012 yazını psikolojik ve politik olduğu kadar, Kuzey Suriye’de elde ettiği yeni konumlanma ile jeopolitik olarak da başarılı kapattı. Öte yandan operasyonel ve taktik planda PKK’nın ağır darbeler aldığı görülüyor. PKK’nın yöneticilerinden Murat Karayılan ile Hakkâri sorumlusu Mehmet Can Gürhan isimli terörist arasında geçen telsiz konuşması, PKK’nın önümüzdeki aylarda neyi hedeflediği ve mevcut durumunun ne olduğu konusunda aydınlatıcı ipuçları veriyor. Öncelikle altını çizdiğimiz operasyonel ve taktik plandaki başarısızlıklardan ötürü PKK (bu yaz aylarında Hakkâri’de izlediği alan hâkimiyeti girişimi sonucunda) büyük kayıplar vermiş görünüyor. Önce mevcut durum ile ilgili tespitleri inceleyelim sonra kış stratejisini inceleyelim.
“Mehmet Can Gürhan: Devletin son zamanlarda Şemdinli’de aldığı noktalar yüzünden eylem yapamıyoruz. Tepelere tank koymuşlar.
Murat Karayılan: Asker Şemdinli’de ve Beytüşşebap’ta önlemlerini almış, o yüzden zayıf olan noktaları tespit edin. Karakolları bastığımızda rezil olup dönüyoruz. Zayıf noktaları tespit edin, onların karşısına Doçka kurun ve uzaktan taciz edin, birkaç asker öldürün ses gelir.”
Burada altını çizmemiz gereken husus; 1990’larda olduğu gibi karakolların tanklar ile takviye edilmesi; PKK saldırılarını ya imkânsız hale getiriyor, ya da saldırıya giden PKK’lılara çok ağır kayıplar verdiriyor. PKK bu sorunun üstesinden gelmek için bir arayış içinde olmalı. Bir süre önce Paris’te bir kafeteryada, muhtemelen Milan tanksavar almak için çalışırken yakalanan PKK’lının neyin peşinde olduğu, böylece daha iyi anlaşılıyor olabilir. PKK, TSK’nın bu üstünlüğünü kırmak için tanklara da tanksavarlar ile saldırma arayışı içinde. Konuşma devam ediyor.
“Murat Karayılan: Arkadaşlara söyleyin, iki grup olsunlar, birileri kış üslenmesine hazırlık yapsın, diğeri eylemlere devam etsin. Kış üslenmelerini iyi yapın. Gruplar birbirine yakın olsun, biri operasyon yerse, diğeri yardımına gitsin. Kamplarda DVD çalar dahi kullanılmasın, elektronik hiçbir şey olmasın. Kış üslenmesine büyük gruplar halinde girilmesin, küçük ve birbirine yakın olsunlar.”
PKK kırsalda çok büyük bir fırsat bulmadığı sürece kışın operasyon yapamayacak. Ben bu tespite rağmen PKK’nın bu kış, 1984’den buyana en faal kışı geçirme ihtimalinin hiç düşük olmadığını düşünüyorum. Örgüt, AKP Hükümetinin panik içinde müzakere için girişim arayışında olduğunu görüyor. Bundan dolayı, daha şimdiden Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi adı altında, İmralı’dan çıkarılmasını ve bir eve yerleşmesini ön şart olarak masaya koymuş durumda. AKP üzerindeki baskıyı artırmak için 2012/13 kışında da kırsalda sansasyonel eylem gerçekleştirme fırsatları arayacaktır. Ancak kırsaldaki eylemlerden çok, kent terörizminin artacağı görülüyor.
“Murat Karayılan: Son zamanlarda araba kullanılarak yapılan eylemlerin hepsi başarısız. Arkadaşlar kendilerini imha etsinler. Canlı bomba olsunlar. Canlı bomba olacaklar iyice eğitilsin, metropollere gönderilsin. Nerede ses getirecekse orada patlatmasını söylesin. Canlı bomba eylemleri iyi planlansın. Araçlarda başarısız olduk, bu şekilde yapsınlar.”
Cümledeki acımasızlığı görüyor musunuz? “Arkadaşlar kendilerini imha etsinler.” Karayılan, Barzani’nin köyünde sıcak tandır ekmeği yerken, 18-25 yaş arasında beyni yıkanmış kızlar veya erkekler, kendilerini havaya uçururken, kadın, çocuk demeden yanlarında onlarca kişiyi de katledecekler. Ancak PKK’nın stratejisinin özünü, seçimler yaklaşırken AKP Hükümetini sıkıştırarak taviz almak oluşturuyor. 12 Temmuz seçimleri öncesinde PKK’yı Oslo’da vermiş olduğu sözler ile oyalayan AKP Hükümeti için ise alan iyice daralmış durumda. Erdoğan, “PKK’lılar ile kucaklaşan BDP’liler ile görüşmem, yoksa şehit analarına ne derim” derken, Adalet Bakanı Ergin’in Öcalan ile müzakere edilebileceği açıklamasını ise destekliyor. Sıkışmak diye buna deniliyor.
