Aşağıda lutfedip okuyacağınız bu yazı MHP’nin 12 HAZİRAN 2011 seçimlerde aldığı sonucun bir analizi değildir. Daha önceden kaleme almış olduğum ve siz değerli dost ve gönüldaşlarımla paylaştığım, -hatırlatma amacıyla ya yazıma eklediğim- referandum sonuçlarına ilişkin yapmış olduğum değerlendirmeleri içerir yazımdan çok farklıdır. Zira o yazımda “bu camianın bir mensubu ve düşünen adam” vasfıyla naçizane bir katkı umuduyla bir kısım değerlendirme ve analizlerde bulunmuş idim. Oysa aşağıda okuyacağınız yazı, kanaatimce MHP açısından hiçbir analize yer bırakmayacak 12 Haziran 2011 Seçim Sonuçları karşısında şahsi deklarosyonumun sunulmasıdır.
Evet. Seçimler sonuçlanmış ve millet kararını vermiştir. MHP bir kere daha “geleceğe umutla bakamayan” bir seçim sonucuyla karşı karşıya kalmıştır.Alınan sonuçlar bu kafayla gidildiği takdirde yakın bir gelecekte MHP’ ye fikirlerini ve kadrolarını iktidar yapmak için bir ışık yakmamaktadır.
MHP %1,5 oy oranı kaybı 18 milletvekili kaybı ile muhalefette bile eriyen parti durumundadır
Öncelikle bu milletin bağrından çıkan bir hareket olarak Türk Milliyetçileri’nin milleti suçlamaya, aşağılamaya ve aldıkları kararı sorgulamaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Millet bu millettir. Ve bugün suçu milletin tercihine atma günü değil, şapkayı önümüze, başımızı iki elimizin arasına alıp düşünme günüdür.
Seçim sonuçlarının açıklanmaya başlamasından sonraki MHP yetkililerinin ilk açıklamaları bu sonuçları da camiamıza sindirtmeye yönelik bir gayrete, sorumluğu başkalarına atmaya yönelik bir niyete ve sonuçları başarı gibi göstermeye matuf bir pişkinliğe işaret etmektedir.
Oysa alınan sonuçları sadece iktidar partisinin devlet imkanlarını kullanması ve servise sunulan MHP yöneticilerinin kasetleriyle izah etmek mümkün müdür?
İktidar partisinin devlet imkanlarını tüm gücüyle kullanmadığı bir seçime tanık olmadım hiç. Lakin tüm bu gücü kullanmalara rağmen 1991 yılında ANAP, 1995 yılında DYP ve SHP, 2002 yılında DSP-MHP-ANAP seçimleri kaybetmiştir. Bu arada iktidar partilerinin kaybettiği yerel seçimleri saymıyorum bile .
Hem, seçim öncesi tüm MHP sözcüleri internete verilen kasetlerin “MHP yi bırakın etkilemeyi daha da güçlendirdiğini” söylemiyorlar mıydı?
O yüzden bu “cambaza bak” türü tavırlarla, dikkati başka tarafa çekmeye yönelik yaklaşımların beyhude bir çaba olduğu açıktır.
Bu hareketin mensupları iktidar olmayı binlerce kez hak etmiş bir davanın mensuplarıdır. Zira bu camianın mensupları, önce canıyla imtihanını vermiş şehitler vermiş, sonra hürriyetini kaybetmiş birçok mensubu cezaevlerine düşmüş ve ondan sonra da nefsiyle imtihanını başarıyla vermiş ve tüm menfaat tekliflerini elinin tersiyle itmeyi bilmiştir.
Ne gariptir ki bu hareketin cefakar mensupları alınan bu sonuçta dahi tüm sorumluluğu üzerine almaya hazırdır.
Oysa alınan bu sonuçların ve başımıza gelen tüm felaketlerin, utançların müsebbibi onlar değil bizzat bu hareketi yönetenlerdir.
Zira MHP nin temel strateji ve duruşunu belirleyen, geçmiş dönemdeki meclis içi muhalefet partisi konumundaki partinin meclis faaliyetlerini yönlendiren, milletvekili aday listelerini ciddi bir teşkilat yoklaması yapmadan bizzat birkaç kişiyle hazırlayan, kampanya ve propogandayı icra eden onlardır.
Bugün gelinen noktada dün olduğu gibi okyanus ötesi güçlere, komplo teorilerine ve sair unsurlara saldırarak sorumluluktan kurtulmanın imkanı yoktur.
Neticede yazık olmuştur.
Birçok kıymetli milletvekili adayının kendi vasıf ve liyakatına gösterdikleri tüm çalışma ve çabaya rağmen kendilerine ait olmayan sebeplerle meclise giremeyecek olmasına yazık olmuştur
Harcanan emeklere yazık olmuştur. Her biri kendi köylerinde bu hareketin bir kalesi olan, partilerine bir oy daha kazandırabilmek için köylerindeki yaşlıları sırtlarında oy vermeye götüren, sandık başında hudutta nöbet tutar gibi bekleyen, partisine bir oy kazandırabilmek adına önüne gelene saatlerce dil döküp yalvaran , Kızılcaköylü Necati ye, Yakaköylü Bayram’a, Kavaklılı Orhan’a Çamlıdereli Mesut’a ve daha isimlerini sayamadığım nicelerine yazık olmuştur.
Gözyaşlarına yazık olmuştur. Seçim dönemi boyunca harçlıklarından benzin paralarını koyup köy köy dolaşan her tarafı MHP nin afiş ve broşürleriyle süsleyip seçim gecesi sonuçlar açıklandığında başkalarının balkon zafer konuşmalarını izlerken, bir yakınını kaybetmiş gibi ağlayan gençlerin gözyaşlarına yazık olmuştur.
ARTIK YETER!
Bu, her seçim, sonucu belli duruma göz göre göre devam demek ve sanki gökten bir el bir şeyleri değiştirecek ve bizi iktidara getirecek gibi hayallere kapılmakla varılabilecek bir yer yoktur.
Ya bir şeyler değişecek ve her şey değişecektir.
Ya da artık şahsım mevcut bu statükonun bir parçası olmayacaktır.
ÇÖZÜM BELLİDİR
ÇÖZÜM;
YEPYENİ BİR MERKEZ YÖNETİMİNİN GÖSTERECEĞİ DURUŞ, VERECEĞİ HEYECAN VE RUHLA ,
YEPYENİ BİR COŞKUYLA TEPEDEN TABANA YAPILACAK BİR ATILIMDADIR
Artık 40 yaşındayım.
Zamanın, enerjinin ve emeğin kıymetini çok daha iyi anlıyorum.
Bu hareketin mensuplarının zamanının, emeğinin ve enerjisinin göz göre göre heba olup gitmesine daha fazla katlanabilmem mümkün değildir.
Maksadım belli, niyetim halistir.
Allah(C.C.) hayırlara vesile kılsın.
serbest-kursu
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı