“Topal ördek” teriminin anlamı nedir biliyor musunuz?
Başkanlık sistemiyle yönetilen Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkan ile Kongre’nin çoğunluğunun aynı partiden olmaması durumunda başkanın sıfatı. Bu kavram Amerikan siyasetinde görev süresinin sonuna gelen başkanlar için de kullanılır ve Amerikan siyasetine özgü bir kavramdır. Bir de unutmadan “yetkisi kısıtlanmış yönetici” anlamına da gelir.
Türk siyasetine ne zaman girdi hatırlıyor musunuz?
Onu da hatırlatayım:
19 Haziran 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki yerel seçim tartışmalarıyla ilgili Çamlıca Cami çıkışında şunları söylemişti: “Çoğunluğu bizde. Bunlar neye dönmüş biliyor musun, bunlar topal ördek!”
Şimdi içinizden şunlar geçiyordur:
Geçtik Avrupa’yı Dünya’da zirve yarışı yaptığımız korona var, kişi başına verilen sipariş sayısında nal topladığımız aşı sorunu var,
En çok kamu ihalesi verilen şirketler sıralamasında ilk 10’a soktuğumuz üç şirketimizin muhteşem(!)başarısı var,
İstihdam sayısı azaldığı halde işsizliği azaltan dünyanın tek ve sihirli(!) buluşunu yapan sosyal güvenlik sistemimiz var,
Dünyanın en ilginç şekilde istifa eden bakan olma unvanını tek başına kazanan, devr-i zamanında çok sayıda merkez bankası ve TÜİK başkanını değiştirme rekorunu(!) kimselere bırakmadığı halde övgülerle uğurlanan yakın akraba bakanla ilgili konular var,
Var oğlu var!
İyi de bunlar dururken “Topal ördek” ne demek oluyor şimdi?
İşin doğrusu bunlar benim de aklıma geldi. Önce Emekli Öğretmen’e, sonra iç sesime sordum. Ben dedim bu defa farklı bir konuda yazmak istiyorum, ne dersiniz diye. Hayret edeceksiniz ama bu defa bana hak verdiler.
Sizi daha fazla merakta bırakmadan anlatayım efendim.
Hatırlayacaksınız, Topal ördeğin ne menem bir şey olduğunu kamuoyu olarak ilk kez Büyükşehir Belediyelerinin Koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında İçişleri Bakanlığı’nın koyduğu yasakla anlamıştı. Toplanan paralara da el konulmuştu. İlginç olan şuydu: 2002’den o güne kadar belediyeler için bu yasak hiç uygulanmamıştı.
Hizmet peşinde olan belediyeler, “Madem öyle, işte böyle!” misali bu defa “ihtiyacı olanla yardım eden arasında bağ”ı doğrudan kuruvermişlerdi. Bu yöntemle her türlü yardım organizasyonunun dışında tutulmak istenmelerine karşılık buldukları çözümlerle topal ördeğin ayağını eskisinden sağlam hale getiriyorlardı.
Aslında üzerinde durmak istediğim konu bu değil. Ben bu defa özellikle Ankara’ya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Ankara Büyükşehir Belediyesi önce nakliyecilere, kağıt toplayıcılarına, taksicilere ve servisçilere gelir desteği verilmesini sağlarken şimdi de Başkent’te toplu taşıma hizmeti veren özel toplu taşıma araçlarına nakdi yardımda bulundu.Garsondan komiye, terziden şoföre kadar hepsini düşündü.
Mesela, ilk üç aylık dönem için merkezde hizmet veren özel toplu taşıma araçlarına günlük 400 TL, çevre ilçelerde hizmet veren kooperatiflere bağlı özel toplu taşıma araçlarına ise günlük 120 TL nakdi destek yardımı yapıldı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, ayda 100 TL’ye kiralık sosyal konut projesini hayata geçirdi.18 yıldır atıl duran Mamak Eserkent Sosyal Konutları yenilendi ve dar gelirli yeni evli çiftler ile 65 yaş üstü vatandaşlara aylık 100 TL’ye kiraya verme şartnamesi ilan edildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından sonradan mahalle olan 914 köye ücretsiz internet hizmeti götürüldü.
Bunlar birkaç örnek… Eminim siz de okurken başka örnekler hatırlıyorsunuzdur.
Seçim öncesinde meydanlarda “Evlerinizde sayaç okumaya PKK’lılar gelecek. Belediye militanlarla doldurulacak. Belediye işçilerinin hepsi işten çıkarılacak.” diye bağıranlar şimdi ne düşünüyor, söylediklerinden utanıyor mu, burada oluşan “kul hakkı”nı nasıl ödeyecekler gibi soruların cevabını bu sözleri söyleyenlere bırakıyorum.
Laf aramızda bunlar yapıldıkça öfkeden deliye döndüklerini düşünüyorum.
Ve gelelim bu yazıyı yazma nedenime:
Ben bugün Başkan Mansur Yavaş’a yürekten bir teşekkür etmek istiyorum.
”Ankara Büyükşehir Belediyesi, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 101. yıl dönümünde, Genelkurmay Kavşağı’nda “27 Aralık 1919 Kızılca Gün Anıtı”nın açılışını yapacak.”
Peki bu anıtın dikilmesini bu kadar önemli kılan ne:
Bir zamanlar o anıtın dikileceği yere yani Genelkurmay Başkanlığı’nın karşısına bir “kol saati” anıtı dikilmişti.
Neden kol saati diye sormayacağım, o kol saatini anlamıyla birlikte anıtı dikenlere, dikilmesine katkıda bulunanlara, dikildiği zaman tepki göstermeyenlere hediye ediyorum.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Temsil heyetini, onları karşılayan Ankaralıları ve 16 Türk Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti’ni sembolize edenyeni anıt, Genel Kurmay’ın karşısındaki meydana çok yakışacak.
Gurur duyuyorum.
Yorumlar kapalı.