Dört yıl önce kana susamış teröristler tarafından şehit edilen J. Yb. Alim Yılmaz’ın hayatı ve cenaze töreni beni çok etkilemiş o zaman köşeyazarlığı yapmış olduğum Yeniçağ Gazetesi’nde aşağıdaki yazımı kaleme almıştım. Dört yıl sonra, kahraman şehitlerimizin intikamının alındığı haberini duyunca bu yazımı yeniden yayınlamak ihtiyacı hissettim.
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN
Terör örgütü PKK son günlerde hain saldırılarını arttırdı. Gün geçmiyor ki bir şehit haberi ile yüreklerimiz dağlanmasın. Elazığ’daki hain saldırıda şehit düşen Jandarma Yarbay Alim Yılmaz, son yolculuğuna Pazartesi günü güllerle uğurlandı. Şehit yarbay için Ankara Kocatepe Camii’nde düzenlenen cenaze töreninde, eşi Firdevs Yılmaz ile oğulları Doğukan ve Batıkan metanetli tavırlarını hiç bozmadı.
Şehit Yarbay Alim Yılmaz’ın oğlu Doğukan, siyasiler ve komutanların da hazır bulunduğu tören bitene kadar bayrağı elinden bırakmadı. Cenazenin şehitliğe uğurlanması sırasında top arabasının peşinden elindeki ay yıldızlı bayrakla bir süre koşan şehit Yarbay’ın oğlu Doğukan yürek dağladı. Doğukan babasının intikamını almak için cepheye koşan cesur bir Mehmetçik abidesi gibidiydi. Doğukan’ı seyrederken gözlerimin önüne ulu önder Atatürk’ün Nutuk’ta anlattığı, Çanakkale Savaşı’nda beş dakika sonra şehir olacağını bile bile siper yarışı yapan kahraman Mehmetçikler geldi.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Elazığ İl Jandarma Komutanı’nın geçeceği güzergâha yerleştirilen mayının patlaması sonucu şehit olan Yarbay Alim Yılmaz, terörle mücadele sırasında Doğu ve Güneydoğu’da önemli görevlerde bulunmuştu. Diyarbakır’da 1998 yılında Kıdemli Yüzbaşı olduğu dönemde Roketler adıyla bilinen ve Uzman erbaşlar ile gönüllü erlerden oluşan Özel Harekat Grubu’na komuta eden Şehit Yılmaz, gözünü budaktan sakınmayan bir komutan olarak tanınmaktaydı.
Sık sık operasyonlara katılan Şehit Alim Yılmaz ve emrindeki Özel Harekat Grubu, o dönemde TGRT televizyonunda yayınlanan ‘Mehmetçik’ programına katılmıştı. TGRT Televizyonu Pazartesi günü ana haber bülteninden sonra şehit yarbayımızın katıldığı Mehmetçik programını yeniden yayınladı.
Roketler Özel Harekât Grubu Komutanı Yüzbaşı Alim Yılmaz programın açılışını rahmetli Nihâl Atsız’ın “Kahramanlık” şiirini okuyarak açtı.
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.
Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.
derken, yıllar sonra kendisinin de bir kahraman g,bi şahadet şerbetini içeceğinin müjdesini verir gibiydi. Şehir Alim Yılmaz, programı kahraman askerleriyle hep bir ağızdan söylediği Mustafa Yıldızdoğan’ın “Türkiyem” türküsü ile bitiriyordu.
Askerlerini ve kendi çocuklarını tam bir Türk Milliyetçisi gibi yetiştiren Şehit Yarbay Alim Yılmaz, inandığı ilkeler uğruna kahramanca şehit oldu. O mükâfatını Allah katında alacaktır. Allah, kalanlarına sabır ve metanet versin.
Bütün askerî ve mülkî erkân ile siyasî parti liderlerinin katıldığı cenaze töreninde Başbuğ Alparslan Türkeş’in ülkücü evlâtları cenazeyi yalnız bırakmadılar.
Ne mutlu genel başkanlarına rağmen şehitlerini yalnız bırakmayan ülkücü gençliğe. Ne mutlu Türk Milliyetçiliğini Atatürk-Türkeş çizgisinde yürütenlere.
12 Nisan 2006, Yeniçağ Gazetesi
