Bu bela başımıza geleli geçen zamanın son 7 yılında AKP var.
Nerede ise sıfır seviyesinde aldıkları bölücü terör eylemleri, yeri geldiğinde onlarca güvenlik görevlimizin kahpece şehit edildiği büyük baskınlara dönmüş.
Sokaklar bölücü başının terör arkadaşlarına adeta teslim edilmiş.
AB isteklerini yerine getirmek için, müzakere süreci denilerek güvenlik güçlerinin yetkileri kısıtlanmış.
Bölge dünyanın hemen-hemen her ülkesinden özellikle de teröre örtülü(!) destek veren ülkelerin ajanlarının, yetkili yetkisiz memurlarının, zaman- zaman da milletvekillerinin cirit attığı provokasyonlara açık hale getirilirken ses çıkarılmamış.
Şimdi de demokratik açılım turları başlatılmış vaziyette.
Adeta bölgede seçimler yapılmıyor muş gibi, o bölgedeki insanlar kendi hür iradeleri ile milletvekili, belediye başkanı, muhtar seçemiyormuş gibi;
Anayasanın verdiği haklar kullanılmıyormuş gibi.
Nedir bu demokratik açılım?
Biliyorsa başbakan, o da bilmiyorsa kimse bilmiyor.
Malum partinin bölücü destekçisi milletvekilleri, çözümün İmralı’dan geçtiğini aşikâre açıklarken, İmralı da kendisini gösteriyor.
Devletin zirvesinin mutabık olduğu belirtilen ve İçişleri Bakanı’nın turları ile süren bu açılımın ne olduğunu bir süre daha öğrenemeyeceğiz belki.
Muhalefetin sert tepkisi başbakan Erdoğan’ı ciddi şekilde gerdi.
Ramazanın ilk gününde İslâm’ın en engin hoşgörüsüne rağmen, Cuma çıkışında ve camii bahçesinde Tayyip Bey’in söyledikleri bir başbakana yakıştı ise mesele yok.
Amma Tayyip Başbakan’ın tavrı biz bir hikayeyi hatırlattı.
“Akrep bir gün yiyecek ararken bir nehrin kenarına gelmiş. Karşıya geçecek bir yol bulamamış bir türlü. Bu sırada suda bir kurbağa görmüş. Kurbağaya kendisini karşıya geçirip geçiremeyeceğini sormuş. Kurbağa: “Sen beni sokarsın!” diyerek, kabul etmemiş.
Akrep, kurbağaya söz vermiş onu sokmayacağına dair. Kurbağa da: “O halde çık sırtıma seni karşıya geçireyim” demiş. Akrep kurbağanın sırtına çıkmış, nehrin yarısına geliklerinde, akrep dayanamayıp kurbağayı sokmuş. Kurbağa son anlarında akrebe sormuş:
– Hani beni sokmayacağına dair söz vermiştin! Şimdi ben ölüyorum, ben ölünce sen de boğularak öleceksin!
Akrep de mahçup bir şekilde karşılık vermiş:
– Ne yapayım kurbağa kardeş? Bu benim doğamda var!”
Başka söze gerek var mı?
