Ercan Çalışkan
Ercan Çalışkan

Türkiye birlik ve beraberliği yaşamıştı

featured

06 Şubat 2023, saat 4.47…

Tarihimizde unutulmayacak ve acı bir gün olarak yerini aldı.

“Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da büyük yıkıma yol açtı.” haberini alır almaz içim yandı.

Soğuğu düşündüm ve o soğukta evsiz kalanları…

Ölenleri, yaralananları, enkaz altında ümitle bekleyenleri düşündüm ve onların neler düşündüğünü… Sonra bazı soysuzların(Bu ifadeyi dağarcığınızdaki en kötü küfürle değiştirebilirsiniz.) insanlar cenazeleriyle, yaralılarıyla, açlıkla, soğukla vb. mücadele ederken yağmalamalarını, hırsızlıklarını düşündüm.

Ve daldım gittim derinlere…

Gediz’de 28 Mart 1970’te yaşanan 7,2 büyüklüğündeki depremi hatırlayanınız var mı bilmiyorum. Sarsıntının merkezine kırk kilometre uzaklıktaydık ve ben depremle ilk kez o zaman tanışmıştım.

Çocuktum, ufacıktım. Erkenden uyumuştum. Gözlerimi korkunç bir gürültü ve büyük bir sarsıntıyla açmıştım.

İlk aklıma gelen “Herhalde kıyamet dedikleri bu! En iyisi yerimden kalkmayayım. Kıyamete hazır olayım.” cümleleriydi. Korkudan deli gibi çarpıyordu kalbim. Bağırmak istiyordum ama bağıramıyordum. Kıyametten ölüme geçmişti düşüncelerim. Rüya mı, ölüm mü diye gidip geliyordu tek kelimelik sorular.

Annem girdi odaya. Sardı sarmaladı beni. Babam da geldi. “Deprem yavrum deprem, haydi çıkıyoruz evden.” dedi. Bu defa delilik gözyaşlarıma geçmişti. Deli gibi akıyorlardı. Annem de babam da bir yandan beni “Korkma!” diye teselli ediyorlardı, bir yandan da dışarı çıkıyorduk birlikte.

Ertesi gün büyük birlik ve beraberlikle güne başladı Türkiye. Devletin sıcak eli hemen yanı başımızdaydı. Ayrıca Hükümet binasının önüne günlerce ülkemizin dört bir yanından kamyonlarla yardım yağmıştı.

TÜRKİYE BİRLİK VE BERABERLİĞİ YAŞAMIŞTI.

17 Ağustos 1999’daki depremde Adapazarı’na 135 km., 12 Kasım 1999 depreminde Düzce’ye 70 km. uzaklıktaydım. O depremlerin sıkıntısına yakından tanık oldum.

Toprağın kara bağrına verdiğimiz binler için milletçe ağladık, enkazdan saatler, hatta günler sonra çıkanlar için milletçe sevindik.

Üç depremden bir tanesinde bile yağmalama olayı duymadım.

Yani TÜRKİYE yine BİRLİK VE BERABERLİĞİ YAŞAMIŞTI.

İşte, güzel ülkemizden binlerce kilometre uzaktayken deprem haberini alır almaz aklımdan geçen ilk düşünceler bunlardı.

Ve bu düşünceleri pekiştiren satırlar…

Şerif Kutludağ dostumun enfes üslûbuyla:

“ACI HEPİMİZİN, KAYIP TÜRKİYE’MİZİN…

BİZ BİRLİKTE TÜRKİYE’YİZ…”

Unutmuştuk böyle güzel birlik mesajlarını.

Keşke bu acılar ders olsa da bize…

Kamplaşmaları, düşmanca söylemleri, ötekileştirmeleri bırakıversek…

Böyle dil kullananları hayatımızda yok sayıversek…

“Biz düşman değiliz. Siz, biz, onlar, hepimiz Türkiye gemisindeyiz.” diyenleri kucaklasak sarıp sarmalasak…

Tam noktayı koyuyordum ki iç sesim “Hişt!” diye seslendi. “Hani sen, AKP Sözcüsü Ömer Çelik Bey’in, İttifak’ın bir ortağı Meclis’te grup toplantısı yaptığı halde verdiği ‘Cumhur İttifakı olarak hepimiz sahadayız. Hem AK Parti Genel Merkezi hem MHP Genel Merkezi milletvekillerimizi, MKYK üyelerimizi bölgelere gönderdik.’ demecini eleştirecektin? Hani sen, eski bir AKP milletvekilinin ‘Ölenleri geri getiremeyiz lakin Adıyaman’ı yeniden onaracak Reis’imiz var.’ tweetini okurken bile utandığından söz edecektin? Hani sen, başka bir AKP’li eski milletvekilinin bölgeye yardıma gelmiş, ekipleriyle 53 yurttaşımızı enkazdan sağ kurtarmış ,iki gün süren İskenderun Limanı yangınını söndürmüş bir belediye başkanına yaptığı hakaretleri protesto edecektin? Hani sen, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın sadece kendi partisinden belediye başkanlarını aradığına sitem edecektin? Bunlardan vaz mı geçtin?”

İç sesime önce “Beni iyi dinle! Bir kere Sayın Cumhurbaşkanımız, muhalif belediye başkanlarını da aradı. Sen bakma sosyal medya tepkisinin büyüklüğü ona bu işi yaptırttı diyenlere. Adamlara belki diğerleriyle konuştuğu sırada ulaşamamış, belki de onlar telefonlarını kapalı tutmuşlar, sonra açmışlardır, ne biliyorsun? İkincisi, o eski milletvekili pişman olmuş, bir daha yapmayacağına söz vermiş ve söz konusu tweeti silmiş. Daha ne yapsın? Öteki eski milletvekili de belki o sırada konuk belediye başkanını engellemeye çalışan cinlere seslenmiştir. Sayın Ömer Çelik de “Cumhur İttifakı” derken bütün partileri kastetmiştir belki… Niye art niyetle dinliyorsun?” dedim ve sonra kovdum onu.

Beni iç sesim bile anlayamamış diye üzüldüm ama Sayın Meral Akşener anlamış:

Bugün devletin sesini duyma günümüz. Bugün hepimizin susma günü. Allah yardımcımız olsun.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!