Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Afyonkarahisar il kongresinde konuşuyor; “Cihan Devleti olmaya geliyoruz.”
*
Henüz yaşanan bir olayın sıcaklığındayız!
Dışişleri Bakanlığımız, 2015 yılı için, “Çanakkale Kahramanlık ve Ebedi Dostluk Anısına” bastırdığı ajanda da, “sözde Ermeni Soykırım Anıtı’nın” fotoğrafına yer veriyor. Erivan’daki sözde anıtta, güya Ermenilerin elinden alınan 12 ili simgeleyen tabela bulunmakta. Bu iller “Batı Ermenistan” diye adlandırdıkları bizim topraklarımız…
Ermenilerin sözde soykırımın 100. yıl bahanesi ile Dünya genelinde Türkiye aleyhine yıllardır hazırlandıkları hummalı çalışmalara karşın Türkiye Cumhuriyeti Devletinin içinde bulunduğu durum bu!..
Ahmet Takan’ın Yeniçağ gazetesinde “Gaflet mi İhanet mi” başlığı ile açığa çıkardığı bu rezillik, yandaş hegemonyasındaki gündemde ilgi göremedi nedense… Hatta her çöküşte esin kaynağı, “paralel yapı” bağlantısına bile ihtiyaç duyulmadı.
Sadece kuru bir açıklama yetti…
Sehven!..
Ermenilerin sözde soykırım anıtının fotoğrafı ajandaya, bilemeden, farkında olmadan, yanlışlıkla girivermişmiş…
*
Bizler aslında bu aralar;
Köşe bucak kaçırılan 17/25 aralık yolsuzluk tapelerinin olduğu kağıtların, TBMM’de basılan not defterlerinde tasarruf nedeniyle kullanılıp, sehven ifşa edilişine acı, acı gülümsemekle meşgul idik, toplum olarak!..
*
Tam da yine bu zamanda!
Sayın Cumhurbaşkanı’nın TBMM’de ettiği tarafsızlık yemininin üzerinden daha birkaç ay geçmeden meydanlara inip eski partisine 400 milletvekili istemesi ve seçim turlarına devam edeceğini ilan edişi geliyor önümüze.
Yemin mi sehven, seçim mi sehven, diyesi geliyor insanın!
Peki, şaşırıyor muyuz? Hayır!
Nitekim Sayın Başbakan’da rol kapıyor gündemden! Partisinin il kongresinde tüm hocalık maharetlerini sergileyerek yüksek sesle konuşuyor; “Biz varken kimse bu ülkeyi bölemez.” Devam ediyor; “Cihan devleti olmaya geliyoruz.”
Güneydoğumuzda isyan provaları ve kalkışmaların hız kesmediği bir zamanda, kamu düzeni için Imralı’daki cani başından medet umulan günlerde… PKK’nın ‘fuhuş operasyonu’ yaptığı, mahkemeler kurduğu, ellerinde silahlarla asker düzeninde yürüyüş kolu düzenlediği, aylardır girilemeyen ilan edilmiş kanton mahalleler olduğu, yeşil kart müracaatlarını halleder hale geldiği dönemde…
Borç batağında, gelir dengesinin olabildiğince bozulduğu, hırsızlık yolsuzluk iddialarının ayyuka çıktığı, kutuplara taşınmış, ayrışmış sosyal dokumuz, Dünya genelinde itibarsızlaştığımız, yalnızlaştırıldığımız dönemde, “cihan devleti” kükremesi!..
İnsan ister istemez düşünüyor!
Buda sehven!..
Sayın Başbakan herhalde bilgilendirilmemiş, haberi yok gelişmelerden… ‘Cihan devleti olma yolundayız’ diyebilmekte…
*
2015 Türkiye’sinde, tarihin belki en önemli seçiminin arifesinde!
Sehven yeminlerle, sehven idare ediliyor; sehven alkışlıyoruz.
Hülasa; sehven yaşıyoruz!..
Hal böyle olunca…
“Cihan devleti olma yolunda” hızla koşuyoruz, zannında kitleler.
Sehven!..
