Nazım Peker
Nazım Peker

Askeri Liseleri Kapatmak Darbelere Karşı Sigorta mı?

 

Bizim millet olarak pek çok meziyetlerimiz olduğu gibi pek çok zafiyetlerimizde vardır. Kimi şerefsiz, okuduğundan nasipsiz, serseri ruhluların; ruh hastası ve kendini Mehdi sanan bir meczubun peşine takılarak darbeye teşebbüs etmeleri, Türkiye’de pek çok şeyin sil baştan yapılmasına: Kurunun yanın da yaşların yanmasına. Çoğu suçsuz insanların da lekelenmesine ve işlerinden olmasına sebep oldu

Darbeler, asla ve asla demokrasiye inanmış, millet iradesine saygılı kimsenin benimseyeceği ve “Oh iyi oldu!” diyeceği bir eylem değildir. Demokrasilerde hizmet değişimi: sandıkta alınıp sandıkta devredilmesidir.

Hükümetimiz 15 Temmuz da büyük bir badire atlattı. Elbette buna karşı gerekli önlem ve tedbirler alınmalıdır/alınacaktır. Doğru olan da budur.

Fakat köklü ve şanlı bir tarihe sahip Türk Ordusunun çekirdeğini oluşturan: Askeri Liselerin kapatılması: beklenen önlem midir?

O liseler ki, şanlı orduya eleman yetiştirdikleri kadar çeşitli alanlarda da Türk milletine sanatçı, bilim adamı, romancı, müzisyen gibi değerlerde yetiştirmişlerdir.

Elbette Askeri Liselerin toptan kapatılmasının tam gerekçesini bilmiyoruz.

Ordu bir ülkenin sigortası gibidir. Ne zaman ve nerede ihtiyaç olacağını bilmek mümkün değildir. Tıpkı araba ve diğer sigortalar gibi.

Ben 1983 yılından beri araba kullanıyorum. Allah’a şükürler olsun ki daha ihtiyacım olmadı. Bu, yarın ya da öbür gün de ihtiyacım olmayacak anlamını taşımaz.

Ordular, ülkenin gözbebekleridir. Ülkeye yönelecek her türlü tehdide ve düşmanlara karşı sigortasıdır. Askeri Liseler, böyle bir kuruma eleman yetiştiren değerli eğitim kurumlarıydı.

Beş ya da on yıl sonra: “Tüh! Yanlış yapmışız, aldanmışız” demek sizleri kurtarır. Lakin orduyu ve ülkeyi kurtarır mı?

İmam-Hatiplerden terörist yetişmez!” söylemleriyle bu günlere geldik. Bu gün gördük ki, darbeye teşebbüs edenlerin içinde bu kesimden de insanlar varmış. Diyanetten atılan bin beş yüze yakın kişi neyin nesi? Hukuku kapatmak, İmam-Hatipleri kapatmak nasıl ki çözüm değilse!

Bu süreci aklıselim ile kırk ölçüp bir biçerek geçiştirmek zorundayız. Pek çok masum insan, pek çok masum kurum bu geçişten; geçişin doğası gereği zarar görecektir.

Kişi odur ki koya bir eser, Eseri olmayanın yerinde yeller eser.”

İyilik ve erdemle yâd edilmek istemez miyiz? Darbeye teşebbüs eden şerefsizler nasıl anılacak; hepimiz biliyoruz. Çoluk çocukları bile yıllarca utanç duyacaklar.

Ben bir eğitimci olarak şuna inanıyorum: İnsanımızı:” benim senin adamın diye değil, ülkenin ve milletin adamı” olarak yetiştirmeliyiz. Mükemmel ve sevgi dini olan İSLAM’ı da hurafelerden, biatlardan, cemaatlerden kurtarmalıyız.

Darbelerin İslam’da yeri yoktur. Lakin mezheplere ve cemaat önderlerine atıfta bulunularak kılıf uydurulmaktadır. Soruların çalınmasına bile “CAİZDİR” fetvası vermediler mi?

Bu kapatma işini bir kez daha gözden geçirmekte, ülkemizin yüksek çıkarları vardır diye düşünüyorum.

Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!