Nazım Peker
Nazım Peker

Kadına Şiddet Fıtratından mı, Eşitsizliğinden mi?

Sevgili okurlarım! Kadına şiddet başta biz olmak üzere insanlığın ve Müslümanlığın yüz karasıdır.

Ne demek kadına şiddet?

Şiddet, zavallı ve biçarelerin başvurduğu bir magandalık ve tatmin olma aracıdır.

İnsan odur ki, yaptığı şiddetle değil yapamadığı güzelliklerle utanmalı ve hicap duymalıdır.

Kadın ve erkek elbette fiziksel ve ruhsal olarak aynı değillerdir. Karadul örümceği ve Peygamberdevesi hariç, bütün canlıların dişisi, erkeğine göre zayıftır.

Aslında kadınlar; dünyanın en güçlü ve en dirençli yaratıklarıdır.

Fakat bütün dişiler, analık duygusunun ve yuvaların bekçisi olma özelliklerinden ötürü hassastırlar, naziktirler, kibardırlar, sabırlıdırlar, güzeldirler, hoşgörülüdürler, sevecendirler, bağışlayıcıdırlar.

Bu özellikleri, asla ve asla onların zayıf olmaları anlamına gelmez.

Günümüz iktidarı ve onun kurmayları, Türkiye’de olup biten hiçbir olumsuz iş ve eyleme sahip çıkmamaktalar.

Onların dünya görüşüne göre; olumsuz işler ya HAK’tandır ya da FITRATTAN.

Bütün olumlu işler de; AK’TANDIR.

Şimdi şöyle bilgilerimizi bir yoklayalım:

Son 11 ayda tam 264 kadın öldürülmüş.  Bu şu demek; Tam 264 anne, 264, kız, 264 eş, 264 kadın, 264 bacı, 264 teyze, 264 hala, 264 babaanne, 264 anneanne,

Yazık değil mi, günah değil mi? Bu, vicdansızlık, merhametsizlik değil mi?

Son 10 yılda yaklaşık YEDİ BİN kadın öldürülmüş. Bu, 7000 anne, 7000 kız, 7000 bacı, 7000 eş, 7000 hala, 7000 teyze, 7000 nine demektir.

Ayıp değil mi?

Son 10 yılda tam 200.000 Yazı ile: İKİ YÜZ BİN kadınımız cinsel ve fiziksel TACİZE uğramış.

Bu rakamı, nereye nasıl monte edeceğiz? Müslümanlığımıza mı, insanlığımıza mı, eş olmamıza mı, kardeş, abi ya da baba olmamıza mı?

Nereye, hangi isimle yerleştireceğiz?

Son ON yılda. Evet son ON yılda kadın CİNAYETLERİNDE tam tamına % 1400 yazı ile Yüzde BİN DÖRT YÜZ artış olmuş.

Bunu kendimize, eşimize, kızımıza, bacımıza, halamıza, teyzemize, ninemize, süt annemize ne yüzle ve nasıl anlatacağız?

Var mı anlatacak yüzü, cesareti ve vicdanı olan?

Peki bütün bu şiddet, taciz ve öldürmeler neden oluyor?

Pek çok sebep vardır: ekonomik sebepler, sosyal sebepler, psikolojik-ruhsal sebepler, eğitimsizlik, dini zayıflık, Kuran’ı çok okumamıza rağmen çok iyi anlayamamış olmamız, aile içi iletişimsizlik, evlilik kurumunun ne olduğunu bilememezlik, yalan ve yanlış töre anlayışı ve bunun gibi daha yüzlerce sebep.

Bilindiği gibi toplum ve bireyler iki bağ ile sosyal olurlar; birincisi din ve kültür bağı ikincisi de YASALAR.

Kültür ve Dini bağlarla kontrol edilemeyen toplum ve bireyler; yasalarla kontrol edilirler.

Bizde o güzel Türk örf ve adetleri zayıflatıldı. Toplum Batı ve emperyalist kültürlerin dejenerasyonuna terk edildi. Din, Kuran’dan uzaklaştırılarak öğretilmedi.

Elde bir tek YASA kaldı

6284 sayılı; “AİLENİN KORUNMASI ve KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİ” ne dair yasası çıkartıldı.

Ama yasa maalesef uygulanmamakta. Fıtrat mı korkunuz? Kadın ölümleri sürsün mü?

Bunun da suçlusu kim?

Elbette ne ben ne de sizlersiniz?

Öyle ise soralım; Kadına şiddet ve tacizi, kadın ölümlerini teşvik etmek midir amacınız?

Rakamlar ürkütücü değil mi? Kadın ne zaman korunacak?

Kadına şiddet; Fıtrattan mı yoksa eşitsizliğinden mi imiş? Anladınız mı?

Esen kalınız. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!