Nazım Peker
Nazım Peker

Atatürk’ü Anmak; Ama Nasıl?

Candan aziz okurlarım! Bizi öyle bir hale getirdiler ki, asla ortak noktalarda buluşamıyoruz. Hep uçlardayız, uçlarda bulunmayı, uçlarda olmayı kendimize hayat tarzı seçmişiz sanki.
 
Durum böyle olunca da, ortak noktamız maalesef olamıyor.
 
Geçtiğimiz 10 Kasım’da Büyük önder Atatürk’ü andık. Devlet erkânının Anıtkabir ziyaretinin arkasından; ANITKABİR’i hınca hınç dolduran on binleri hep beraber gördük. Bu yıl ilk defa Başbakansız kutlanacak. Olsun ne fark eder. Yel kayadan ne alacak?
 
Önce şunu belirtmekte fayda var. Atatürk asla ve asla birilerinin herzelediği gibi DİKTATÖR değildi. Son yılda diktatörlerin durumunu hep beraber gördük ve görmeye de devam edeceğiz gibi.
 
Eğer Atatürk diktatör olsaydı, bu bitmez tükenmez Atatürk sevgisini neyle ve nasıl izah edeceksiniz. Zaten sağlığında da kendisine, “Gazi Paşa siz DİKTATÖR MÜSÜNÜZ?” sorusunu soran Batılı gazeteciye gülerek, “Ben DİKTATÖR olsaydım siz böyle bir soru sorabilir miydiniz?” diye cevaplaması da bunun böyle olmadığını göstermektedir.
 
Atatürk gerçekten de büyük bir lider, eşsiz bir komutan, sezgisi kuvvetli bir devlet adamıydı. Onun için, Kurtuluş Savaşı’nı başarmış ve Padişahlık yerine Cumhuriyeti kurmuştur.
 
Atatürk’ü sevmek için bazı kriterler olmalıdır ki şöyle;
 
1-Evvela Türk olacaksın,
2- İnsan olacaksın,
3- İnsana ve insan haklarına sahip ve saygılı olacaksınız,
4-Vatansever olacaksınız,
5- Milli olacaksınız,
6- Helal kazanıp-helal yiyeceksiniz,
7-Yüreğiniz ve beyniniz temiz olacak ve başka kültürlere kiralanmamış olacaksınız,
8-Demokrasiye kesin inanacaksınız, Hukukun üstünlüğünü itirazsız kabul edeceksiniz,
9- Bilimsel beyine, bilimin üstünlüğüne inanacaksınız,
10-Çağdaş olacaksınız,
11- Örümcek kafalı olmayacaksınız,
12- Aydınlık fikirli, tartışmaya-eleştiriye açık olacaksınız,
13- Dine saygılı ve dindar olacaksınız.
 
Atatürk’ü ancak bu sıfatlara sahip olabilenler severler.

Çünkü Atatürk bakın kendini nasıl anlatıyor;

  • CUMHURİYET fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller istemektedir.
  • Dünyada her şey için, maddi-manevi tüm şeyler için en hakiki mürşit ilimdir, fendir, İlim ve fen dışında mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalâlettir.
  • DİN lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletin devamına imkân yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.
  • Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası ÖZGÜRLÜKTÜR. Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
  • Yurtta sulh, cihanda sulh.
  • Ne mutlu Türküm diyene

 Anladınız mı şimdi Atatürk’ü sevenlerle ve sevmeyenlerin, sevmeye yüreği yetmeyenlerin arasındaki farkı.
 
Adam ömründe doğru dürüst bir Atatürk kitabı okumamış, onu araştırmamış amma kanal kanal gezip Atatürk aleyhinde konuşabiliyor, O’nu diktatörlükle suçlayabiliyor. Ayıp yahu ayıp!!
 
Adamcağız vatandaşı din ve Allah ile kandırmış, topladığı paraları iç etmiş, han- hamam almış, kul hakkı yemekte zerre kadar tereddüt etmemiş. O’da kalkmış Atatürk hakkında ileri geri konuşuyor. İnsan biraz Allah’tan korkar!
 
Yazdıklarımla durumu kavradınız değil mi sevgili okurlarım; “MİLLÎ bayramları olmayanların; DİNİ bayramlarının olması” mümkün mü? Onu da bu millete Allah’ın izniyle Atatürk ve silah arkadaşları bahşetmişlerdir. Ruhları şad, mekanları cennet olsun!
 
Her Türküm diyen, kendini Türk bilen Atatürk’e hakaret etmekten kaçınır ve haya eder.
 
Esen kalınız
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!