Nazım Peker
Nazım Peker

Yeni Sivil Anayasa Tuzağına Dikkat

AKP ve kurmayları, Başbakan’ını talimatıyla yeni ve sivil bir ANAYASA yapma gayretine düştüler güya.
 
Mevcut Anayasa, askeri bir Anayasa imiş, bu demokratik bir ülke için ayıpmış. 12 Eylül ANAYASASI’ndan bu ülke acilen kurtulmalıymış.
 
Gerekçeler ipe sapa gelir cinsinden değil, samimi hiç değil.
 
Madem öyle neden 12 Eylülün ürünü olan “SİYASİ PARTİLER YASASINI- SEÇİM YASASINI- YÜZDE 10 BARAJINI” neden değiştirmiyorsun. Çünkü onlar işine geliyor.
 
AKP ve Başbakan’ın canını sıkan ne 12 eylül ANAYSASI nede ASKERİ VESAYET Anayasası. Onun canının sıkan Anayasa’nın değiştirilemez olan ilk üç maddesi. Bu maddeler devletin çekirdeği ve çimentosu. Onu kıramıyorlar.
 
Maksat, Türkü ve Türklüğü bitirmek! Çünkü beyinlerinin arkasında bu var.
 
Güya bu ANAYSA, terörle mücadeleye engelmiş, demokratikleşmeye mani imiş, ülkenin kalkınmasına setmiş….. Hadi oradan, hadi oradan!
 
Bütün bu niyetlerine daha gürültüsüz ve sistematik olarak erişmek için yanlarına bir protokol eşliğinde CHP ile MHP’yi de aldılar. Becerebilirlerse, “Biz bu anayasayı anlaşarak üç parti ile yaptık milletimize hayırlı olsun!” denecekti.
 
Gel gör ki, vatandaşların uyanıklığı, bazı aydınların ikaz ve itirazı CHP ile MHP’nin uyanışına sebep oldu, iş biraz tavssadı. Bilhassa MHP, bu konuda daha kemikli durmaya başladı. AKP’nin oyununu bozacak demeçler vermeye başladı.
 
Durumu gören Başbakan, sonunda niyetini 30 Eylülde yaptıkları Kongrede açıklamak zorunda kaldı. CHP ve MHP’yi tehdit eder gibi, “ Bu ANAYSA işi yılbaşına kadar bitirilmeli. Bizi oyalamasınlar. Bu iş oldu oldu olmadı biz kendimiz bu işi hallederiz.” Deme noktasına geldi.
 
Başbakan ve mevcut hükümetin sıkıntısı, bu ülkenin ne ekonomisi, ne sanayisi, ne dış politikası, ne terör sorunu, ne milli eğitim projesi değil. Onların tek sıkıntısı, bu ülkenin kurucu iradesinin ANAYASAYA koydukları TÜRK ve TÜRKLÜK mührüdür. Mevcut ANAYASAYA göre bu ülkenin de bu devletin de sahibi TÜRK’tür. İşte uyuz oldukları yerde burasıdır.
 
Onun için istiyorlar ki, ANAYASA’dan bu gerçek çıksın. Ülke ve devletin kime ait olduğu belli olmasın. Ne olduğu belli olmayan bir “TÜRKİYELİLİK” kavramıyla ülkenin bağları çözülsün, çivileri çıkarılsın. Kurtuluş Savaşı’nda, Çanakkale’de oluk oluk kan döken ve bu coğrafyayı TÜRK’e yurt yapan TÜRK yok sayılsın.
 
Oysa bilmiyorlar mı ki, “Bu ülkeyi ve bu cumhuriyeti kuran halka TÜRK denir.”
 
Bu ülke, zaman zaman böyle badireler atlatmıştır. Atatürk’ün deyimiyle, “Aziz kaleleri cebren ve hile ile işgal edilmiş olabilir” Ne var ki bu aziz millet yeri geldiği zaman HAİNİ seçme ve KAHRAMANININ değerlendirme basiretine sahiptir.
 
Başbakan’a göre bu Anayasa CHP ve MHP ile olmazsa BDP ile bal gibi yapılacak. CHP ve MHP’lilere zaman zaman bu komisyonlardan çekilin dediğimizde, “Yasama görevimizi yapmayalım mı? Masadan kaçtı dedirtmeyiz!” yollu savunmalarıyla karşılaştık. Haklısınız da; siz, kiminle çuvala girdiğinizin farkında değil misiniz?
 
Bir AKP’li tanıdık, “Aslında bizim ANAYASAMIZ hazır. CHP ve MHP bu işte perdeleme olarak varlar. Çıkabilecek maddeleri onlarla götüreceğiz Olmadığı an, bir önerge ile bu protokol işini sonlandırıp BDP ile işi tamamlayıp Anayasa’dan o üç maddeyi çıkaracağız. Başbakan’da ertesi gün tv’lere çıkıp, “ Bu ANAYASA uzlaşma ile üç partinin katılımıyla yapılmıştır. Milletimize hayırlı olsun” deyip işin içine CHP ile MHP’yi de alacaktır”
 
Bu sözler, yabana atılacak sözler midir?
 
Onun için Türk ve Türklüğün sonlandırılacağı bir ANAYASA’ya ben Türküm diyen kim evet diyebilir, kim katkı da bulunabilir?
 
Esen kalınız.   

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!