Ruh Adamın Aradığı Huzur!

“Fahişeler vardır, namustan bahseder. Kanaatini ve kalemini satmışlar vardır, vicdandan dem vuru. Vurguncular vardır, ağızlarından fazilet sözü düşmez. Çifte pasaportlular vardır, vatan diye haykırır. Palikaryalar vardır, kahramanlık iddia eder. Bazı iyi niyet sahipleri de bunların hepsine inanır. Gel de bu insanların arasında huzur içinde yaşa.”
Böyle sesleniyordu, Atsız Ata.

On yıllar sonra yaşadıklarımız bu huzur arayışının devam ede geldiğini gösterdi bizlere…
Türk’ün kuşatılmışlığına kutlu isyanı titretirken “Ruh Adamı,”  Türk Milliyetçiliğinin kapsam ve kaplayıcılığının milletinin bağrında vücut bulacağı günün hasreti, hasretimiz olup sürmekte, ancak!..

***

Kolay değildi elbette, binyılların ülküsü, bin başlı ihanetin zincirlerini kırarak geliyordu ve hep kırmak zorunda kalacaktı.

Türk’ü Türk yapan bütün mukaddesat hınzırca tahrip edilmek istenecekti…

Şuurunda ve farkında olarak, Ülküsünün yüceliğini ölümün ebediliğinde tarif edecekti….

 “ Hayat ve ölüm.. Bunların ikisi de güzeldir. Fakat esas ve ebedî olan ölümdür. Öteki bir rüya kadar geçici ve aldatıcıdır. Büyük ve esrarlı bir kâinatın sinesinde yatmak… İşte bizim nasibimiz budur. Bu nasibimizi almadan önceki kısa rüya âleminde kendimizi ölüm kadar ebedî bir fikre vermek ve o fikir uğrunda harcamak gibi yüksek bir ülküye kaptırmaktan şerefli ne olabilir? Bu ölüm bizi gayemize, Tanrı Dağı’nda bekleyen ecdat ruhlarına ve bizzat Tanrı’ya kavuşturacak şanlı ve güzel bir ölümdür. Bu ölümün güzelliği ile içki ve şehvet içindeki hayatın çirkinliğini düşünmek hakikati anlamaya da yardım edecektir.”  sözleriyle…

Ardından; “Atsız yere düşmekle bu bayrak yere inmez!” diyen, “Ülkü Adam;” ümidi sonsuz kılıyordu. Heyecan ve kararlılığın her nesil temayüz etmesi elzemliği üzere…

***

Ne hazindir ki, bugün; “Kahrolsun Türkçülük propagandasıyla yol belirleyenlerin, “Türkiye Türklere bırakılamayacak kadar önemlidir” çirkefliğinin güzergâhını çizenlerin dönemidir, yaşadığımız.

Nitekim Türkiye Cumhuriyeti on yıllardır her türlü görüşün idaresini ve iktidarını yaşarken, Türk Milliyetçilerine Mahrumiyet düştü hep, birde ödenen bedeller!..

Çok sevdikleri, vatan ve milletinin kumpas ve kıskaçlarla cebelleşiyor olmakta kalışı, kutlu huzura hasreti, benliği kılmıştı ülkü devlerinin!..

Evet… Bizim neslimiz “Ruh Adamın hasretini” koruyabildi ancak!..
Yeni Nesil;  “bu kutlu hasreti vuslata çevirmek” size düştü.
Uçmağa varanların işareti, istikametiniz ise; eyvallah!….

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!