Nihat Genç: Davutoğlu neden susuyor?

nihat genç
nihat genç

Nihat Genç yazdı…

Bir derin devlet meselesini konuşmak hem iktidar hem muhalefetin işine gelmiyorsa birlikte gizlice anlaşıp susuyorlar!

Davutoğlu bu ülkede başbakanlık yaptı ve o günlerde IŞİD ve ÖSO’nun kuruluşuna ve yüzlerce kanlı eylemine şahit oldu!

Bu ‘zırlak’ adam geçenlerde Tayyip Erdoğan ve Soylu ve AKP’yi kastederek: ‘Bir konuşursam insan içine çıkamazsınız?’ dedi..

Neyi konuşacakmış? Seçim öncesi seçimleri AKP lehine manipüle etmek için Ankara Gar ya da Reyhanlı ve Suruç gibi vahşi katliamların perde arkasına dair devletin içinde birebir şahit oldukları mı? Yenilir yutulur olmayan ağır iddia ve töhmet ve bühtan taşıyan sorumlu bir başbakanın bu vahim lafları ortada kaldı! Sonra, açıkla dendiğinde, Davutoğlu gitti, kıvıroğlu devreye girdi! Ve?

Ve sadece tek bir kişi Ümit Özdağ sahne aldı!

Neyi biliyorsan söyle, benim de duyduklarım var, ama benimkiler ‘duyum’ seninkiler ise bizzat ‘şahit’ olduğun, neden korkuyorsun Tayyip’ten mi?

Biz de ilave edelim ‘insan içine çıkılmayacak’ olan nedir ya da bir konuşursa hangi kıyamet kopacakmış, devleti ağır itham altında bırakan bir laf ortaya atıyorsan lafının arkasında dur ve kamuoyuna açıkla, neyi biliyorsun?

Kime kabadayılık kime şantaj, değilse arkasını getir!

Yoksa aranızda hukukun ve bizim şifresini çözemediğimiz özel bir dil mi var?

Bu kadar gizemli gizli kapaklı konuşmak ve sonra suskun kalmak bu iddianın vukuundan daha ağır bir kepazelik ve ağır suç değil mi?

Bilip de konuşmamak suçların en ağırı değil mi?

Başbakanlık yapmış birisinden bu denli korkunç bir iddia ortada sahipsiz mi kalacak?

Yoksa bir takım katliamlar yapıyorlar ve sonra aralarında gizlice kaş göz işaretleşip ben sana gösteririm diye bizim bilmediğimiz derinlik ve karanlıkta hukuk dışı hesaplaşıyorlar, mı?

Ve kamuoyu basın ya da sorumlular yahu kardeşim ne biliyorsan söyle, savcılık burada, demesi lazım, ama niçin iktidar-muhalefet taraflar ağzını açıp bir şey diyemiyor!

Hadi iktidar diyemiyor, peki Altılı Masa ve onun şürekası Halk TV ve Tele 1 yorumcularına ve Cumhuriyet ve Sözcü gazetesine ne oluyor?

İşte ne güzel AKP’yi devirecek overlokçu kapılarına kadar gelmiş, niçin bu ağır iddianın üstüne atılmıyorlar!

İşte ne güzel, size, AKP iktidarını bir çırpıda devirecek iddia kankiniz Davutoğlu’nun ağzında duruyor!

Hayır, bu suskunluğu bir tek Tele 1’den Gökmen Karadağ merak edip deşmek istedi ve bakın başına neler geldi?

Ümit Özdağ’ın Davutoğlu’na ‘ne biliyorsan söyle’ çıkışı üzerine Tele 1 programcısı Gökmen Karadağ konuklarına Ümit Özdağ’ın bu çok ağır iddiasını sordu… Konuklar: Gelecek Partili bir bayan ve Salim Şen ve Emin Şirin, soruyu hiddetle şöyle reddettiler: (Ümit Özdağ’ın üslubunu kastederek) Bu üsluba cevap verilmez….’. Onlar söyleyemedi ama bir edebiyatçı olarak ben tercüme edeyim, hepsinin Ümit Özdağ’ın iddiasına cevabı, .iktirsin gitsin, böyle üslup mu olur, dediler.. Ve tabii Gökmen Karadağ iddianın değil üslubun üzerine konuyu kapatan yorumcular karşısındaki şaşkınlığı görmeye değerdi!

Katliamlar olmuş sandıkların seçimin rotası değişmiş yüzlerce insan ölmüş ve o günlerin Başbakanı bir itiraf ya da iddia da bulunuyor ve yorumcular Davutoğlu’nu koruyup kollayıp, Ümit Özdağ’ı üslubunu bahane edip akıllarınca yerin dibine sokuyorlar!

Suçluyu bulduk: Ümit Özdağ’ın üslubu… Bu ‘üslub’u da anlatayım. Diyelim bir adam gelip sizi de öldürüyor ama siz ölürken ağzından ‘hay .mına koyayım’ dediniz, evet, ağzınızdan ölürken çıkan bu küfür yüzünden yüzbin kişinin katili masum siz ise küfrettiğiniz için suçlusunuz!

Yüzlerce insan ölmüş ve seçim aritmetiği kökünden değişmiş, beylere üslup beğendiremiyoruz!

Ümit Özdağ’ın üslubunu beğenmiyorsanız kendi edepli üslubunuzca bu iddiaları siz yorumlayıverin! Hayır! Aman altılı masaya zeval gelmesin! Korkak pısırık adamlar! Davutoğlu’nu koruma adına kendilerini ekranda millete rezil rüsvay ediyorlar! Sorarsan hepsi muhalif!

Bir de yüzlerce muhalif siyasetçi ya da yazar bunca zaman ağır bedeller ödeyip AKP’yi eleştirmek için niye .ötünü yırtıyor ki işte Davutoğlu’nun iddiası, söylesin hepimiz AKP iktidarından kurtulalım!

Davutoğlu’nun iddiası sindirimi hazmı imkansız çok ağır bir iddiadır! Çünkü kendisi sıradan bir insan değil olaylar yaşanırken görevi başında sorumlu Başbakandır!

Programcı Gökmen Karadağ Ümit Özdağ iddialarının konukları Salim Şen, Emin Şirin ve Gelecek Partili bayan tarafından cevaplanmadığını görünce, programın ortalarında, konukların Ümit Özdağ’a öfkesinden bir küçük aralık bulup nihayet Ümit Özdağ’ın iddialarını bir daha sordu, sonra bir daha sordu, ve yine cevap alamadı, konuyu elleri böğründe değiştirmek zorunda kaldı!

Suriye’de iç savaşlar başlatmış IŞİD ve ÖSO’yla iç içe yıllarca mesaisi geçmiş ve milyonlarca insanın göçüne ve yüzbinlerce müslümanın müslümanlar tarafından kıyımına sebep olmuş Davutoğlu muhalif yazarlar tarafından kahramanca korundu!

Üstü örtülemez ve kabul edilemez bu denli bir iddiayı deşmeye anlamaya açıklamaya hem iktidar hem muhalefet neden yanaşmıyor?

Çünkü hem iktidar hem muhalefetin işine gelmiyor!

Ve bu büyük iddia sadece Ümit Özdağ’ın şahsına kalıyor: ‘bakın, ben ölüm tehditlerine rağmen söylüyorum, Davutoğlu, siyaset yapacaksanız ölümü göze almalısınız, bu çok korkunç ve büyük bir iddiadır, arkasını getirin, olmadı, ekrana birlikte çıkalım, detayları ben hatırlatayım siz cevap verin’ diye Ümit Özdağ tek başına yırtınıyor!

Ve yüzbinlerce insanın ölümüne milyonların göçüne sebep olmuş Davutoğlu masum demokrat özgürlükçü ve ama ‘korkmayın söyleyin’ diyen Ümit Özdağ ırkçı faşist meczup divane serseri diye damgalanıp savuşturuluyor!

Oysa bu iddia hükümetler yıkan ortalığı ayağa kaldıran Susurluk’tan daha büyük bir iddiadır, çünkü, Susurluk’ta faş olan ortaya dökülen polisti komiserdi şimdi ise şahit olan bir Başbakan!

Hukuku ve parlamento sistemini çalıştıracağız diye yola çıkan Altılı Masa değil mi?

İşte Davutoğlu, parlamentoda açıklasın, savcılığa bildirsin hukuku çalıştırsın!

Gizli kapaklı nereye kadar! Yoksa Altılı Masa’da Ruzi Nazar’ın kurdurduğu derin partinin ‘derinlikleri’ne zeval mı getirir, yoksa iktidar olduklarında aynı ‘derinlik’ (IŞİD’ler ÖSO’lar) kendilerine mi hizmet vermeye başlayacak!

Hani açıklık şeffaflık özgürlüklerden yanaydık?

Neyse, sonraki gün Tele 1’den Tuncay Mollaveyisoğlu Ümit Özdağ’ı ekrana çıkardı ve bu iddiaları dibine kadar sordu ve Ümit Özdağ da dibine kadar açıklık ve dobralıkla iddiasını sürdürdü?

Ancak Cumhuriyet Sözcü ve Halk TV vs. ortalığı ayağa kaldırması gerekirken anlaşmış gibi sus pus!

Kimdir bu Davutoğlu denen adam?

Be terbiyesiz adam ya sus ya tükürdüğünün arkasını getir!

IŞİD ve ÖSO’yu bir zamanlar enstrüman olarak kullanmadı mı ve işte Beyoğlu katliamının arkasındaki karanlık elleri yine çok bilmiş muhalifler buraları işaret etmeye başlamadı mı, oysa, buraları en iyi bilen Davutoğlu’dur! Demek ki bir şeyler karanlıkta kaldıkça o karanlık mekanizma her başka dönem her iktidarın çıkarına kullanılmaya devam ediyor!

Ve, bu çok ağır akıl ve mantık yürütmelerinden kurtulmanın çok kolay bir yolu var, Davutoğlu çıksın ve açıklasın, bu kadar!

Suriye savaşı kanlı felaket sonuçlarıyla tarihler boyu unutulmayacak binlerce vahşete ve katliama sebep oldu? PKK bitlendi büyüdü IŞİD tüm dünyayı kana boyadı ve şimdi ne idüğü belirsiz ÖSO başbakanlık yapmış bu kifayetsiz muhteris ve korkakların yüzünden elini kolunu sallayıp içimizde silahlanıp büyüyor!

Ve, muhalifler eli kanlı bu adama oy verecek ve yanında Ruzi Nazar’ın kurduğu partiye oy verecek ve yanında Said Nursi’ciye oy vereceksiniz ve bütün vatansever ve cumhuriyetçileri kovmuş ve Seyid Rızalarla Fetö’yle dahi helalleşenlere oy vereceksiniz!

Tıpış tıpış oy verdikçe kanlı katliamlar tıpış tıpış Suriye’den girecek tıpış tıpış Beyoğlu’nun Kızılay’ın en kalabalık saatlerinde çoluk çocuk havaya uçuracak!

Ve bu sütunlarda bizler hep boşluğa konuşacağız!

Katliamların derinlerinde rol almış başbakanları dahi ifşa ettiğiniz de laflarınızın hiç biri yankılanmayacak! Ve sonunda suçlu: üslubumuz, olacak!

Sonunda katili buldunuz ya helal olsun size, sosyolojik gerçektir, pek tabii, konforu rahatı ekranları maaşları yerinde olanlar asla küfür etmez, sosyolojik gerçektir, can havliyle küfür edenler, canı yananlar, sesini duyuramayanlar, alttan kalanlar, gadre uğrayanlar, haksız hukuksuzca dövülenler, asılsız iftiralara uğrayanlar, vs. küfür eder!

Haklısınız, biz de her yazımıza, alayınıza diye başlayıp ana avrat düz gittiğimize göre, Suriye İç Savaşı ve onlarca katliam ve PKK ve IŞİD ve ÖSO’nun bütün vahşetlerinin suçlusu biz oluyoruz!

Cumhuriyet yıkılmış gitmiş, ortada savcı kalmamış, milletçe tarihin en kanlı örgütleri ÖSO’nun PKK’nın IŞİD’in kurbanları haline gelmişiz, ama beyfendiler bunları oynatanları hiç merak etmiyor, suçlu olarak üslubumuzu görüyorlarmış, üslubunuzu .ikiyim!

Cumhuriyet’in ve memleketin yağma ve talanına ve katliamlarına sessiz kalan ve en küçük bir eleştiri cesareti gösteremeyen üslubunuzun ta ….. ……. !

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!