Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Âşık Veysel 48 Yıl Önce Bugün Vefat Etti

Âşık Veysel 48 Yıl Önce Bugün Vefat Etti

Bugün 21 Mart…Çok önemli bir gün… Hangi birini sayayım… Nevruz başta… Tüm zamanların en büyük ve usta ozanlarından Veysel Şatıroğlu’nun ölüm yıldönümüDünya Ormancılık Günü bile bugün… Ayrıyeten özel bir konu, rol modelim olan bir zat-ı muhteremin de doğum günü…  Bu yüzden günlük canlı yayın yaptığım dönemlerde en tedirgin olduğum gündü 21 Mart… Bütün bunlar bir tarafta beklesin. Hepinize merhabalar…

Uzun seneler bizden saklanan Nevruz (Nevroz) Türk Dünyasının en büyük bayramlarından biri değil  bizzat en büyük bayramıdır… Yönetmenlik günlerimde; bu bayramı Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te ve o zamanlar Kazakistan’ın başkenti olan Almatı’da(Elmalı) katılma ve kutlama şansına sahip oldum… Teferruata girmeyeceğim… Bir zamanlar sıkı dostum olan, şu an ismini hatırlayamadığım Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi, diplomatik lisanla beni hizaya getirdi… Bir müddet Azerbaycan’ın yapması gerekenleri tartıştık. Olması gerekenleri değerlendirdik. Herhalde bunaltmış olacağım ki , bana “Evvela sizin Nevroz’u bayram ilan etmeniz ve 7 gün tatil yapmanız lazım” demişti… Yumuşak karnımı tespit edip beni susturmuştu… İşte Nevruz, Türk Dünyası için böyle bir olayMustafa Kemal Atatürk’ten sonra sistematik olarak başlatılan “Türklükten uzaklaştırma” faaliyetleri sonucu bize unutturulan bu bayrama Kürtler sahip çıkınca akımız başımıza geldi… Hoş Kürtlerin sahip çıkışında  bir problem yok da, onlar üzerinden PKK  işi isyan provalarına çevirdi... Esas sıkıntı bu. Yoksa bizler gibi Turani kökenli Kürtlerin de bayramı olmasın da hiçbir problem ve de mahzur yok… Tıpkı Ramazan ve Kurban Bayramları gibi…

Gelelim dağın fare değil karınca doğurduğu meseleye… Geçtiğimiz hafta öyle bir günde açıklandı ki, hakikaten büyük bir talihsizlikti… ABD Temsilciler Meclisi onayladı, Biden de imzaladı… 1,9 trilyon $ mali destek. Şu ana kadar yapılanlar bir kenara, sadece bu bile muazzam rakam… O bir kenar da dursun. Bize ne, işi gücü dolarla mı yapıyoruz. (Birilerinin kulağı çınladı) Tam bu sıralar da RTE de kendi paketini açtı… Gördük ki cascavlak, cıbır kalmışız… İşin aslı gene borç çıktı… 100 bin lira 6 ay ödemesiz kredi… Kelime oyunlarına aldanmayın, faiz yok denmiyor. Hepsinin babalar gibi faizi var ve sizler de babalar gibi ödeyeceksiniz… Haklısınız gene de şükür… Ya IBAN yayınlansa herkeste mecbur tutulsaydı. Her daim beterin beteri olduğunu unutmayın… İdam mangası suçluyu infaza götürüyor. İmam teselliye çalışıyor. Adam sadece söyleniyor. “Şükrolsun Allah’ım, beterin beteri var” diye. İmam artık dayanamıyor “Ulan idama gidiyorsun beterin beteri var mı daha” diye çıkışıyor… Adam gene aynı cümlelerle darağacının yanına kadar geliyor… Cellat tam ilmiği boynuna geçirecekken, bir ulak koşa koşa geliyor… “İdamı durdurun, Padişah’ımızın buyruğudur. Suçluyu kazığa oturtturun” diyor… Hoca ile göz göze geldiğinde, “Beterin beterini anladın mı?” dediği herhalde tahmin etmişsinizdir… RTE’nin paketinden daha neler çıktı neler… Kamudaki araç saltanatına ve israfa son çıktı. Demek ki böyle şeyler varmış da haberimiz yokmuş… Artık sayısız uçak ve lüks araç sahibi sarayın yükü epey hafifleyecek… Düşünsenize 10-15 uçak satılıp, bire düşürülse, yanına çerez kabilinden yüzlerce son model değerli otomobilleri de ilave ettiniz mi ne paraya doyurulmamış esnaf kalır ne de çiftçi… Esas önemli konulardan biri de kamu görevi yapanlar en fazla bir kuruluşun Yönetim kurulunda olabilecek… Yani 4-5 maaştan ikiye düşecekler… Benim zavallı halkım. Onların hepsi ayarlandı, hiç merak etmeyin değişen bir şey olmayacak… Alınanların çoğu hakk-ı huzur yani maaş değil… Argoca diyeyim. Çaktınız mı köfteyi…  Reyisi elleriniz patlayana kadar alkışladınız mı? İyi hep böyle olun… Hiç mi iyi bir şey yok derseniz de tadımlık bir şeyler var efendim… Küçük esnafa vergi muafiyeti. O da keşke ilk taksit ödenmeden olsaydı diyeceğim ama zamanlamanın maksadı da zaten bu…

Hangi kanal bilemiyorum. Zaplarken gözüme takıldı. Temiz yüzlü kapalı bir kızımız, muhabire şikâyet ediyorHayat çok pahalı, her şey aşırı zamlanmış diye sızlanıyordu… A benim güzel kızım. Aç kalmanın ne önemi var. Başını örtebiliyorsun ya. Bu sana yetmiyor mu? Sadece bu iş için ülkeyi ateşe atmadın mı? Sırf sen başını örtebilesin diye, ne kadar borçlandık… Merkez Bankası, kuru bakır tam takır… Memlekete “TC“yi bile çok gördüler… Fırsatını bulsalar Anıtkabir’i sürüp tarlaya çevirecekler… Ne Andımız kaldı ne Türklüğümüz… Şahsi kin ve ilişkiler yüzünden dünyada tek dostumuz yok…  vs. vs… Niye biliyor musun? Tek sen başını örtebilesin diye... Biraz daha sabretseydin bu iş çözülürdü. Az kalmıştı. Bisküvi markamıza bile müdahale eden askerlere “Dur” demenin vakti gelmiş veya gelmek üzereydi… Az daha dişini sıksaydın, biz de dahil herkes sana bu kutsal hakkını verecekti… Bak telaşın yüzünden ne hallere düştük… Onun için sesini çıkarma, türbanını da yatarken bile çıkarma

Bugün Dünya Ormancılık GünüOrmanlarımızın talan edildiği, istimlâk parası vermemek için bütün duble yolların, Otoyolların bile buralardan geçirildiği, Kaz Dağları gibi, dünya mirasının maden sahalarına, inşaat alanlarına dönüştürüldüğü, canı isteyenin istediği kadar ağaç kestiği ve yanına kaldığı vs. dönem de Ormancılık Günü çok önemli. Onun şuuruna varıp, gereğini de yaparsak, bir ihtimal çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakma şansımız olabilir.

Laf uzadı, fırsat yeni geldi. Assolistler son çıkar prensibine de uydu, iyi oldu… Şüphesiz, Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı ozanlarından Aşık Veysel Şatıroğlu’nu bugün kaybettik… TRT de ki Yapımcı-Yönetmen günlerimde, Sivas-Şarkışla-Sivrialan Köyüne kadar gittim. Maksadım, uygun bir gün programımı canlı yayın olarak oradan yapmaktı… Maalesef olmadı. O zamanlar, teknik imkânlar yeterli olamadı. Bütün hevesim kursağımda kaldı… Ama mezarı başında uzun süre huşû için de dualar okudum… Veysel’in gözleri görmez ama her şeyi bilirdi. Bana göre bunun tek sebebi kalp gözünün açık oluşuydu herhaldeÇünkü O her söylediğini kalben söylerdiAllah rahmet etsin. İnşallah mekânı Cennet olmuştur… Konuyu bitirmeden, o kıymetlinin başka bir kıymetlimize yazdığı ve sazıyla söylediği Ağıt’ı dile getirmek istiyorum. Tamamını bulup dinlemeyi de sizlere ev ödevi olarak bırakıyorum… Dinledikten sonra onun söylerken yaşadığı, sevgiyi – ıstırabı – bağlılığı hissedebiliyorsanız,  şek ve şüphe götürmez bir Atatürkçüsünüz ,  aksi durumda, kendinize çeki düzen verme zamanınız gelmiş demektir…

      Ağlayalım Atatürk’e

      Bütün Dünya kan ağladı

      Başbuğ olmuştu mülke

      Geldi ecel can ağladı

  Şüphesiz bu dünya fani

  Tanrı’nın aslanı hani

  İnsi cinni cem-i mahlûk

  Hepsi birden ağladı hey

       Doğu batı cenup şimal

       Aman Tanrım bu nasıl hal

       Atatürk’e verdi zeval

       Amir memur altın kürsü

       Yas çekip mebusan ağladı

  İskender-i Zülkarneyin

  Çalışmadı bunca değin

  Her millet ATATÜRK deyin

  Cemiyet-i akvam ağladı

Bu bayağı uzun. Dediğim gibi gerisi sizlere ev ödevi… Hepiniz Allah’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!