AKP’nin genel başkanı kimin olduğu beni ilgilendirmiyor!
CHP’nin genel başkanı kimin olduğu beni ilgilendirmiyor.
Saadet Partisi’nin genel başkanı kimin olduğu beni ilgilendirmiyor.
MHP’nin genel başkanı kimin olduğu beni ilgilendirmiyor.
Ben bir partili isem ki öyleyim!
Kendi partimin genel başkanı beni ilgilendirir.
Peki partili değil seçmen olsaydım!
Neye bakardım;
1-Parti Programına
2-Yönetim kadrosuna
Ona göre tercihte bulunurdum.
Sayın Devlet Bahçeli İYİ Partililere çağrı yapıyor.
Genel başkanınızı değiştirin!
Emrin olur!
Biz seni değiştiremedik.
Ama hiç değilse senin değiştirin dediğini değiştirelim.
Önerdiğin biri var mı?
Hani her şeyi bilirsin ya!
İyi Partide siyaset yapanların çiddi bir kısmı Devlet Bahçeli parti genel başkanlığını bırakmadığı ya da birileri tarafından bıraktırılmadığı için MHP’den ayrılanlar.
Kısaca delege iradesinin yok sayılmasına karşı çıkanlar.
Milliyetçi oldukları gibi bir o kadarda demokrasiyi özümseyenler.
Şimdi düşünelim! Şair burada ne demek istiyor.
a) Siyaset yapmak için siyasî parti tercih edeceğim. İYİ Partinin programına tamam diyorum. Ama genel başkana ittirazım var.
b) Oy vereceğim. İYİ Partiyi beğeniyorum. Ama genel başkanı istemiyorum.
c) MHP’den ayrılıp İYİ Partiye giden arkadaşları çok özledim. Burnumda tütüyorlar.
Gidip göreceğim ama orada Meral Hanım var. Ondan dolayı gidemiyorum.
d) Hiçbiri! Bu daha kötü. Hangi akla ve neye hizmetle bir başka partiyi kongreye çağırıyorsun?
Neye memursun?
Ben sizlere hiçbir yerde siyaset yaptırmayacağım mı diyorsun?
Millete kininin nedeni ne?
Bu nasıl bir akıl?
Nasıl bir siyaset anlayışı?
Allah şifâ versin!
