Atatürk laikliği, sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütünlüğünü korumak için kuruluş esasına almamıştır. Devlet millet için vardır, dolayısı ile asıl korunmak istenen Türk Milleti’nin ta kendisidir! Laiklik Milletimizin en temiz saf duyguları ile inandığı manevi değerlerin hoyrat ve art niyetli ellerde tacize uğramamasının teminatıdır.
Çok ciddi bir kutuplaşmaya doğru gidiyoruz!
Mevzu bıçak sırtı…
Son günlerde gündeme gelen cemaatlerin STK adı altında kurumlara sızması ve meşrulaştırılması dikkatli bir şekilde masaya yatırılmak zorunda.
Fakat bunu yaparken, siyasal İslam zehrinin panzehri olan laikliğin de ne anlama geldiğini açık ve net idrak ederek, doğru şekilde kullanmalıyız.
Atatürk laikliği, sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütünlüğünü korumak için kuruluş esasına almamıştır.
Devlet millet için vardır, dolayısı ile asıl korunmak istenen Türk Milleti’nin ta kendisidir!
Laiklik Milletimizin en temiz saf duyguları ile inandığı manevi değerlerin hoyrat ve art niyetli ellerde tacize uğramamasının teminatıdır.
Bu konuyu biraz açalım.
Bugün Ortadoğu’da oynanan tüm kirli oyunlar din üzerinden yapılmakta. Buna karşın bir önlem almayan/alamayan devletlerin, bilinçli/bilinçsiz halklarının cahil bırakılmasının çektikleri ceremeyi görmekteyiz!
ÇOK ESKİ BİR OYUNDUR BU!
Millet kültürü olmayan ABD bile ortada yokken Ortadoğu’da din siyasal ikbal için kullanılıyordu.
Cephede Hz. Ali karşısında kaybedeceğini anlayan Muaviye’nin Kuran-ı Kerim’in yapraklarını yırtarak mızraklara geçirip “sizler Allah’ın ayetlerine karşı mı savaşıyorsunuz?” Diyerek kalleşçe kazandığı bir savaşın devamıdır bu oyun…
Tarihi iyi analiz eden emperyalist düzen bu silahı ne yazık ki akıllıca kullanmaktadır.
Cumhuriyet kurulduğu ilk yıllarda yaşadığımız Menemen olayında şehit verdiğimiz öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay örneği bunun en açık net örneğidir!
“Din elden gidiyor” nağraları ile şehit edilen Kubilay’ı unutmayın!
Bizzat anneannemin anlattığı İstiklal Savaşı anıları gelir aklıma. Fransızların Kilis’e girdiğinde ilk işlerinin ezan okuyan müezzinleri kurşunladığını acı bir masal gibi kulağımıza fısıldardı.
Yurdumuzun dört bir yanını saran düşmandan maneviyatımızı koruyan şehit Kubilay ve niceleri değil miydi?
Bugün Kızılay Metrosu’nda yerlere seccade serip Cuma Namaz’ı eda ediliyorsa, yurdun dört bir yanında ezan sesleri duyuluyorsa, bir Filistin faciası yaşamıyorsak bunu, Aziz Mustafa Kemal Atatürk’e ve dava arkadaşlarına borçluyuz, atalarımıza minnettarız.
Emperyalizme ve uşaklarına sesleniyorum!
Bu topraklar bedevi toprakları değil. Öyle sizlerin Mezopotamya güzellemelerinizle iddia ettiğiniz gibi 1071’de de ayak basmadık. Alparslan’la yeniden geldik bizim olan vatana!
Sakalar tarihi bunun açık net delilidir, bu topraklarda attığınız adımlara dikkat edin!
Aksi taktirde karşınıza nice Mustafa Kemaller, Teğmen Nezahatlar, Tıbbiyeli Hikmetler dikilir. Ve Anadolu’ya, Trakya’ya Akdeniz’e gömecektir!
Teşekkürler Şükran hanım..,🙏