26 Şubat 2021 Cuma
Günümüzde Din Problemi ve Yüksek Din Kurumu Üzerine
CUMHUR İTTİFAKININ ADAYI KİM
El Kesesinden Ağalık
BEYLER BAHÇESİNDE BİR MÜPTEZEL
Herkes için ‘Dersim’ Dersi
Prof. Dr. Celalettin Yavuz'un Son Kitabı "Yok" Satıyor!
Ayancık Film Şenliği
Seval Türkeş: 'Bahçeli, Türkeş'in ölümünden itibaren evimize savaş açtı, beni sürekli engelledi'
Rusya Ukrayna Savaşı'nı 18 Yıl Önceden Gören Dr. Aslan Yaman: "30 Eylül Ukrayna Seçimlerinin Ardından"
Kimmiş Revizyonist?
Nova Etkisinin Hikayesi
Bu yeni bir din
VÜSAL ALLAHVERDİYEV anısına
Yalnızca Sitem
Hocalı Soykırımı
Su Akar Yatağını Bulur!..
Balkanlar'da ve Karadeniz'de Varız, Ya Kırım'da?
Ahvalimiz
Türk siyaseti ve siyasetçilerine uzaktan bakış
BUGÜN UYAN TÜRK, YARIN ÇOK GEÇ
Öfke
TÜRK TARİHİNE ZAFER SAYFASI AÇMAK
Yunanistan’la sorunları askeri karşılıkla çözebiliriz
Stratejik Miyopluk Nedir Bilir Misiniz ?
Nesi konuşuldu?
AB; Kendi çiftçidine çok, bizim çiftçimize az destek
İYİ Parti’de Seçime Kürsü Damga Vurdu!
DÜŞMANA KURŞUN DOSTA ÇİÇEKTİR KALEMİM...
Gelecek hafta demokratikleşme paketi açıklanacak
Tarihin Kalbi Ermenek’te Attı
Tunus, Nil sularının paylaşımı konusunda uzlaşmacı çözümden yana
Neden Ottowa Sözleşmesi’ne Hayır?
Sen Uyurken, Vatanın İşgal Edildi!
Doğu Türkistan, Güney Türkistan, Güney Azerbaycan Derken Türkistan Coğrafyasının Temel Meselelerine Genel Bir Bakış
KENDİ OLAMAYAN SİYASET/ÇİLER!..
Kurtlar Vadisi
Gençler Türkiye’yi Terk Etmek İstiyor
Kripto Para Meselesi
BÜYÜK TÜRK MİLLETİ'NİN KIBRIS BARIŞ HAREKATI KUTLU OLSUN.
Uygurlar Terörist değildir!
Kerkük Kerbelâ Olmasın!
Kuşumuz, Can Dostumuz!.. (gitti)
Dişinizi Sıkmayın, Sesinizi Yükseltin!
Taşkent’teydim
İşleri Gerginlik
25 Kasım, 104 yıl önce...
İnsan Haklarında Küresel Kıskaç!
Yeni oyun anayasa
ZAFER’İN ZİHİNSEL VE MATEMATİKSEL ÇÖZÜMLEMESİ uçurumdan önceki son çıkış
KAFKASLAR VE BALKANLAR
İlim ve Teknolojinin Tılsımı
Hatalar Tekerrür Etmese Tarih Tekerrür Eder Miydi?
Rahim Cavadbeyli
Tebrikler Ordumuzun Kurmay Aklına
Sevdiğim...
Şiddet Sadece Dayak Değildir!
EKG Derneği Başkanı Akgün’den “Kurban Bayramı” Açıklaması.
İki Kongre ve Bir Muaviye
Gitti FETÖ, Geldi Menzil
Akar Genelkurmay Başkanı’nın O Yetkisini de Aldı!..
Bir Türk’ün Türküm demesi ve Türkçü olması Tanrı’nın buyruğudur
DİNCİLERE KARŞI BİRLEŞMEK
Oligarşi, Demokrasi, Hukuk Devleti
Büyük Türk Şairi Şehriyâr
Milli Muhalefetin Doğum Sancıları – 1 – (Siyasi Çerçeve – Temel Mücadele)
Çığlığım Türk Milletinedir! Çığlığım İmanlı Olanlaradır!
KÜRESEL SÜRTÜKLER
Orman Yangınları Sonrası
Devrimci Türklere İhtiyaç Var!
Doktorlar gitsin, sığınmacılar kalsın!
İnce Tuzaklar
Kazan Tatarlarına Vurulan Son Darbe…
GIDA YÖNETİMİ -2-
Rüzgâr İster Seni
FETÖ Başkanlık Federasyon - VII
Adam..
Bir Zamanlar Kıbrıs
Yer Üstündeki Madenler!
Sarıkamış Harekâtı ve Enver Paşa
YALANCIYIM, YALANCISIN, YALANCI YÂRİM
Umuyorum ve Düşünüyorum
Bayrak kirizi Türkmen Aşiretler Meclisinde ele alındı
Milliyetçiliğimizin Kaynakları-87
Bülent Ersoy’un Başörtüsünden Fırfırlı Masa Örtüsüne Ülke Gündemi
Karaburun
Ülkücü'yü yaşatacağız ki; Türk Milleti yaşasın...
TÜRK-ARAP DİNDARLIĞI (ALEVİLERİN ACILARI)
ANAYASA-KİN-DİN
Ülkü Yolunda Bir Ömür…. Lokman Abbasoğlu Anlatıyor…
Doğma diyar nələr gəldi başına, Vatanına ne oldu
Necə oldu əldən getdi Xocalı Nasıl olsu, elden gitti Hocalı
Nəzər salcaq gözdən axan yaşına Gözden akan yaşa bir bakış
Ürəklər də oldu parça-paralı, Kalpler paramparça edildi
Tarix boyu yaddan çıxmaz Xocalı! Hocalı tarih boyunca unutulmayacak!
Ermənilərin həyata keçirdiyi soyqırım… Ermenilerin işlediği soykırım …
20. yüzyılın trajedisi, dehşeti, Ermeni terörizminin işlediği, dünyanın kabul etmek istemediği katliam – Hocalı soykırımı! 63 çocuk, 106 kadın ve 70 yaşlı kişinin Ermeni faşistler tarafından vurularak işkence edilerek öldürüldüğü Hocalı soykırımı … Sinsi Ermeni teröristlerin tek bir amacı vardı – Hocalı şehrini dünya haritasından silmek … Yani neden korkunç bir suç işlediler. Sonuçta 8 aile tamamen yıkıldı, 25 çocuk her iki ebeveynini kaybetti, 130 çocuk ebeveynlerinden birini kaybetti, 487 çocuktan 76’sı yaralandı. 1275 kişi esir alındı, 150 kişi kayıp ve kaderi bilinmiyor.
01.04.1992 tarihi itibariyle devletin ve nüfusun mülkü 5 milyar Ruble hasar gördü.
Hocalı, Ekim 1991’den beri abluka altındaydı. 30 Ekim’de kara yolu irtibatı kesildi ve geriye kalan tek araç bir helikopterdi. Son helikopter 28 Ocak 1992’de Hocalı’ya ulaştı. Şuşa kenti üzerinde sivil bir helikopterin düşürülmesi ve 40 kişinin ölümüyle bu bağlantı kesildi. Şehir 2 Ocak’tan beri elektriksizdi. Şehir, ancak halkın kahramanlığı ve savunucuların cesareti sayesinde yaşadı ve savunuldu. Şehrin savunması ağırlıklı olarak yerel öz savunma kuvvetleri, milisler ve ateşli silahlarla donanmış Ulusal Ordu savaşçılarından oluşuyordu. Gece 366. Alayın askeri teçhizatının konuşlandırılmasıyla başladı. Şehre yapılan saldırı, 2 saat süren topçu, tank ve “Alazan” uçaksavar silahlarının ardından başladı. Hocalı’nın üç yönden saldırıya uğraması üzerine halk Askeran yönüne kaçmak zorunda kaldı. Kısa süre sonra bunun bir hile olduğu anlaşıldı. Nahcivanik köyü yakınlarında Ermeni silahlı grupları tarafından önleri kesildi ve vuruldular. Askeran-Nahçıvan ovasında karlı geçitlerde ve ormanlarda zayıflayan ve bitkin insanların çoğu Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından özel bir zulümle öldürüldü.
Hocalı’nın coğrafi konumu …
Ermeni silahlı gruplarının Hocalı’ya saldırısı, şehrin coğrafi konumuna bağlıydı. 7.000 nüfuslu Hocalı Hankendi’nin 10 km güneydoğusunda, Karabağ sıradağlarında ve Ağdam-Şuşa, Askeran-Hankendi yollarında yer almaktadır. Karabağ’daki tek havaalanı Hocalı’dadır Hocalı, tarihi bir yerleşim yeridir ve eski tarihi eserleri hala ayakta. Hocalı yakınlarında, M.Ö. XIV-VII. Yüzyıllara ait Hocalı-Gedebey kültürüne ait anıtlar bulunmaktadır. Geç Bronz ve Erken Demir Çağı mezar anıtları – taş kutular, höyükler ve nekropoller burada bulundu. Mimari anıtlar da var – dairesel bir mezar (1356-1357) ve bir türbe (XIV.Yüzyıl). Arkeolojik kazılarda çeşitli taş türleri, bronzlar, kemik süsleri, kilden yapılmış ev eşyaları vb. Bulunmuştur. bulundu. Bulunan boncuklardan biri Asur kralı Adadnerari’nin (M.Ö. 807-788) adını taşımakta olup, çoğunlukla bağcılık, hayvancılık, arıcılık ve tarımla uğraşmaktadır.
Şehirde bir tekstil fabrikası, 2 ortaokul ve 2 tamamlanmamış ortaokul vardı. Son yıllardaki olaylarla bağlantılı olarak Fergana’dan (Özbekistan) kaçan Mahsati-Türk ailesi, Ermenistan’dan bazı Azerbaycanlılar ve Hankendi yerleşti. Ermenistan silahlı kuvvetlerinin ilk ana görevi, Hocalı köprüsünü yıkmak, bu noktadan geçen Askeran-Hankendi yolunu boşaltmak, Azerbaycanlıların kontrolündeki havalimanını ele geçirmek oldu.
Hocalı soykırımının hukuki değerlendirmesi her şeyden önce dünya toplumu tarafından yapılmalıdır. Dünya toplumu Ermeni terörizminin içyüzünü görecektir…
Makaleye büyük lider, ulusal lider Haydar Aliyev‘in bir konuşmasında şu görüşü ile başlamak istiyorum: “Tüm sorunların çözümü güçlü bir Azerbaycan’dadır.” Evet, ekonomik ve siyasi açıdan güçlü gelişmiş bir Azerbaycan’dan … Bu yöndeki ilk adımlar, büyük liderin “Yüzyılın Anlaşması“nı imzalamasıyla başladı. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün tanınması konusunda dünyanın önde gelen kuruluşları tarafından kabul edilen ardışık anlaşmalar, görkemli projeler, belgeler vb. hepsi ülkemin refahı için iyi düşünülmüş bir planın parçasıydı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili olarak Haydar Aliyev’in ileri görüşlü politikası sonucunda kabul ettiği 822, 853, 874, 884 sayılı kararlar bugün, yani 30 yıl sonra hesaplanan belgelerdi.
Bu başarılı politika, Başkomutanımız İlham Aliyev tarafından sürdürüldü. Başlıca görevlerinden biri, dünya çapında onlarca ülke ile dostane ilişkiler kurmak, Kafkasya’da büyük projelere imza atmak, petrol ve petrol dışı doğal kaynaklarımızı geliştirmekti. Azerbaycan’ı küresel dünyada tanıtmak, gerçek sesini tüm dünyaya duyurmak, işgal altındaki toprakları özgürleştirmek her zaman ülke politikasının önemli bir parçası olmuştur.
12 Temmuz’da Ermenistan’ın Azerbaycan devlet sınırını ihlal etmesi ve Tovuz bölgesine saldırması üzerine her şey ateşe verildi. Bugünün zaferi, Tovuz bölgesine yapılan saldırı sırasında canını ve kanını vatan için feda eden Tümgeneral Polad Hashimov’un şehadeti ile başladı. Başkomutanımızın ziyareti ve oradaki intikam yemini tüm milletimi uyandırdı. Halkımın milli ruhu ve milli kimliği kendine dönmüş görünüyor. Cumhurbaşkanının halka hitap etmesinden sonra vatanın binlerce oğlu savaşa gitmek ve şehitlerimizin intikamını almak için orduya girdi.
Zafere giden yollar … 27 Eylül sabahı, nefret edilen düşman topraklarımıza yeniden saldırdı. Düşman, 1990’larda yaptığı gibi topraklarımızı işgal edeceğini ve yüzlerce oğlumuzu öldüreceğini düşünüyordu. Her vakayı hesapladılar: silahlar, askerler, bölgenin rahatlığı. Ancak tek bir şeyi hesaba katmadılar – Azerbaycan halkının kararlılığı, iradesi ve Cumhurbaşkanı ile ortak mücadelesi.
Devletimiz ordumuzun bedelini her teminatla ödüyor olmasına rağmen, ön saflarda savaşan askerlere halkım mümkün olan her türlü yardımı sağladı. Bu zaferde herkesin küçük bir payı var. Savaşın ilk günlerinden beri askeri hastanelerde çalışan doktorlarımızı unutmamalıyız.
Yaralı askerlerimize elbette yardım eden 230 No’lu Askeri Hastane Komutanı, Sağlık Hizmetinden Yarbay Gaçayev Hüseyin ve özverili sağlık personelinin hizmetleri inkar edilemez.
Gaçayev Hüseyn Sadagat oğlu, 29 Ekim 1978’de İsmayilli ilçesine bağlı Mijanlı köyünde doğdu. Mesleği gereği cerrah olan bu kahraman, 2018 yılından bu yana 230 numaralı askeri hastaneye liderlik ediyor. Savaşın ilk gününden itibaren gece gündüz hastanede olan Huseyn Gaçayev ve sağlık ekibi, kayıplarımızı azaltmak için yaralı askerlere her şekilde yardımcı oldu.
Gubadlı ilçesine bağlı Hanlık köyünün kurtarılmasının ardından albay sağlık personelini alarak oraya gitti. Gubadlı’da düzenlenen sahra hastanesinde çalışmaya başladı. Askerlerimize beş ameliyat masası ve orada çalışacak düzinelerce cerrah yardım etti. Kahraman doktorlarımız, korkunç savaşların olduğu bölgeye ne kadar yakın olurlarsa şehitlerimizin o kadar az olacağını düşünüyorlardı. General Polad Hashimov’un imajını göğüslerinde rozet olarak taşıyan bu cesur doktorlar, yüzlerce askerimizin hayatını kurtardı. Korkunç silah seslerinden çekinmeyen, hatta öldürülmeyi bile düşünen doktorlarımız, savaş meydanından yüzlerce yaralıyı çıkarıp ameliyat etti. Hayatlarını tehlikeye atan ve saatlerce ayakta ameliyat eden Sağlık Hizmetleri’nden Albay Roman Çobanov, Sağlık Hizmetleri’nden Yarbay Samir Ahmadov ve Sağlık Hizmetleri Şefi Yarbay Asaf Mammadov’un hizmetleri yadsınamaz.
Yaralı askerlerimizi ve subaylarımızı bir anne ve bir kız kardeşin bakımıyla tedavi eden hemşirelerimiz, savaşın ilk gününden itibaren günlerce evlerinden uzakta onlara hizmet etti. Bu kahraman hanımları tanıyın: Başçavuş Gulnara Guliyeva, Başçavuş Sariyeva Jamila, Başçavuş Mammadova Nishane, Başçavuş Askerova Ruhiyya, Başçavuş Jafarova Gulnara, Başçavuş Huseynova Zamina, Başçavuş Babayeva Türkan, Başçavuş Günay, Tahik Kiik, Azizova Sabina ve diğerleri. Onlarca isimsiz Azerbaycanlı kadın.
Evet, bu insanlar tam anlamıyla 44 günlük savaşın gizli kahramanları.
Yine bir Ermeni terörü… Bu defa Azerbaycan’ın ikinci büyük kenti Gecede… Dünyanın görmek istemediği bir terör aktı…yine canı yanan savunmasız sivil halkım…
Gence Azerbaycan’ın yarım milyon (beş yüz bin) ahalisi olan ikinci büyük kentidir. Gence dünyaya Nizami Gencevi’yi (XII asr.5 büyük şairi: “Sırlar hazinesi”, “Hüsrev ve Şirin”, “Leyla ve Mecnun”,“Yedi güzel”, “İskendername”), Mehseti Hanım Gencevi (XII asr. Dünyada ilk satranç oynayabilen kadın yazar), Mirza Şefi Vazehi (XIX asırda eserleri Alman yazar F. Bodenşted tarafından çalınmış bir dahimiz) bahşetmiş zengin medeniyet şehridir.
Son kazı işlerinde malum oldu ki, Gence’nin 4 bin yıla yakın yaşı vardır. Rus işgalleri zamanında bu kentin ismi değiştirilerek Yelizavetpol, Kirovabad olmuş. Gence’nin umumi sahası 298 km2’’dir.
Gence kenti Karabağ’ın güneybatıda yer almakdadır. Yani savaş alanına en azı 100 km (Hankenti’ne 170km mesafe) mesafededir.
Ermeniler Gence’de hiçbir askeri stratejik nokta yokken savaşa kilometrelerce uzak bir kenti, sivil insanları katl etmeye kalktılar. 27 Eylül Vatan savaşımızın başladığı günden birkaç gün sonra 4 Ekim’de ilk füze saldırısını hissettik. Sabah sat 10 sularında aniden yapılmış bu saldırıda hedef sivil savunmasız ahali idi. Havadan atılmış füze insanların sık yaşadığı yaşama alanlarına isabet etti. Onlarca yaralı ve 1 vatandaşımız hayatını kaybetti. Birkaç günden sonra Ermeni Teröristleri Gence’yi hedef alarak ateşe maruz koydular. Çok sayda binalar yıkıldı. İnsanlar maddi hasar gördü. “Yeni Bazar ” denilen arazi dağıntılar altında kaldı.
Ermenilerin Genceyse yeniden saldırısı şehrin merkezine isabet etti. Okullar (4 saylı okul-lesey), yollar, binalar yok edildi. Bu füzelerin birkaçı Hava Savunmamız tarafından zararsızlaştırıldı.
Diplomatik ve askeri sahada kaybeden Ermeniler 11 Ekim’de yeniden Gence’yi füzelerle hedef aldı. Ama bu defa SMERÇ tipli “Elburus” füzesiyle. Gece sat 2 sularında Haydar Aliyev caddesine atılan füze yüzünden 10’dan fazla bina ve 100’den fazla yapı hasar gördü. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada saldırı sonucu hayatını kaybedenlerin sayı 13, 34 kişi yaralandığı bildirildi. Yaralılardan 16sı kadın, 6 çocuk idi. İki aile yok edildi. 2 yaşındaki Nilay bebek anne ve babasını bu terör sonucu kaybetdi.
Ermeni Teröristlerin Gence’ye düzenlediği en büyük hain saldırı 17 Ekim’de oldu. Saldırı ahalinin sık yaşadığı Muhtar Hacıyev ve Süleyman Rehimov caddelerine isabet etti. Gece saat 1 sularında düzenlenen saldırıda 4’ü coçuk olmakla 16 kişi hayatını kaybetti. Katledilenler arasında 1 yaşlı Şahnezerli Medine, 15 yaşlı Asgerova Nigâr da vardı. Enkaz altından insanların cesetleri paramparça çıkarıldı. 20’den çok ev dağıtıldı. 50’den çok yaralımız var.
Ne yazık ki, bizler- Azerbaycan Türkü olarak Ermeni’yi 1992 yılında- Hocalı soykırımından tanıyoruz. Dünya görmek istemese bile dünyada Ermeni Terörü denilen bir terör vardır. Bu terör sivil insanlara hedeflemiştir. Onlar savunmasız insanları- beşikteki bebekleri, okuldaki çocukları katlediyorlar. Ermeniler bizim bebeklerimizi katlederken biz onların esir düşen askerlerini tedavi ediyoruz.
Çok üzülerek demek istiyorum ki bu saldırılar Moskova’da imzalanan ateşkesten birkaç sat sonra oldu. Ermeniler ateşkesi imha ettiler.
Ben Gence Devlet Üniversitesi’nin hocası olarak bunları Gence’de bizzat yaşadım. Gence’de Ermeniler tarafından yapılan bu soykırım bizi korkutmadı. Gence’deki ahalinin deyimiyle desek “Biz Gence’den çıkmıyoruz, ölsek şehidiz kalsak Genceliyiz!”.
Burdan tüm dünyaya sesleniyorum: Ermeni Terörünü görün! Terörün vatanı yoktur!
Sayın İlham Aliyev’in dediği gibi “biz Ermenilere savaş alanında cevap veriyoruz. Biz sivillere saldırmayız, katletmiyoruz!”.
Bizler askerlerimize ve Ali Baş Kumandanımız İlham Aliyev’e güveniyoruz.