Ümit Özdağ
Yazılarımı takip edenler bilirler ki şimdiye değin hiç okur mektubu yayınlamadım. (En azından ben hatırlamıyorum.) Ancak Kanaltürk’de “Ters cephe” programında 3 generalin görevden alınmasını tartışırken bir izleyiciden gelen uzun eposta’da çok önemli bazı tespitler yapıldığını gördüm. Bu tespitleri mevcut tartışmanın ekseninin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyması açısından çok önemli görüyorum. İznini almadığım için ismini yazamadığım izleyici şöyle demekte:
“İki general ve 1 amiralin bakanlık inisiyatifi ile görevden alınmasının haberlerini okuduk. Alınma nedeni, haklarında dava dosyalarının olması. Hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan hakkında dava dosyası olanların kamu hizmetinde terfi almasını istemediklerini söylüyorlar. Peki ama gerçekten bu isteklerinde samimiler mi?”
Görevden alma tasarrufunu AKP yaptığına göre AKP’nin dokunulmazlık dosyalarının sayısı ve bunların kimler olduğuna da bakmak gerekiyor.
TBMM’de 672 dokunulmazlık dosyasının 124’ü AKP’nin. Tüm bu dosyalar 137 milletvekilini ilgilendiriyor. Haklarında dava açılanların terfisini istemeyen Başbakanın başında olduğu, Cumhurbaşkanı’nın da eskiden üyesi olduğu AKP li vekillerin bu sayı içindeki toplamı 74.
Kamu hayatında haklarında dava dosyası olanların görevlerinden alınması gerektiğine inanan Başbakan R. Tayyib Erdoğan’ın TBMM’e gönderilen dokunulmazlık fezlekesinde “görevi ihmal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilikle cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçlaması ile 2 dosya ve 6 suçlama yer almaktadır. Haklarında dava açılanların generallik yapmasını sakıncalı bulan Erdoğan, partisinin bir milletvekilince verilen TCK da değişiklik tasarısı ile yukarıdaki suçlardan yargılananların kurtarılmasını uygun görmektedir. Yani ” Hükümeti devirmeye yönelik “ suçlama ile -ki iddia aşamasındadır ve yargılama bile başlamamıştır- general olunması sakıncalı görülürken, ” evrakta sahtecilik, zimmet, kayıtlarda sahtecilik “ gibi suçlarla ülkenin yönetiminde bulunmak ve TBMM de yasa çıkartmak sakıncalı görülmemektedir.
Bütün bunları algılayacak ve tartacak olan halkın ise su andaki durumu merak konusudur.”
Bu izleyicimizin görüşlerine ekleyecek hiçbir şey yok. Öte yandan görevden alınan üç generalden birisi olan Tümgeneral Kaya’nın başarılı mı başarısız mı olduğunu bilmiyorum. Bence Tümgeneral Kaya’nın görevden alınma nedeni tutuklanan Tuğgeneral Es ile yaptığı konuşmada Tuğgeneral Es büyük bir üzüntü içinde “Komutanım benim PKK’ya karşı yerleştirdiğim ve birlik komutanlarına bilgi verdiğim mayın patlamış” deyince, “Kendini harap etme” cevabını vermesidir. Bu cevap dahi Tuğgeneral Es’in nasıl duygusal bir üzüntü ve çöküntü içinde olduğunu göstermektedir. Tuğgeneral Es, PKK’lılara karşı askerlerini korumak için yerleştirmiş olduğu mayına kendi askerlerinin hedef olmasının ve 6 askerin şehit olmasının üzüntüsünü yaşamaktadır. Olay dosyasını bilmiyorum ancak anlaşılan Tuğgeneral Es PKK’nın bir saldırısına karşı vadiye mayın yerleştirmiş ve birlik komutanlarına bilgi vermiş. Ancak bir alt düzeydeki komutan burada mayın olduğunu unutarak askerleri o bölgeye yollamış. Burada sorumlunun Tuğgeneral Es değil, askerleri bölgeye uyarmadan yollayan komutan olması lazım. Tümgeneral Kaya ise eğer hakikaten bir general arkadaşını teselli etmek için de olsa böyle demiş ise bence vicdansız bir yorum yapmış. Bundan dolayı Genelkurmay Başkanı tarafından istifasının istenmesi gerekir diye düşünüyorum.