Hasip Sarıgöz
Hasip Sarıgöz

Çağrışım!

Çağrışım!

Ağalar!

Siz bu darbe lafını çokça dilinize dolar oldunuz.

Neredeyse pişirdiğiniz her aşa, darbe sosu bular oldunuz.

Lakin;

Lozan’a ve Montrö’ye, Vatana ve Devlet’e sahip çıkmak, değildir darbe çağrışımı.

“Türk’üm, doğruyum, çalışkanım” demek de darbecilik değildir.

Hele ki, Anayasamızın vatandaşa tanıdığı fikir özgürlüğü ve fikrini ifade hakkına sığınarak edilen birkaç kelam da asla darbecilik değildir. 

Nedir darbecilik?

Asıl darbecilik; Türk’ü dağlardan taşlardan silmek, tabelalarını taklardan indirmek ve dahi maden suyu şişelerinden bile kazımaktır!

Türk milliyetçiliğini Türk yurdunda ayaklar altına almak???

Türk milliyetçilerine karşı yapılan bir darbenin dik alası değil midir?

Siz, darbeler yalnızca silahla mı yapılır sanıyorsunuz?

Peki siz, darbe ve darbeci mi arıyorsunuz?

O zaman, önce aynaya bakacaksınız!

Andımız’ı kaldırdınız ya, işte bu en büyük darbeciliktir.

Devlet madalya ve nişanlarından Atatürk’ü çıkardınız ya…

Askeri okullara girişte “irticai faaliyetlere karışmamış olma” şartını kaldırdınız ya ve dahi askeri eğitim müfredatından Atatürkçülüğü çıkardınız ya…

İşte onun için aynaya bakın.

Koca bir ülkeyi FETÖ’ye peşkeş çektiniz ya, elebaşısına alalı valalı güzellemeler yaptınız ya…

Sizden ne istediye, hepsini de verdiniz ya…

Bu ülkeyi kurtaranlara ve bu devleti kuranlara iki ayyaş benzetmesi yaptınız ya…

İşte budur darbecilik!

Ulus devletle hesaplaşmanın zamanı geldi“; “BOP Projesi kapsamında Diyarbakır bir yıldız olacaktır” dediniz ya…

Osman Öcalan şerefsizini TRT’ye çıkardınız ya…

Öcalan şerefsizinin mektubunu yine TRT’den okuttunuz ya…

Başka hiçbir yer kalmamış gibi Atatürk Havalimanı pistlerinin üzerine aynı tüy diker gibi bir hastane diktiniz ya…

Kanal İstanbul gibi, millete sormaya bile cesaret edemediğiniz yararsız bir projeyi; millete rağmen, yani “inadına” yapacağınızı söylediniz ya…

Deyin hele bunlar ne?

Alın size darbecilik.

Kozmik odaya kim soktu darbecileri?

Vatansever Türk subayları zindanlarda çürütülürken, kimdi “ben bu davanın savcısıyım” diyen?

Kimdi bu darbecilere, devletin bütün kapılarını sonuna kadar açan?

Askeri hastaneleri kökünden kazıyıp, Mehmetçiği kan kaybından ölüme mahkûm edenler kimdi?

Ordunun Tank ve Palet Fabrikasını, yok hükmünde bir ülkeye ve üstelik yok pahasına devretmek orduya darbe vurmak değil miydi?

Bütün şeker fabrikalarının kapısına kilit, zirai üretimin köküne kibrit!!!

Bu ülkeye darbe değil miydi?

Cumhuriyetin yerine Osmanlı‘yı, Atatürk’ün yerine de Abdülhamit’i ikame etmeye çalışmak neydi?

Sizden başkasına oy verene, muhalefet edene ve hak adına cesurca iki laf edene terörist yakıştırması yapmak neydi?

Darbe çağrışımı mı arıyorsunuz?

Kendi sesinizi dinleyeceksiniz.

Darbeci mi arıyorsunuz?

Aynaya bakacaksınız.

 

Ünlü şairimiz Abdurahim Karakoç ne güzel ifade etmiş:

 

“Gölgelikte uyuklayan miskin at, 

Arpa dolu torba görür rüyada, 

İtibarı sıfırlanmış bir Gavat, 

Yatar kalkar darbe görür rüyada.”

 

Darbeye de darbecilere de lanet olsun.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!