Mersin’in Erdemli ilçesi Kocahasanlı mahallesinde yer alan ve depreme dayanıksız olduğu için başka okula taşınan Kocahasanlı Ortaokulu’nda bir skandalı yaşandı.
Taşınma sırasında okulda bırakılan Türk Bayrağı, Atatürk posterleri ile Gençliğe Hitabe tablosu bahçede çöplerin arasında atılmış durumda bulundu.
HEM TOPLADI, HEM KAYDETTİ
Skandalı kardeşi ile cep telefonu ile görüntüleyen hemşire adayı 22 yaşındaki Arife Sezer, gördüğü tabloya isyan etti.
Yerlere gelişigüzel atılan bayrak, poster ve hitabeyi topladığı sırada geçmiş yıllarda da öğretmenliğini yapan müdür yardımcısı Hüseyin Kuz’un ona ‘Milletimiz ne kadar da seviyor çöp karıştırmayı’ diyerek çöpçü muamelesi yaptığını söyleyen Sezer, “Ben de ona ‘Gerekirse çöpçü olurum yine de Atatürkçüyüm, ama sizden değilim’ diyerek karşılık verdim” dedi.
OKUL DEPREME ÇÜRÜK ÇIKTI
Mersin’deki skandal görüntülerin adresi olan Kocahasanlı Ortaokulu, 6 Şubat Depremi sırasında gördüğü hasardan dolayı yapılan tespitler sonucunda çürük olduğu belirlenince boşaltıldı.
Eğitim kadrosu ve öğrenciler Kocahasanlı Şehit Polis Fatih Çevik İlkokulu binasına taşındı.
Taşıma sırasında okuldan alınmadığı anlaşılan çerçevelenmiş Türk bayrağı, Atatürk posterleri ile Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi, bahçede çöplerin arısına atılmış durumda bulundu.
“MİLLETİMİZ NE KADAR DA SEVİYOR ÇÖP KARIŞTIRMAYI”
Okulun hemen yanında evleri bulunan 13 yaşındaki Vural Sezer, terk edilmiş okul bahçesine top oynamak için gittiğinde yerlerdeki bayrak, poster ve hitabeyi görünce eve dönerek durumu ablası Arife Sezer’e anlattı.
Bunun üzerine harekete geçen Arife Sezer, soluğu okulda aldı. Hemşire adayı Arife Sezer, yerlere atılmış durumdaki bayrak, poster ve hitabeyi topladığı sırada yıllar önce öğretmenliğini yapan ve okulun müdür yardımcısı Hüseyin Kuz geldi.
İddiaya göre Kuz, ‘Milletimiz ne kadar da seviyor çöp karıştırmayı’ dedi. Kendisine çöpçü muamelesi yapılmasıyla şaşkına dönen genç kız Arife Sezer, ‘Gerekirse çöpçü olurum yine de Atatürkçüyüm, ama sizden değilim’ diyerek karşılık verip, topladığı bayrak, poster ve hitabeyi alarak yakında bulunan evlerine döndü.
“MEZUN OLDUĞUM OKUL”
Bayrağımız, kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk ve Gençliğe Hitabe tablosunu yerlerden toplayıp götürdüğü evinde gözü gibi bakan Arife Sezer konuya ilişkin SÖZCÜ’ye konuştu.
Şu anda eğitim yapılmayan okula top oynamaya giden kardeşinin olayı haber verdiğini belirten Arife Sezer, “Mezun olduğum okulun bahçesine gittiğimde korkunç manzara ile karşılaştım. Bayrağımızı, Atatürk posterlerini ve hitabeyi yerlerde saçılmış olarak buldum. Gerçekten içler acısı bir durumdu. Bayrağımızı, Atatürk posterlerini ve gençliğe hitabesini yerlerden toplamaya başladığımızda okulu müdür yardımcısı bizim yanımıza gelip çöpçü muamelesi yaptı. ‘Bizim milletimiz ne kadar çöp karıştırmayı seviyor” dedi. Ben de ‘Bayrak, Atatürk Posteri ve Hitabe çöp mü? diye sordum. Eve götüreceğimizi söylediğimde ise ‘Nere götürürseniz götürün, ne yaparsanız yapın’ diye karşılık verdi. Biz de kardeşimle birlikte alıp eve götürdük” diye konuştu.
“ATATÜRKÇÜYÜM AMA SİZDEN DEĞİLİM”
Mezun olduğu okulunda yaşananlar karşında şok olduğunu dile getiren Arife Sezer,
şöyle konuştu:
-Görülüyor ki, okul taşınırken bayrağımızı, posterleri ve hitabeyi götürmemişler. Mezun olduğum okulda böyle bir şeyle karşılaşmış olmama çok üzüldüm. Gerçekten durum içler acısıydı.
-Derslerime giren bir öğretmenimin bana böyle konuşması bayrağımıza ve Atatürk’e böyle sözlerde bulunması, bayrağımıza, Atatürk’ümüze ve gençliğe bıraktığı hitabeye yaptığı bu saygısızlığı kınıyorum.
-Bu öğretmen beni de tanıyor, öğrencisiydim. O dönmelerde Atatürk karşıtlığı yoktu. Ancak yaptığı bu hareketten onun zihniyetinin ne olduğunu öğrendim. Buradan ona net bir mesaj veriyorum.
-Siz bana çöplük karıştırıyorsunuz dediniz ama gerekirse ben çöpçü olurum yine de Atatürkçüyüm, ama sizden değilim.
“DEVLET MEMURUYUM, GÖRÜŞ BELİRTEMEM”
Bu arada yaşanan skandala adı karışan Hüseyin Kuz’un, yine müdür yardımcısı olarak Kocahasanlı Anadolu Lisesi’ne atandığı belirlendi.
Hüseyin Kuz
Müdür Yardımcısı Kuz, söz konusu iddialarla ilgili okulun telefonun numarasından kendisine ulaşan SÖZCÜ muhabirine, ‘Ben Devlet memuruyum, görüş belirtemem’ demekle yetindi.
