Seçmenini Aldatan Siyasetçiler

 

Ülkemizde siyasetçilerin seçmene çoğu zaman yalan söylediği eskiden beri şikayet konusu olan bir olgudur. Maalesef, siyasetçilerimizin çoğu, salt oy almak amacıyla seçmene yapamayacağı vaatlerde bulunur, seçmen siyasetçiden verdiği sözü yerine getirmesini istediğinde; siyasetçi, ya seçmenle karşılaşmak istemez veya telefonlarına çıkmaz, ya da seçmenle karşılaşmak zorunda kaldığında bin dereden bin su getirerek kendini mazur göstermeye çalışır. Bu durum, genellikle seçmenin şahsi işleriyle ilgili konularda olur.

Bir siyasi parti, programında-tüzüğünde yazdığı temel görüşlerin, genel başkanın ve yardımcılarının eskiden beri savundukları görüşlerin aksini yaparsa en azından kendi seçmenini aldatmış demektir. Böyle bir aldatma, bugüne kadar ülkemizde yaşanmamıştır. Yani, bugüne kadar bir siyasi parti kendini inkar edercesine programında-tüzüğünde yazılı, genel merkezinin eskiden  beri savunageldiği temel görüşlerinin aksine bir davranış içinde olmamıştır.

Ancak, üzülerek belirtmeliyim ki, yukarıda belirttiğimiz türden bir aldatma son günlerde yaşanmıştır. Gene, üzülerek belirtmeliyim ki, bu aldatmayı yapanlar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve O’nun paralelinde davranan MHP milletvekilleridir.

Peki, bu aldatma nasıl meydana gelmiştir? Açıklayalım:

MHP programının 41. Sayfasında aynen şöyle denilmektedir:

“Millet ve millî irade Parlamenter demokrasilerde egemenliğin yegâne sahibinin millet olduğuna, siyasi iktidarların meşruiyetinin milli iradeye dayandığına, milli iradenin tecelli ettiği yegâne merciin ise Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna inanmaktayız.

Hangi düşünce ve gerekçeyle olursa olsun demokratik rejime ve parlamentonun anayasal yetkilerine dışarıdan her türlü müdahale gayri meşrudur ve kabul edilemez.

Türkiye Büyük Millet Meclisi devletin kuruluş ilkelerine, Türk milletinin ortak değerlerine, Türkiye’nin huzuruna ve kardeşliğine, Parlamento’nun itibarına ve yetkilerine ve siyasetin ahlakına sahip çıkmak zorundadır.”

MHP tüzüğünün 18-19. sayfalarında iseşöyle denilmektedir:

“Milliyetçi Hareket Partisi, hukukun üstünlüğünü esas alan, çok partili, demokratik ve hür parlâmenter rejim içinde siyasi faaliyetlerin yürütülmesi gereğine, parlamenter demokrasilerde egemenliğin yegâne sahibinin millet olduğuna, siyasi iktidarların meşruiyetinin milli iradeye dayandığına, milli iradenin tecelli ettiği yegâne merciin ise Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna inanır.”

 Programındaki ve tüzüğündeki bu ifadelerden çok açık ve net anlaşıldığında göre, MHP parlamenter demokrasiden yanadır. Bu nedenle de başkanlık sistemine karşı olmak durumundadır. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve genel merkez ekibi 2016 yılı 11 Ekim gününe kadar program ve tüzüğe paralel olarak, parlamenter sistemden yana olduklarını, parlamenter sistemin güçlendirilmesi gerektiğini, başkanlık sisteminin Türkiye’yi kutuplaşmaya, çatışmaya ve bölünmeye götüreceğini; Bu sebeple başkanlık sistemine karşı olduklarını istikrarlı bir biçimde savunuyorlardı.

Hala, bilemediğimiz ve anlayamadığımız bir sebeple, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 11 EKİM 2016 günü grup toplantısında yaptığı konuşmada AKP’nin başkanlık sistemi teklifine destek vereceklerini, teklifin Meclis’e gelmesini beklediklerini söyledi. Arkasından yaklaşık 4 aydır şahit olduğumuz gelişmeler meydana geldi. Bugün (21 Ocak 2017 günü)  MHP’li milletvekillerinin desteğiyle başkanlık sistemini getiren anayasa değişikliği Meclis’te kabul edildi.

Bir siyasi parti temel görüşlerini, politikalarını değiştirebilir. Ancak, bunun için öncelikle tüzüğün ve programın delegelerin oylarıyla değiştirilmesi ve bu değişikliğin kamuoyuna açıklanması gerekir. Bu yapılmadan yapılacak ani bir dönüş, en azından kendi seçmenini aldatmaktır.

MHP Genel Başkanı ve genel merkez ekibi, tüzükte ve programda değişiklik yapmadan ve bu değişikliğin sebebleri, gerekleri açıklanmadan ani bir dönüş yaparak başkanlık sistemine destek vermek suretiyle Meclis’ten geçmesini sağlamışlardır. Devlet Bahçeli ve anayasa değişikliğine “Evet” oyu veren MHP milletvekilleri, MHP’ye oy vermiş olan milyonlarca seçmeni aldatmışlardır. Milyonlarca seçmen, MHP’ye başkanlık sistemine destek olunsun diye oy vermemiştir. Aksine, MHP’ye oy veren milyonlarca seçmenin oy verme sebepleri arasında MHP’nin parlamenter sisteme inanması, başkanlık sistemine karşı olması vardır.

 

MHP’ye oy veren seçmenler bu aldatmayı sineye çekmemeli, her ortamda, Devlet Bahçeli’ye ve anayasa değişikliğine “Evet” diyen milletvekillerine bunun sebebini sormalıdırlar. Şahsen, ben, öyle yapacağım. MHP Denizli milletvekili Emin Haluk Ayhan’la karşılaşma imkanım olursa bu aldatmanın sebebini soracağım.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!