Seçimlerde Hile Varsa Aklama Yöntemi

Öncelikle bir noktayı belirteyim: Bu ve bundan önceki yazımın amacı MHP’nin başarısızlığını aklamak değil. MHP bu seçimlerden başarısızlıkla çıkmıştır ve bunun sorumluluğu MHP genel merkezindedir. 10 porno kaset çıkaran bir yönetime başarılıdır demek biraz ilginç bir yaklaşım olacaktır. Şu sayacağım insanları hayatımda hiç görmüş, konuşmuş değilim ama söylemek zorundayım ki, Ümit Özdağ hocayı dördüncü sıradan aday göstermek, Özcan Yeniçeri’yi istifalar olmasa seçilemeyecek bir sıradan aday göstermek, Azmi Karamahmutoğlu’nu rencide edici bir sıradan aday göstermek, Yılma Durak’ı bir kenarda bırakmak büyük hatalardır. Üstüne üstük bu hataları kabullenmeyip yönetimin öz eleştiriye gitmemesi bu bahsettiğim hatalardan da büyük bir hatadır! Evet, daha önce yazdığım gibi Devlet Bahçeli başarılı bir siyaset yürütüp MHP’yi en büyük üç parti arasına sokmuştur. Artık MHP ciddiye alınmayan, medyada hiç yer bulamayan, devamlı suçlanan bir parti değil her konuda fikri sorulan büyük bir parti konumuna gelmiştir ama bu seçimlerde hata yapılmıştır. MHP seçimlerden başarısızlıkla çıkmıştır ve bir organizasyonun başarısı da başarısızlığı da en başta lidere aittir. Doğuda da, batıda da bütün zamanlarda da bu kural geçerlidir.

  Şimdi esas konuya gelelim: Seçimler bitti ve sonuçlara AKP’liler bile inanmakta zorluk çekiyor. Zihninizde evirip çeviriyorsunuz ve AKP’nin her seçimde oylarını artırmasını açıklayamıyorsunuz değil mi? Ben de aynı durumdayım. Hemen belirteyim ki eğer seçimlerde hile varsa ben bunu AKP’nin yaptığına inanmam. Belki çok safım ama ne kadar eleştirirsem eleştireyim, yerel olarak kraldan fazla kralcılar çıkabilse de, AKP’nin kurum olarak hileye başvuracağını düşünmem. Hile eğer varsa, AKP’nin iktidarının devam etmesini isteyen seçim yazılımına müdahale şeklindeki dış odaklı bir hacker operasyonu olabilir.

  Biliyorum bazıları hemen seçim öncesi anketler de bu sonuçları gösteriyordu diyecek. Seçim anketleri de bu sonuçları gösteriyordu argümanı bence kuvvetli bir argüman değil. İktidara yakın anket şirketleri ilk önce ortamı hazırlayarak daha sonraki anket şirketlerini kendi istedikleri sonuçların çıkması için psikolojik baskı altında tutuyorlar. Diğer anket şirketleri böylece sadece iktidarın hoşuna giden ve iktidara yakın anket şirketlerinin sonuçlarına yakın anket sonuçlarını açıklıyorlar. Ellerindeki diğer tüm anket sonuçlarını oto sansür yaparak gizliyorlar. Şöyle düşünün, bir çok anket şirketi aynı rakamları gösterirken, siz farklı rakamlar gösteren bir anketi kamuoyuyla paylaşır mısınız? Paylaşmazsınız tabii ki… Zaten her seçim sonunda, “bizim aslında şöyle bir anket sonucumuz da vardı ama emin olamadığımız için kamuoyuyla paylaşmadık” yorumları duymaz mısınız? Hemen her seçimden sonra anket şirketleri böyle konuşmalar yaparlar.

  Peki seçimlerde hile varsa bu en kolay nasıl kanıtlanabilir? Daha önce haberiniz.com’da yazdığım “Seçimlerde Şifre Olacak mı?” adlı yazıda da belirttiğim gibi, Avrupa ve Amerika’da seçimlerde hile olup olmadığını anlamak için kullanılan çok basit bir yöntem vardır. Bu yöntemi kullanmak için bütün sandıkları açmak, her sandığı teker teker toplamak, oy pusulalarını kontrol etmek gerekmez. Bir matematikçi hatta bir mühendis evde oturarak, sadece şehir şehir, ilçe ilçe seçim sonuçlarının sadece ilk basamağına bakarak seçimlerde hile olup olmadığını anlayabilir. Kanunun ismi Benford Kanunudur. Frank Benford adlı Amerikalı zeki bir mühendisin 1938 yılında bulduğu bir kanundur. Dediğim gibi bu kanun son yıllarda batıda seçimlerde hile yapılıp yapılmadığını test için kullanılmaktadır[i]. Bu yöntem ihmal edilmemeli bu konuda çalışan matematikçilerle görüşülmelidir. Sadece bir kaç saatlik çalışma içimizdeki şüpheleri giderebilir.

  İlgililere sesleniyorum: Lütfen bu arkadaşınızın, bu kardeşinizin sesine kulak verin de bu konuya bir eğilin. Kim bilir belki de hiç tahmin bile edemiyeceğimiz sonuçlar çıkabilir.