Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Konya Aydınlar Ocağı ve Başkanı

featured

 Burada Mustafa Güçlü ve aynı düşüncedeki “AYDIN” kişilere sormak lazım: Atatürk ve silah arkadaşları ile millî ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile alıp veremediğiniz ne ki bu huydan bir türlü kurtulamıyorsunuz?

8-10 yıl önce birkaç kez Aydınlar Ocağı Konya Şubesi’nin Sille’deki konferanslarına gitmiş, ikiye bir Atatürk’ün ana-babası ve cumhuriyet devrimleri hakkında yakışıksız eleştirilere tanık olunca gitmez olmuştum.

Konya Aydınlar Ocağı’nın Başkan ve bazı arkadaşlarını çoktandır tanıdığım için hem kendileriyle görüşeyim hem bir şeyler öğrenirim diyerek, 18 Aralık 2023 günü üç arkadaşla akşam Aydınlar Ocağı’nın konferansına gittik.

Konu İsmet İnönü idi. Tıp doktoru Başkan Mustafa Güçlü açış konuşmasında uzunca, İsmet İnönü’nün ana tarafından yabancı (Süryani) olduğunu, bugünkü sınırlarımızın dışında doğduğunu, İnönü ailesindeki tüm çocukların hasta (büyük kafalı, arızalı vs.) doğduklarını anlattı. Huzursuz oldum, çünkü bunlar özeldi.  Bugün bize anne İnönü’nün Mezopotamya asıllı ve Süryani olduğunun bilgisi lazım değil ki. Ana-babamızı seçmek, doğum yerimizi belirlemek elimizde de değil. Kurtuluş Savaşımızda komutanlık yapmış, bugünkü devletimizin kurulması için uğraşmış, ölüp gitmiş kişilerin arkasından özel eleştiriler yapmak insani, millî ve manevi değerlerimize terstir. “Aydınım” iddiasındaki kişilerin huyu böyle olmamalı.

Bence bugün biz, millet ve devletimize hizmeti olmuş kişilerle değil, devletimizi yıkmak, millet ve yurdumuzu bölmek için asker ve diğer kolluk kuvvetlerimizi şehit eden katillerle uğraşmalıyız.  

Bu beyefendi konuşmacı ile düşük sesle konuşurken, “Atatürk’ün içki içtiğinden, masadaki sarhoşluktan da bahsetseniz” gibi bir istekte bulununca adam insani ve akıllı davrandı; “Oraları geç, boş ver” dedi. Bu ve benzeri kafalar sanıyorlar mı ki Atatürk ve silah arkadaşlarını milletimizin gözünden düşürünce Türkiye güçlenecek, sevap kazanacaklar? Sözünü ettiğim bu gelişmeler karşısında çoğu yüksek tahsilli, “milliyetçi-mukaddesatçı” olarak bilinen kişilerden hiç ses çıkmadı, ney sesi dinler gibiydiler. Görüldüğü gibi Türkiye’nin öncelikli ihtiyacı özgür düşünen, aklını kullanan, sorumluluk duygusu taşıyan, geçmişten ders alarak geleceği planlayan, fitne fesada göz yummayan “Aydın Doktor, vicdanlı bürokrat, samimi dindar” kadroları yetiştirmektir. İtiraf etmeliyiz ki, Türkiye’nin bugünkü köylüsü, hamalı, çobanı kendilerini “AYDIN” sananların çoğundan daha iyidir, daha az zararlıdır.

Konferansımızın havası kirlenince Millî Mücadele yıllarımıza dönelim, bazı gerçekleri hatırlayalım ve anlattıklarımı değerlendirelim.

İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, yani Batılı sömürgeciler vatanımızı işgal ettiklerinde (1919-1921) Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele gibi öncülerimiz işgalcilere karşı Milli Kurtuluş Savaşını başlattılar. Padişah, Damat Ferit Hükümeti, Şeyhülislam Mustafa Sabri, Dürrizade Abdullah, Nakşi Şeyhi Konyalı Zeynelabidin, Konya Valisi Artin Cemal gibi onursuzlar İngilizlerle bir oldular, Kuvayı milliyecilerin öncüleri için “İdam” fetva ve fermanı çıkardılar. Bu bedhahların çoğu İNGİLİZ MUHİPLERİ CEMİYETİ üyesi Rahip Frew’ın yanında yer aldılar; Konya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurucu başkanı muhterem Sivaslı Ali Kemali Hoca’yı “Delibaş Mehmet” serserisine feci şekilde öldürttüler, Bozkır’ın Millî Mücadele kahramanı Kaymakam Demir Asaf’ın bedenini parçalattıktan sonra bahçelere attırdılar.

Milli Mücadele öncülerinin tek amacı vardı: Yurdumuzu, mukaddesatımızı, kadınlarımızın namuslarını düşmanlardan kurtarmak!

Burada Mustafa Güçlü ve aynı düşüncedeki “AYDIN” kişilere sormak lazım: Atatürk ve silah arkadaşları ile millî ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile alıp veremediğiniz ne ki bu huydan bir türlü kurtulamıyorsunuz?

Ortaya attığınız iddialarla dünkü onursuzların tutum ve iddiaları PARALEL! Sırf bu benzerlik bile, sizin kendinizi sorgulamanızı, üzerinizdeki kuşkuları dağıtmanızı gerekli kılıyor. Lütfen bir özeleştiri yapın.

Daha yazacaklarım var. Onları bundan sonra yapılacak kara propagandalarla birleştirerek yazacağım. Herkese iyi günler diliyorum.

 

Açıklama:

Aydınlar Ocağının Türkiye çapındaki şubeleri Konya Şubesi ve üyeleri gibidir demiyorum. Başta İstanbul olmak üzere, birçok yerde, yüz yüze yahut sosyal medya ile tanıştığım öyle aydınlarımız var ki, Cumhuriyet ve kurucularından barışıklar, gerçekten aydın insanlar. Böylelerine saygı ve sevgilerimi iletiyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!