Güneydoğu’daki olaylar, içimizi karartmakta: derin derin düşündürmekte.
Neden bu hale geldik ya da getirildik?
Kimler bu hale gelmemize göz yumdu, ses çıkarmadı?
Şehirler bir zamanların, Beyrut’unu, İkici Dünya Savaşı yıllarının Berlin’ini anımsatmakta. Yakılmış, yıkılmış, terk edilmiş, hendeklerle ayrıştırılmış.
Sanırsınız ki, savaştan çıkmışlar!
Bunları; Hakkari’de, Sur’da, Silopi’de, Cizre’de kim yapmakta? Elbette Kürtler değil:
Kürt, her şeyden önce Müslüman’dır. Allah’tan korkar. Kürt, insandır; onun içinde vicdan sahibidir.
PKK ve türevleri, Türkiye’nin karın ağrısıdır. 7 Haziran sonrası da bu ağrı, mide kanserine dönüşmüş bulunmaktadır.
Camiler bombalanmakta:
Kürt bunu asla yapmaz/yapamaz; Allah’tan korkar.
Okullar, yurtlar, kitaplıklar bombalanmakta:
Kürt bunları yapamaz, vicdan sahibidir, merhametlidir.
Hangi beyinsiz Kürt; içinde çocuğunun okuduğu ya da olduğu bir mekânı bombalar?
Buna akılınız eriyor, vicdanınız he diyor mu?
Öyleyse bunları kim yapıyor?
Kürt kamuflajlı Ermeniler. Tehcir esnasında binlerce Ermeni, Kürt kimliğine bürünerek o bölgede kalmışlardır. Siz terörün esir ettiği bu şehirlerde hiç HDP’linin, HDP’li belediye başkanlarının, KCK’lının, Kandil derebeylerinin ya da İmralı beslemesinin yakınlarından, akrabalarında ölen birini duydunuz mu?
Ölenler hep kandırılmış ve beyinleri yıkanmış zavallı gariban Kürt çocuklarıdır. Yazık değil mi bu insanlara? Neden Ermenilerin maşası olmaktalar; devletin polisini, askerini şehit etmekteler? Türkiye, son on yılda; komşularıyla koktu. Milli devlet politikalarını bırakarak ideolojik yaklaşımlarla; bütün komşularını küstürmekle de kalmadı: Türkiye’ye düşman unsurlar haline getirdi.
Sıkıyönetime karşıydılar, aylardır sıkıyönetim uygulamaktalar. Bölge halkı, bölgesini terk etmekle yüz yüze kalmıştır. Elbette devletimizin ve hükümetimizin terörle mücadele konusunda yanında ve arkasındayız. Biz hep müzakerenin karşısında olduk. Ama böyle de yapılmamalıydı!
Sonuç ortada: Yalnızlaştırılmış, saygınlığını kaybetmiş, sözüne güven azalmış ve en kötüsü de terör belasıyla baş başa bırakılmış bir Türkiye.
Memnun musunuz, huzurlu musunuz, başarılı mısınız?
Esen kalınız.
