Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Yollarımıza taş döşesinler, dikenler döksünler, haysiyet ve onur cellatlığı yapsınlar, Geri dönmek yok, cepheden çekilmek yok, meydanları boş bırakmak yok. Tanrı doğruların yanındadır. Kazananlar hep iyiler ve dürüstler olur. Tarihe bir bakın yeter. Biz siyaseti, çocuklarımızın yüzüne bakarak yapıyoruz. Biz siyaseti bu ülkenin asil çocuklarına daha güzel, daha gelişmiş, daha modern, daha yaşanılabilir bir ülke bırakabilmek için; geleceğimiz için yapıyoruz. Unutma sen susarsan, konuşmazsan, yapmazsan, korkarsan BİTERSİN!..
Etrafıma bakıyorum, pek çok tanıdık dost ve arkadaşlar; yılgınlığa, umutsuzluğa evrilmek üzereler.
Unutmayın beyler! Kahramanlar gül bahçelerinden çıkmıyor.
Cesurlar zor günlerde, kaos ortamlarında belli olur.
Onun için diyorum ki;
Bıkkınlık yok,
Yılgınlık yok,
Vaz geçmek yok.
Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Yollarımıza taş döşesinler, dikenler döksünler, haysiyet ve onur cellatlığı yapsınlar,
Geri dönmek yok, cepheden çekilmek yok, meydanları boş bırakmak yok. Tanrı doğruların yanındadır. Kazananlar hep iyiler ve dürüstler olur. Tarihe bir bakın yeter.
Biz siyaseti, çocuklarımızın yüzüne bakarak yapıyoruz.
Biz siyaseti bu ülkenin asil çocuklarına daha güzel, daha gelişmiş, daha modern, daha yaşanılabilir bir ülke bırakabilmek için; geleceğimiz için yapıyoruz.
İnsan niçin yaşar?
İnsan odur ki, ailesi, çocukları, kardeşleri, arkadaşları, komşuları özetle mensubu olduğu asil milleti için yaşar, çalışır, didinir.
Söyler misiniz bana? İnsan olan, bu işlerden yorulur mu, korkar mı, vaz geçer mi, yılgınlığa düşer mi?
Şuna inanın ki, güzel kalpli insanlarımız var, içten ve samimi ülke sorunlarına duyarlı ve inanan, gündelik çıkar ve hesaplarını elinin tersiyle itip, sadece ülkesinin ve milletinin aydınlık geleceğine gönülden inanan esaslı, harbi siyasete inanan insanlarımız var:
Siyasetçilerimiz,
Öğretmenlerimiz,
Doktorlarımız,
Hakîm ve savcılarımız,
Asker ve emniyet mensuplarımız var.
Eğer biz, bu insanları birbirleriyle buluşturabiliyorsak/buluşturuyorsak, bu değerli insanlarla aynı yolda, aynı çizgide, aynı ideal ve ülküde yürüyebiliyorsak; en büyük mutluluk ve güveni yakalamışız demektir.
Biliyoruz, üç bağ kamış çıkarı için kocaman sazlığı ateşe verenler karşımıza çıkacaklardır.
Ama bizler, tertemiz ideal yüklü bu yolda, yangınları söndürmek için su taşıyan karıncalarız.
Canı gönülden inanıyorum/inanıyoruz ki çağdaş, aydınlık, modern, hukukun adil olduğu, Atatürk’ün modernleştirdiği güzel günlere çıkacağız.
Çağdaşlaşmış, aydınlık Türkiye’yi hep beraber kurup geleceğimiz olan yavrularımıza güzel, tertemiz bir Türkiye bırakacağız.
Yeter ki bu inanca, inanmış olalım, tereddüt etmeyelim, bana bir şeyler yaparlar mı korkaklığını üzerimizden atalım.
Tanrı iyilerin, doğruların yanındadır.
Bakınız GS ile FB’miz bile dik durdular ve onur ile gurur yaşattılar bizlere.
Durmak yok, yılgınlık yok.
Unutma sen susarsan, konuşmazsan, yapmazsan, korkarsan BİTERSİN!..
Esen kalınız.